Seyahat
Güney Kore’de Neden Sadece “Kör” Birine Masaj Yaptırabiliriz?

Güney Kore’de masaj sektöründe çalışanların büyük bir kısmının görme engelli olması, dışarıdan bakıldığında ilginç bir durum gibi görünebilir. Ancak, bu durumun arkasında derin bir sosyal, kültürel ve tarihsel arka plan bulunmaktadır. Bu yazıda, Güney Kore’de masaj sektöründe neden özellikle görme engelli bireylerin çalıştığını ve bunun kökenlerini detaylı bir şekilde ele alacağız.
1. Tarihsel Arka Plan ve Yasal Düzenlemeler
Güney Kore’de masaj sektörü, 20. yüzyılın ortalarından itibaren görme engelli bireylere yönelik bir meslek haline gelmiştir. Bu durumu etkileyen birkaç önemli faktör bulunuyor:
- 1949 Yılındaki Yasa: 1949 yılında Güney Kore hükümeti, görme engelli bireylerin ekonomik olarak bağımsızlıklarını kazanmalarını sağlamak ve onlara bir iş imkanı sunmak amacıyla masaj yapma mesleğini sadece görme engelli bireylere özel olarak tanımlayan bir yasa çıkardı. Bu yasa, görme engellilerin kendilerine gelir sağlayacak bir meslek edinmelerini ve topluma katılmalarını amaçlıyordu.
- İstihdam Olanakları: Görme engelli bireyler için istihdam olanaklarının sınırlı olduğu bir dönemde, bu yasal düzenleme onların bağımsız olarak çalışabilecekleri bir alan oluşturdu. Masaj sektörü, görme engelli bireyler için hem ekonomik bağımsızlık hem de toplum içinde saygın bir rol üstlenme fırsatı sundu.
2. Görme Engelli Bireylerin Masajdaki Uzmanlığı
Görme engelli bireylerin masaj yapma konusunda özel bir yeteneğe sahip oldukları düşünülmektedir. Bunun birkaç nedeni vardır:
- Hassasiyet ve Duyarlılık: Görme engelli bireylerin diğer duyuları, özellikle de dokunma duyuları, genellikle daha hassastır. Bu durum, masaj yaparken kaslardaki gerginlikleri, düğümleri ve problemli alanları daha kolay fark etmelerine olanak tanır. Bu nedenle, masaj hizmeti almak isteyenler, görme engelli masörlerin bu alandaki uzmanlığını ve hassasiyetini tercih edebilirler.
- Yılların Deneyimi: Görme engelli bireyler, yıllardır masaj sektöründe çalıştıkları için bu alanda ciddi bir deneyim ve uzmanlık kazanmışlardır. Bu deneyim, onların masaj yaparken daha yetkin ve başarılı olmalarını sağlar.
3. Yasal Sınırlamalar ve Günümüz Durumu
Güney Kore’de görme engelli bireylere yönelik bu düzenleme, uzun yıllar boyunca yürürlükte kalmış ve masaj yapma mesleği sadece görme engellilere açık olmuştur. Ancak son yıllarda bu durum tartışmalara neden olmuştur:

- Yasa Değişiklikleri: Günümüzde, masaj yapma mesleğinin sadece görme engellilere açık olmasının, rekabeti ve hizmet çeşitliliğini kısıtladığına dair eleştiriler ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, bazı kesimler, bu yasanın değiştirilerek masaj mesleğinin herkes tarafından yapılabilir hale getirilmesini talep etmektedir.
- Görme Engelliler İçin İş Güvencesi: Öte yandan, yasa değişikliklerine karşı çıkanlar, bu mesleğin görme engelliler için önemli bir gelir kaynağı ve istihdam alanı olduğunu savunmaktadır. Yasanın değiştirilmesinin, görme engelli bireylerin ekonomik bağımsızlıklarını kaybetmelerine yol açabileceği endişesi de dile getirilmektedir.
4. Kültürel ve Sosyal Kabul
Güney Kore’de masaj sektöründe görme engelli bireylerin çalışması, toplumun bu kişilere yönelik algısında da olumlu bir etki yaratmıştır. Görme engellilerin yeteneklerinin takdir edilmesi ve onların toplumun aktif bir parçası olarak kabul edilmesi, sosyal bütünleşme ve farkındalığı artırmıştır.
Sonuç
Güney Kore’de sadece “kör” birine masaj yaptırma geleneği, tarihsel, yasal ve kültürel faktörlerin birleşimiyle ortaya çıkmış bir durumdur. Görme engelli bireylerin dokunma yeteneklerindeki hassasiyetleri, bu meslekteki başarılarını ve tercih edilmelerini artırmıştır. Ayrıca, bu mesleğin uzun yıllar boyunca sadece görme engelli bireylere açık olması, onların ekonomik bağımsızlıklarını kazanmalarına ve topluma katılmalarına önemli bir katkı sağlamıştır.
Bu durum, Güney Kore’de görme engelli bireylerin toplum içindeki rolünü ve değerini yansıtan, aynı zamanda onların haklarını koruyan bir sistemin varlığını göstermektedir. Ancak günümüzdeki tartışmalar, bu yasanın gelecekte nasıl şekilleneceği ve masaj sektöründeki dengelerin nasıl değişeceği konusunda belirsizlikleri beraberinde getiriyor.
Eğlence
Türkiye’de En Çok Satan Otomobiller Ağustos 2025

Türkiye otomotiv pazarı Ağustos 2025’te dikkat çekici satış rakamlarına ulaştı. Hem binek hem de hafif ticari araç satışlarında artış yaşanırken, elektrikli otomobil segmenti tarihi bir ivme yakaladı. Özellikle Tesla ve yerli üretici Togg’un rekabeti, piyasadaki dengeleri yeniden şekillendiriyor. İşte Türkiye’de En Çok Satan Otomobiller Ağustos 2025.
Türkiye’de En Çok Satan Otomobiller Ağustos 2025
Toplam Satış Rakamları
Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD) verilerine göre, Ağustos ayında 82 bin 215 binek otomobil, hafif ticari araçlarla birlikte toplamda 101 bin 650 araç satıldı. Bu rakam, geçen yılın aynı ayına göre binek otomobillerde %18,7, toplam pazarda ise %12,8’lik bir artış anlamına geliyor.
- Ocak–Ağustos 2025 dönemi:
- Otomobil satışları: 654.413 adet (%8,05 artış)
- Hafif ticari satışları: 162.932 adet (%4,1 artış)
- Toplam satış: 817.345 adet (%7,24 artış)
SUV gövde tipindeki araçlar satışların %62,8’ini oluştururken, sedan ve hatchback modeller pazarda güçlü bir yer tutmaya devam etti.
https://pinek.net/togg-t10f-ozellikleri-ve-satis-tarihi-belli-oldu
Ağustos 2025’te En Çok Satan Modeller
Türkiye’de Ağustos ayında en çok satılan sıfır otomobil modelleri şöyle sıralandı:
Sıra | Model | Satış Adedi |
---|---|---|
1 | Tesla Model Y | 8.730 |
2 | Renault Megane | 4.454 |
3 | Fiat Egea Sedan | 3.477 |
4 | Renault Clio | 3.256 |
5 | Fiat Egea Cross | 2.439 |
6 | Dacia Sandero Stepway | 2.299 |
7 | Toyota Corolla | 1.947 |
8 | Volkswagen T-Roc | 1.829 |
9 | Hyundai i20 | 1.733 |
10 | Toyota C-HR | 1.584 |
Listenin zirvesinde yer alan Tesla Model Y, hem toplam satışlarda hem de elektrikli araç kategorisinde rakiplerini geride bıraktı.
Elektrikli Otomobil Satışlarında Büyük Sıçrama
Elektrikli araç pazarında Tesla ve Togg öne çıktı. İşte Ağustos 2025’in elektrikli otomobil satış verileri:
Sıra | Elektrikli Model | Ağustos Satış Adedi | Ocak–Ağustos Toplam |
---|---|---|---|
1 | Tesla Model Y | 8.730 | 25.756 |
2 | Togg T10X | 1.249 | 21.070 |
3 | Mini Countryman (EV) | 456 | 6.439 |
4 | Kia EV3 | 288 | 5.065 |
5 | KG Mobility Torres EV | 402 | 4.216 |
6 | BYD Atto 3 | 534 | 4.171 |
7 | BYD Seal U | 244 | 3.893 |
Tesla’nın Ağustos satışları toplam elektrikli pazarının %50’sinden fazlasını oluşturdu. Yerli üretici Togg T10X, yılın ilk 8 ayında 21 binin üzerinde satışla güçlü bir başarı gösterdi.

