Haberler
Mudurnu’daki Hayalet Şehir: Burj Al Babas Villaları Neden Tamamlanamadı?
Türkiye’nin kalbinde, Bolu’nun sessiz ve sakin ilçesi Mudurnu’da yükselen yüzlerce şato benzeri villa… Uzaktan bakıldığında bir Avrupa masalından çıkmış gibi duran bu yapılar, yakından incelendiğinde yarım kalmış bir hayalin sessiz tanıkları. Adı Burj Al Babas olan bu dev proje, 2010’ların başında “lüks yaşamın yeni adresi” olarak tanıtıldı. Ancak bugün, gökyüzüne uzanan kuleleriyle değil, sessizliğiyle anılıyor. Peki, bu hayalet şehir nasıl doğdu, neden tamamlanamadı?
Lüksün Yeni Başkenti Olacaktı
2011 yılında temelleri atılan Burj Al Babas, Sarot Grup tarafından geliştirildi. Projenin amacı, Mudurnu’nun yemyeşil doğasında, Orta Doğu’nun zengin yatırımcılarına özel bir yaşam alanı yaratmaktı.
Toplamda 732 villa, alışveriş merkezi, beş yıldızlı otel, spa merkezleri, termal havuzlar ve yürüyüş yollarından oluşan dev bir kompleks planlanmıştı. Villaların her biri birbirine benzeyen minyatür şatolardan oluşuyordu ve fiyatları o dönemde 400 bin ila 500 bin dolar arasında değişiyordu.
Mimari olarak Galata Kulesi, Kız Kulesi, İngiliz Viktoryen tarzı ve Amerikan taş ev mimarisinden esinlenen bu tasarım, yatırımcılara “Avrupa görünümlü bir Orta Doğu rüyası” sunmayı hedefliyordu. Proje, kısa sürede hem Türkiye’de hem de uluslararası basında büyük ses getirdi.
Arap Yatırımcıların Hayali Gerçek Olmadı
Sarot Grup’un hedef kitlesi ağırlıklı olarak Kuveyt, Bahreyn, Katar, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerde yaşayan yüksek gelirli yatırımcılardı. Ancak işler kısa sürede tersine döndü.
2015’e gelindiğinde satılan 350 villadan pek çoğunun ödemesi gecikmeye başladı. Bazı yatırımcılar, petrol fiyatlarının düşmesiyle ekonomik sıkıntıya girince taksitlerini ödeyemedi. Nakit akışı yavaşladı, proje finansal darboğaza girdi.
Sarot Grup, projeyi kurtarmak için banka kredilerine yöneldi, ancak Türkiye’nin 2016 sonrası yaşadığı ekonomik dalgalanmalar, döviz kurlarındaki sert artış ve inşaat maliyetlerindeki yükseliş işleri içinden çıkılmaz hale getirdi. 2018 yılında şirket konkordato ilan etti ve Burj Al Babas’ın inşaatı tamamen durdu.

587 Villa Tamamlandı, Hiçbiri Yaşanmadı
Projenin yüzde 80’i kaba inşaat aşamasına kadar getirildi. Toplam 587 villa neredeyse bitmiş durumdaydı, ancak ne bir alıcı kaldı ne de inşaatı devam ettirecek bütçe.
İnşaat sahasına giden yollar zamanla çamurla kaplandı, vinçler paslandı, beton yığınları arasında sessizlik hâkim oldu. Bugün bölgeye giden ziyaretçiler, yüzlerce birbirinin kopyası kuleyle karşılaşıyor — ne ışık var, ne yaşam.
Bu manzara, “dünyanın en tuhaf terk edilmiş yerlerinden biri” olarak uluslararası medyada defalarca haber oldu.
CNN, The Guardian ve Architectural Digest gibi birçok yabancı yayın, Burj Al Babas’ı “modern çağın ekonomik balon simgesi” olarak tanımladı.
Gotik Bir Masaldan Kâbusa Dönüşen Estetik
Burj Al Babas’ın tasarımı ilk bakışta büyüleyici. Her villanın üç katı, sivri kuleleri ve taş görünümlü cepheleri var.
Proje, Disneyland şatolarını andıran bir görsel zenginliğe sahipti.
Ancak bu mimari bütünlük, inşaat tamamlanmadığı için bugün garip bir tezat oluşturuyor.
Boş pencereler, boyasız duvarlar ve otlarla kaplanmış yollar, zamanla pas tutmuş bir lüksün sembolü haline gelmiş durumda.
Bölge halkı bu manzarayı “sessiz bir film sahnesi” olarak tanımlıyor.
Hatta bazı fotoğrafçılar, sisli sabah saatlerinde kasabayı ziyaret edip gotik atmosferi ölümsüzleştiren kareler çekiyor.
Burj Al Babas, zamanla “Türkiye’nin hayalet şehri” olarak sosyal medyada viral hale geldi.
Çevresel Tepkiler ve Hukuki Süreç
Proje sadece ekonomik değil, çevresel etkileri açısından da tartışma yarattı.
Mudurnu, 2018 yılında “Cittaslow (Sakin Şehir)” unvanını almıştı.
Yavaş yaşam felsefesiyle tanınan ilçede yüzlerce beton şatonun yükselmesi, bölge halkı ve doğa savunucuları tarafından eleştirildi.
Ayrıca, inşaat sürecinde ormanlık alanlara hafriyat döküldüğü, ağaç kesildiği ve yer altı su kaynaklarının zarar gördüğü yönünde iddialar ortaya atıldı.
Bu durum, UNESCO Kültürel Miras Adaylığı sürecinde de olumsuz bir iz bıraktı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü projeyi incelemeye aldı, bazı bölümlerin ruhsatı askıya alındı.
Ancak hukuki süreç uzadıkça, Burj Al Babas tamamen kaderine terk edildi.

Ekonomik Çöküşün Sembolü Haline Geldi
Burj Al Babas artık sadece bir inşaat projesi değil, Türkiye’nin 2010’lu yıllardaki ekonomik modelinin bir sembolü olarak görülüyor.
Uzmanlara göre bu proje, plansız büyümenin, yabancı yatırım bağımlılığının ve sürdürülemez finansal politikaların küçük bir özeti.
İnşaat sektörünün uzun yıllar boyunca Türkiye ekonomisinin lokomotifi olması, bu tür mega projelerin önünü açtı.
Ancak yeterli fizibilite yapılmadan, sadece kısa vadeli kazanç beklentisiyle başlatılan projeler sonunda Burj Al Babas gibi “lüks mezarlıklar”a dönüştü.
Şirketin Son Umudu: Yeniden Satış Girişimleri
Sarot Grup, iflas kararının ardından 2022 yılında yeniden yapılanma başlattı.
Bazı villalar restore edilerek yerli yatırımcılara satılmak istendi.
Şirket yöneticileri, “Projemiz tamamen bitmiş değil, yatırımcı bulabilirsek yeniden başlayabiliriz” açıklaması yaptı.
Ancak bölgeye olan güven sarsıldığı için şu ana kadar ciddi bir alıcı çıkmadı.
Yabancı yatırımcıların gözünde Türkiye’deki gayrimenkul projeleri artık daha temkinli bir biçimde değerlendiriliyor.
Belgesellere Konu Olan Bir Şehir
Bugün Burj Al Babas, dünya genelinde mimari öğrenciler, ekonomistler ve film yapımcıları için araştırma konusu haline geldi.
Netflix, BBC ve Arte gibi platformlarda projeye dair kısa belgeseller yayımlandı.
Bu yapımlar, hayalet kasabanın hem estetik hem de ekonomik çelişkisini gözler önüne serdi.