Değerlendirme
Türkiye otomotiv sektörü, Ağustos 2025’te hem içten yanmalı hem de elektrikli araçlarda dikkat çekici satış rakamlarına sahne oldu. Tesla Model Y’nin pazar liderliği, tüketicilerin elektrikli araçlara olan ilgisinin hızla arttığını gösterirken, Togg’un güçlü performansı yerli üretim için umut verici bir tablo ortaya koydu.
Elektrikli otomobillerin sağladığı vergi avantajları, düşük kullanım maliyetleri ve çevreci özellikleri sayesinde tüketici tercihleri giderek bu segment yönünde yoğunlaşıyor. Uzmanlara göre önümüzdeki yıllarda Türkiye otomobil pazarında elektrikli araçların payı daha da artacak ve bu durum hem fiyat rekabetini hem de teknoloji yarışını hızlandıracak.
Seyahat
Vizesiz Gidilebilecek En Güzel Ülkeler (2025 Güncel Liste)

Yurtdışına seyahat etmek isteyenlerin en çok karşılaştığı engellerden biri şüphesiz uzun süren bürokratik işlemler. Pasaport, belgeler, yüksek başvuru ücretleri derken birçok tatil planı başlamadan iptal olabiliyor. Ancak Türk vatandaşlarının vizesiz gidilebilecek ülkeler seçeneğiyle bu engelleri aşması artık çok daha kolay. 2025 yılı itibarıyla yüzü aşkın ülke, Türkiye’den gelen yolculara herhangi bir ek işlem yapmadan kapılarını açıyor.
Vizesiz Seyahatin Faydaları
Vizesiz seyahat, yalnızca maddi yükü hafifletmekle kalmıyor; aynı zamanda ciddi bir zaman kazancı da sağlıyor. Belgelerle uğraşmak yerine bilet alıp birkaç gün içinde yola çıkmak, spontane tatiller için büyük avantaj. Ayrıca resmi başvuruların yarattığı belirsizlik ortadan kalktığı için yolcuların planlarını değiştirmesi çok daha kolay oluyor.
Özellikle gençler ve öğrenciler için, bu durum dünyayı keşfetmenin en pratik yolu haline geliyor. Vizesiz gidilebilecek ülkeler sayesinde sınırlar bir nebze daha kolay aşılabiliyor.

Avrupa’da Kolay Seyahat Noktaları
Her ne kadar Avrupa’nın büyük bölümü için Schengen başvurusu zorunlu olsa da, kıtanın belli başlı ülkelerine vizesiz giriş mümkün.
- Arnavutluk, Bosna-Hersek, Karadağ, Kosova ve Sırbistan bu listenin en bilinen isimleri. Balkanlar’ın tarihi dokusu ve kısa uçuş süreleriyle birlikte kolay seyahat seçeneği, Türk vatandaşları için oldukça cazip.
- Moldova ve Ukrayna, ekonomik fiyatları ve kültürel çeşitliliği ile öne çıkan diğer destinasyonlar.
- Ayrıca son yıllarda öne çıkan Yunan adaları kapıda vize uygulaması, kısa tatillerde tercih edilen bir seçenek.
Asya’da Farklı Deneyimler
Asya kıtası, kültürel çeşitliliği ve doğal güzellikleriyle her zaman ilgi çekici olmuştur. Bu coğrafyada da Türk yolcuları bekleyen birçok seçenek bulunuyor.
- Gürcistan ve Azerbaycan, hem komşuluk ilişkileri hem de kolay giriş imkânıyla öne çıkıyor.
- Malezya, Tayland, Filipinler ve Güney Kore, hem tropikal adaları hem de modern şehirleriyle dikkat çekiyor.
- Tatil cenneti Maldivler, balayı çiftleri ve huzurlu tatil arayanlar için vize şartı olmadan kapılarını açıyor.
Latin Amerika’nın Renkli Dünyası
Uzak mesafe göz korkutsa da, Latin Amerika ülkeleri vizesiz seyahat seçenekleriyle keşfetmeye değer.
- Brezilya, Arjantin, Kolombiya ve Peru, kültürel çeşitlilikleri, festivalleri ve doğal güzellikleriyle sıkça tercih ediliyor.
- Özellikle Brezilya’nın Rio Karnavalı ya da Arjantin’in tango kültürü, Türk turistlerin ilgisini çeken başlıca deneyimler.
- Şili ve Ekvador, daha özgün rotalar arayanların listesinde öne çıkan ülkeler.