Ayrıca sosyal medyada influencer’lar, terk edilmiş bu alanı “fotoğrafçılık cenneti” olarak tanımlıyor.
Drone görüntüleriyle çekilen videolar, milyonlarca izlenmeye ulaştı.
Bu yönüyle proje, ironik bir şekilde “başarısız bir inşaatın turistik cazibesi” haline geldi.

Mudurnu Halkının Gözünden Burj Al Babas
Yerel halk projeye başından beri mesafeli yaklaştı.
Birçok Mudurnulu, bu kadar büyük bir kompleksin doğanın dengesini bozduğunu, ilçenin ruhuna zarar verdiğini düşünüyor.
Esnaf ise farklı bir bakış açısında: “Eğer proje tamamlansaydı, binlerce kişi buraya gelir, ekonomi canlanırdı.”
Bugün ise Burj Al Babas’ın sessizliği, hem umut hem de hayal kırıklığı olarak anılıyor.
Bazı İlaçların Greyfurt ile Birlikte İçilmesi Neden Tehlikeli?
Sonuç: Bir Masalın Gerçekle Çarpıştığı Yer
Burj Al Babas’ın hikayesi, sadece yarım kalmış bir inşaatın değil, aynı zamanda lüks hayalleriyle ekonominin gerçeklerinin çarpışmasının hikayesidir.
Mudurnu’nun doğasında yükselen bu şato kasabası, kâğıt üzerinde bir rüya, gerçekte ise plansızlığın sembolü olarak kaldı.
Bugün villaların pencerelerinden içeri bakan rüzgâr, sanki geçmişin ihtişamlı vaatlerini fısıldıyor.
Ama bu fısıltı artık sadece bir uyarı gibi:
“Her proje bir hayalle başlar, ama sürdürülebilirlik olmadan hiçbir hayal gerçeğe dönüşmez.”
Haberler
Muazzez Abacı ABD’de Hayatını Kaybetti: Sanat Dünyası Yasta, Cenaze Türkiye’ye Nasıl Getirilecek?
Türk sanat müziğinin yaşayan efsanelerinden biri olarak anılan Muazzez Abacı, Amerika Birleşik Devletleri’nde hayatını kaybetti. 75 yılı aşan sanat yolculuğuyla Türkiye’nin kültürel hafızasına kazınan usta sanatçının vefatı, hem sanat camiasında hem de sevenleri arasında derin bir üzüntü yarattı.
Ancak acı haberin ardından şimdi akıllardaki en önemli soru şu: Muazzez Abacı’nın cenazesi Türkiye’ye nasıl getirilecek?
Yurt dışında vefat eden Türk vatandaşlarının cenazelerinin Türkiye’ye nakli, hem hukuki hem de idari açıdan belirli prosedürleri içeriyor. Bu süreç, Amerika’daki yerel makamlar, Türkiye’nin diplomatik temsilcilikleri ve havayolu şirketleri arasında koordineli şekilde yürütülüyor.
Bir Efsanenin Ardından: Muazzez Abacı’nın Sanat Mirası
1947 yılında Ankara’da doğan Muazzez Abacı, 1960’ların sonlarından itibaren Türk sanat müziğine yön veren güçlü sesiyle tanındı. İstanbul Radyosu’nda başlayan müzik kariyerinde, “Geceler”, “Sensiz Saadet Neymiş”, “Duydum ki Unutmuşsun” gibi klasikleşmiş eserleriyle gönüllerde taht kurdu.
Geleneksel makam müziğini modern yorumlarla birleştiren Abacı, hem sahnede hem de plaklarda Türk müziğinin en saygın temsilcilerinden biri olarak anıldı.
Yurt içi ve yurt dışında verdiği konserlerle adını duyuran sanatçı, son yıllarda sağlık sorunları nedeniyle sahnelere ara vermiş, bir süredir ABD’de yaşıyordu.
Vefat Haberi Sanat Dünyasını Yasa Boğdu
Muazzez Abacı’nın ABD’de vefat ettiği haberi, Türkiye’de sabah saatlerinde duyuldu.
Sanat camiasından birçok ünlü isim, sosyal medya hesaplarından taziye mesajları paylaştı.
Devlet sanatçısı unvanına sahip pek çok isim, “Türk musikisinin sönmeyen bir yıldızını kaybettik” diyerek üzüntülerini dile getirdi.
Müzik eleştirmenleri ise Abacı’nın “sesiyle bir dönemin duygularını temsil ettiğini, onun sanatının kalıcı olacağını” vurguladı.

Yasal Süreç: ABD’den Türkiye’ye Cenaze Nakli Nasıl Gerçekleşiyor?
Yurt dışında vefat eden bir Türk vatandaşının cenazesinin Türkiye’ye nakli, hem uluslararası sağlık ve ulaşım kurallarına, hem de Türk konsolosluk mevzuatına tabidir.
Bu süreç, özel belgelerin hazırlanması, konsolosluk izinlerinin alınması ve lojistik düzenlemelerin sağlanmasıyla yürütülür.
Muazzez Abacı’nın cenazesi de bu kurallar çerçevesinde Türkiye’ye getirilecek.
1. Ölümün Bildirilmesi
ABD’de bir kişinin vefatı durumunda ilk yapılması gereken işlem, ölümün yerel sağlık ve polis makamlarına bildirilmesidir.
Bunun ardından, Amerikan sağlık otoriteleri tarafından resmi bir ölüm belgesi (death certificate) düzenlenir.
Bu belge, hem ABD’deki işlemler hem de Türkiye’deki defin ve nüfus kayıt işlemleri için zorunludur.
2. Ölüm Belgesi ve Raporlar
Cenazenin Türkiye’ye nakledilebilmesi için ölüm belgesi dışında birkaç önemli doküman daha gerekir:
- Sağlık raporu: Ölüm nedenini açıkça belirtir.
- Bulaşıcı hastalık raporu: Cenazenin bulaşıcı bir hastalık taşımadığını belgeleyen sağlık sertifikasıdır.
- Cenazenin ambalaj raporu: Uçağa yüklenmeden önce çinko tabut içinde hazırlandığını gösterir.
- Noter onayı ve apostil: Belgeler resmi nitelik kazanabilmesi için noter onaylı ve apostilli olmalıdır.
Konsolosluk Süreci: Türk Devletinin Rolü
ABD’deki Türk konsoloslukları, yurt dışında vefat eden vatandaşların cenaze işlemlerinde doğrudan yetkilidir.
Bu kapsamda, Muazzez Abacı’nın cenazesinin Türkiye’ye getirilebilmesi için Türkiye Cumhuriyeti’nin Washington Büyükelçiliği veya New York, Los Angeles, Houston gibi konsolosluklarından biri devreye girecek.

Konsolosluğun Görevleri:
- Ölüm bildirimini Türkiye’ye iletmek,
- Cenaze nakil belgesi (laissez-passer) düzenlemek,
- Gerekli belgelerin eksiksiz hazırlanmasını sağlamak,
- Nakil sürecinde yerel makamlar ve havayolu şirketleriyle koordinasyonu yürütmek.
Bu belge olmadan cenaze Türkiye’ye taşınamaz.
Konsolosluk aynı zamanda, vefat eden kişinin yakınlarıyla iletişimi kurarak sürecin resmi yönlerini kolaylaştırır.
Cenazenin Hazırlanması ve Nakil Süreci
Tüm belgeler tamamlandıktan sonra cenaze, belirlenen uluslararası sağlık kurallarına uygun şekilde hazırlanır.
Amerika’daki cenaze hizmetleri kuruluşu, gömü veya nakil için özel prosedürleri yerine getirir.
Nakil süreci şu şekilde ilerler:
- Cenaze, çinko veya metal kaplamalı sızdırmaz bir tabut içine alınır.