Afrika ve Orta Doğu’daki Kolay Rotalar
Afrika kıtasında ve Orta Doğu’da da vizesiz giriş yapılabilecek birçok ülke var.
- Fas ve Tunus, tarihi şehirleri ve Akdeniz’e uzanan kıyılarıyla kültürel tatil imkânı sağlıyor.
- Güney Afrika, doğal parkları ve safari deneyimleriyle dikkat çekiyor.
- Orta Doğu tarafında ise Ürdün ve Filistin, dini ve kültürel ziyaretler için önemli duraklar arasında.
Karayipler ve Okyanusya’nın Egzotik Noktaları
Tatil deyince akla ilk gelen cennet köşelerden biri de Karayipler.
- Jamaika, Barbados ve Dominik Cumhuriyeti, Türk vatandaşlarına herhangi bir vize zorunluluğu olmadan keyifli tatil imkânı veriyor.
- Daha egzotik bir deneyim isteyenler için Okyanusya’da Fiji ve Vanuatu gibi rotalar da listeye eklenebilir.

Dikkat Edilmesi Gerekenler
Vizesiz seyahat etmek kolaylık sunsa da, yine de dikkat edilmesi gereken bazı kurallar bulunuyor:
- Pasaportunuzun en az 6 ay geçerli olmasına özen gösterin.
- Ülkeye girişte dönüş biletinizi göstermeniz gerekebilir.
- Bazı ülkeler, giriş için seyahat sigortasını zorunlu tutuyor.
- Kalış süresi genellikle 30 ila 90 günle sınırlı, bu süreyi aşmamak önemli.
Omoda 7 SUV Türkiye’ye Geliyor! Büyük Sürpriz
Sonuç
Türk vatandaşları için vizesiz seyahat seçeneği, dünyayı keşfetmenin en kolay yollarından biri. Balkanlar’dan Latin Amerika’ya, Asya’dan Karayipler’e kadar geniş bir coğrafyada bürokratik engellere takılmadan seyahat edebilmek mümkün.
Kısacası, birkaç gün içinde valizini toplayıp yeni kültürlerle tanışmak, farklı tatlar denemek ve yeni deneyimler yaşamak isteyenler için bu ülkeler biçilmiş kaftan. 2025 itibarıyla vizesiz ülkeler listesi genişlemeye devam ediyor ve bu da Türk gezginlere daha fazla özgürlük sağlıyor.
Sonuç olarak, dünya genelinde seyahat imkanlarının artması, Türk vatandaşları için yeni fırsatlar sunmaya devam ediyor. Özellikle vize konusunda yaşanan kolaylıklar, insanların daha özgürce plan yapmasına olanak tanıyor. Hem iş hem de turizm amaçlı seyahatlerde bu avantajlar, bireylere zaman ve maddi açıdan büyük bir tasarruf sağlıyor. Önümüzdeki yıllarda yapılacak yeni anlaşmalar ve karşılıklı adımlar sayesinde, seyahat özgürlüğünün daha da genişlemesi bekleniyor. Böylece hem kültürel hem de ekonomik anlamda çok yönlü kazanımlar elde edilebilecek.
Seyahat
Karavanda Yaşama Heveslilere Kılavuz: Başlangıçtan Yaşam Stiline Başarıyla Geçiş