- Üzerine resmi belgeler eklenir, hava yolu standartlarına uygun etiketleme yapılır.
- Konsolosluk onayının ardından cenaze, belirlenen hava yolu şirketine teslim edilir.
- Cenaze Türkiye’ye ulaştığında gümrük işlemleri tamamlanır ve defin için ilgili belediye veya il valiliğine bildirim yapılır.
Genellikle İstanbul Havalimanı veya Ankara Esenboğa Havalimanı bu tür uluslararası nakillerin giriş noktasıdır.
Cenaze, Türkiye’ye ulaştıktan sonra ailesinin isteğine göre İstanbul, Ankara veya doğum yeri olan Ankara’ya defnedilebilir.
Nakil İçin Gerekli Belgeler
ABD’den Türkiye’ye cenaze nakli için hazırlanması gereken belgeler şunlardır:
- ABD sağlık makamlarınca düzenlenmiş resmi ölüm belgesi,
- Cenazenin kimliğini doğrulayan pasaport veya kimlik kartı,
- Ölüm sebebini açıklayan sağlık raporu,
- Bulaşıcı hastalık taşımadığına dair sertifika,
- Cenazenin çinko tabut içinde hazırlandığını belgeleyen rapor,
- Türkiye Cumhuriyeti Konsolosluğu tarafından verilen cenaze nakil belgesi (laissez-passer).
Belgelerdeki tüm isim, tarih ve kimlik bilgilerinin uyumlu olması zorunludur. Aksi halde nakil süreci uzayabilir.
Türkiye’ye Giriş ve Defin Süreci
Cenaze Türkiye’ye ulaştığında, havalimanında hem gümrük işlemleri hem de sağlık kontrolü yapılır.
Daha sonra cenaze, defin edileceği şehre karayolu veya hava yolu ile nakledilir.
Defin işlemleri, cenaze sahibinin ikamet ettiği belediye veya müftülük koordinasyonunda yapılır.
Aile isterse Diyanet İşleri Başkanlığı veya Türk Hava Yolları gibi kurumların sağladığı özel destek hizmetlerinden de faydalanabilir.
Ayrıca, bazı sigorta poliçeleri ve dernek üyelikleri, cenaze nakil masraflarını kapsayabiliyor.
Sevenlerinden Son Mesajlar
Muazzez Abacı’nın ardından birçok sanatçı ve müzik kurumu taziye mesajları yayımladı.
Devlet sanatçısı Bülent Ersoy, “Türk sanat müziği bir çınarını kaybetti” derken; TRT Müzik, “Sesiyle bir dönemi ölümsüzleştiren Muazzez Abacı’yı rahmetle anıyoruz” açıklamasını yaptı.
Sosyal medyada binlerce kişi, sanatçının unutulmaz şarkılarını paylaşarak duygularını dile getirdi.
“Geceler”, “Yalnızım Dostlarım”, “Rüzgar Gibi Geçtin” gibi eserleri, kısa sürede müzik platformlarında en çok dinlenen parçalar arasına girdi.

Cenazenin Türkiye’ye Getirilme Süresi
Yurt dışından Türkiye’ye cenaze nakilleri genellikle 3 ila 7 gün arasında tamamlanabiliyor.
Bu süre; belgelerin hazırlanması, uçuş planlaması ve konsolosluk onaylarının hızına bağlı olarak değişiyor.
Muazzez Abacı’nın naaşının da resmi işlemler tamamlandıktan sonra birkaç gün içinde Türkiye’ye getirilmesi bekleniyor.
Ailesinden yapılan açıklamada, “Cenazenin Türkiye’ye nakli için konsoloslukla temas halindeyiz. Sanatçımız, vasiyeti doğrultusunda Türkiye’de defnedilecek” ifadelerine yer verildi.