Özgürlüğün Tekerlekli Hali
“Karavanda yaşam”, son yıllarda özellikle doğayla iç içe, özgür bir hayat sürmek isteyenlerin öne çıkardığı bir yaşam biçimi haline geldi. Sözlük yazarı Mehmed Resad, karavanda yaşamın temel ihtiyaçların karşılandığı, bir ev kadar fonksiyonel olduğunu vurgunluyor: “Mutfak, tuvalet, duş, yatak, koltuk ve masa—hepsi Sprinter veya Ducato gibi geniş karavanlara sığdırılabiliyor.” Sosyal medya bu trendi ateşlerken, özellikle Instagram’da Via the Van gibi hesaplar kullanışlı ve estetik dizaynlarıyla karavanda yaşam heveslilerini bilinçlendiriyor.
1. Doğru Araç Seçimi: Hayallerin Temeli
Karavanda yaşam düşünüyorsanız, araç seçimi kritik bir adım:
- Bütçeye uygunluk: Hem satın alma hem kullanım maliyetlerini hesaplamak şart. Project Vanlife, isteklerinizi tanımlayarak sizi ideal araçla eşleştiren bir rehber sunuyor bermstyle.com+5Project Van Life+5Instagram+5.
- Araç tipi: Motokaravan mı, campervan mı yoksa çekme karavan mı? Tercihinizi yaşam tarzınıza ve sürüş planlarınıza göre yapmalısınız. Project Van LifeCamperguru.
- Arazi kabiliyeti: Kırsal veya zorlu coğrafyalarda yaşamayı düşünüyorsanız; dört çekişli, yüksek yerden yükseklik ve sağlam süspansiyon gibi özellikler önem kazanır. Vanlifers.
2. Kompakt Bir Ev: Tasarım ve Konforun Dengesi
Karavanda yaşamda alan sınırlıdır. Bu nedenle iç düzen, kullanılan malzemeler ve yerleşim düzeni başarıyı belirler:
- Resimler, hızlı ilham ve planlama için mükemmeldir. Özellikle modüler mobilyalar ve akıllı depolama çözümleri alanı oldukça verimli kullanmanızı sağlar.
- Yatak, oturma ve mutfak alanlarının birbirine geçişli olması, çok yönlülüğün anahtarıdır.
- Yalıtım, aydınlatma ve havalandırma sistemlerine yönelik yapılan teknik düzenlemeler, konforlu bir yaşam alanı yaratmada kritik rol oynar.

3. Yaşam Tarzı ve Günlük Rutininizi Planlama
Karavanda yaşam, eğer hazır değilseniz, büyük bir yaşam tarzı değişimi anlamına gelir:
- Bearfoot Theory rehberinde bir yazar, rotayı vasıfsız bir şekilde bırakıp “hayatı otostopçu gibi yaşamak yerine, yapıyı önce planlamayı” öneriyor Bearfoot Theory.
- Vanlife’ın gerçek yüzü yalnızca sosyal medyada gösterilen kadar ideal değil. Kimi zaman kalacak yer, duş veya elektrik kaynakları gibi temel ihtiyaçların bile aksaması günlük hayatı zorlaştırabilir.
- Women Who Travel podcast’ine katılan yerleşik van liferlar, ruh halinizin ve planlamanın yaşamın kalitesini belirlediğini vurguluyor. İnsanla etkileşim, güzellerle paylaşma ve zor koşullara adapte olma becerisi önemlidir. Condé Nast Traveler.
4. Avantajlar ve Sınırlarıyla Vanlife
Bu hayat tarzı birçok avantaj sunarken, bazı dezavantajları da beraberinde getiriyor:
Avantajlar:
- Özgürlük: Rota ve konaklama planını siz belirlersiniz. Bearfoot TheoryThe Wayward Home.
- Tasarruf: Uzun vadede ev kirası ve sabit giderleri düşürür. VikipediGlamour.
- Doğayla iç içe yaşamak: Doğada bambaşka bir tempo yakalamanıza yardımcı olur.
Dezavantajlar:
- Dar alan: Dar alanlar birlikte yaşarken zorlayıcı olabilir. DIE WELTDaily Telegraph.
- Bakım ve teknik işler: Araç bakımı, su-çeşme, atık yönetimi gibi günlük işler zaman zaman bunaltıcı olabilir. nypost.com.
- Güvenlik: Park seçimi, elektrik-su sistemi güvenliği, izolasyon gibi konular risk oluşturabilir.

5. Hazırlık Aşaması: Deneyimle Yola Çıkın
Yeni bir yaşam tarzına adım atmadan önce kafanızda net bir resim oluşturmak için deneyim şart:
- Reddit vanlife topluluğunda kullanıcılar, “Önce birkaç hafta araç kiralayın ki gerçekten nasıl bir yaşam olduğunu görün” önerisi veriyor. Reddit.
- Instagram’daki topluluk grupları ve bloglar, hem ilham hem de dayanışma sağlar. Instagramblog.classicvans.com.
Taylan Bulut Kimdir? Beşiktaş’ın Yeni Sağ Bek Transferinin Hikayesi
Karavanda Yaşamın Gerçekçi Değerlendirmesi
“Karavanda yaşam” kavramı, sosyal medyanın parlatılmış görüntülerinin ötesinde; yoğun bir bireysel adaptasyon, planlama ve psikolojik dayanıklılık gerektirir. Gerçek hayatta, tuvalet, duş, su ve elektrik gibi sistemlerin davranışını kontrol etmek, zor anlarda destek aramak ve teknik sorunları çözmek için temel bilgi ve hazırlık gerekir. Bu süreç, yalnızca bir hobiden ibaret değildir; bir yaşam biçimine geçidin ilk adımıdır.
Karavanda yaşamanın idealist yönü—özgürlük, sürpriz yol rotaları, doğa ile bütünleşme—cihazla sağlayamadığınız psikolojik tatmini getirirken, arazi yorgunluğu, yalnızlık ve günlük zorunlulukların mücadelesini de yükler. Vanlife yaşayanların ifadelerine göre “her şey on kat daha zor” olur; ancak bu zorluklar içinde bile küçük zaferler, yani güneşin doğuşunu izlemek ya da sabah kahvenizi doğayla paylaşmak, bu yaşam tarzını sürdürülebilir kılar.
Sonuçta, karavanda yaşam sadece bir güzergah değil; düşünce tarzınızın, önceliklerinizin ve özgürlük arzunuzun yansıdığı bir hayat şeklidir. Haritaları hazırlayın, gereksizleri azaltın, düşük bütçeyle tatil değil yaşam kurmaya niyet edin—hafif, planlı, donanımlı ve özgür bir şekilde yola çıkın; karavanda yaşam bu cesaretle anlam kazanır.
-
Kültür-Sanat3 hafta ago
Osmanlı Askerleri Seferlerde Yemek Organizasyonunu Nasıl Hallediyordu?
-
Kültür-Sanat2 hafta ago
Lisa Simpson’ın Derin Hikâyesi: Simpsons Evreninin En “Underrated” Karakteri
-
Kültür-Sanat3 hafta ago
Wednesday 2. Sezon 2. Kısmı İçin Fragman Yayınlandı: Gizem ve Karanlık Yeniden Başlıyor
-
Kültür-Sanat2 hafta ago
House of Guinness: Peaky Blinders’ın Yaratıcılarından
-
Yemek & Sağlık3 hafta ago
Çikolata, Nasıl Oldu da Dünyanın En Popüler Gıdalarından Biri Olmayı Başardı?
-
Teknoloji3 hafta ago
Apple Mac’e İlk Kurulması Gereken Önemli Uygulamalar
-
Kültür-Sanat2 hafta ago
Exxen’den Disney Plus’a: Hasan Can Kaya’nın Konuşanlar Programı Yeni Sezonuyla Geliyor
-
Teknoloji3 hafta ago
Omoda 7 SUV Türkiye’ye Geliyor! Büyük Sürpriz