Muazzez Abacı’nın Ardından…
Muazzez Abacı’nın vefatı, sadece bir sanatçının kaybı değil, bir dönemin kapanışı olarak görülüyor.
Türk sanat müziği tarihinde klasikleşmiş eserleri, zarafeti, sahne disiplini ve güçlü sesiyle unutulmaz bir miras bırakan sanatçının ismi, Türk müziğinin altın sayfalarına kazındı.
Sanatçının cenaze töreniyle ilgili detaylar, Türkiye’ye nakil işlemleri tamamlandıktan sonra ailesi tarafından açıklanacak.
Muazzez Abacı, büyük olasılıkla Türkiye’ye getirildikten sonra İstanbul veya Ankara’da yapılacak bir devlet töreniyle son yolculuğuna uğurlanacak.
Hyundai Elektrikli Ailesi: “Her Yol, Bir Hedefe İlerleme Hikayesi”
Sonuç: Hem Yasal, Hem Duygusal Bir Yolculuk
ABD’den Türkiye’ye cenaze nakli, hem duygusal hem de idari olarak zorlu bir süreçtir.
Muazzez Abacı’nın naaşının ülkesine getirilebilmesi için diplomatik, sağlık ve ulaşım protokollerinin tamamlanması gerekmektedir.
Ancak, tüm bu bürokratik adımların ötesinde, Türkiye bir kez daha müzik tarihine damga vurmuş bir sanatçısını, Muazzez Abacı’yı, özlem ve saygıyla uğurlamaya hazırlanıyor.
Haberler
Gürcistan Sınırındaki C-130 Kazası: Şehitlerimizin İsimleri Açıklandı, Soruşturma Çok Yönlü Sürüyor
Türkiye, Azerbaycan’dan dönerken Gürcistan sınırında düşen C-130 tipi askeri nakliye uçağında görev yapan 20 kahraman askerini şehit verdi. Millî Savunma Bakanlığı (MSB), C-130 uçağının enkazına ulaşıldığını, kaza-kırım ekibinin bölgeye intikal ettiğini ve düşüş nedeninin detaylı inceleme sonucunda belirleneceğini açıkladı.
C-130 Uçağı Gürcistan-Azerbaycan Sınırında Düştü
MSB’den yapılan açıklamaya göre, Türk Hava Kuvvetleri’ne ait C-130 tipi nakliye uçağı Azerbaycan’daki görevini tamamladıktan sonra Türkiye’ye dönüşe geçti. Uçak, Gürcistan hava sahasına girdikten kısa süre sonra radar temasını kaybetti. Arama-kurtarma çalışmaları sonucunda C-130’un enkazına Gürcistan’ın Kakheti bölgesinde ulaşıldı.
Bakanlık, ilk bilgilere göre uçağın dağlık bir araziye düştüğünü, zorlu coğrafi koşullara rağmen arama ekiplerinin yoğun çabayla enkaza eriştiğini belirtti. Alan emniyete alınarak kaza-kırım ekibinin çalışmalara başladığı duyuruldu.
Şehitlerimizin kimlikleri
MSB, kazada şehit olan kahraman personelin isimlerini kamuoyuyla paylaştı. Aziz şehitlerimiz:
- Hava Pilot Yarbay Gökhan Korkmaz
- Hava Pilot Binbaşı Serdar Uslu
- Hava Pilot Binbaşı Nihat İlgen
- Hava Pilot Üsteğmen Cüneyt Kandemir
- Hava Uçak Bakım Üsteğmen Emre Mercan
- Hava Uçak Bakım Astsb. Kd. Bçvş. Nuri Özcan
- Hava Uçak Bakım Astsb. Kd. Bçvş. Ümit İnce
- Hava Uçak Bakım Astsb. Bçvş. Hamdi Armağan Kaplan
- Hava Uçak Bakım Astsb. Bçvş. Burak Özkan
- Hava Uçak Bakım Astsb. Bçvş. İlker Aykut
- Hava Uçak Bakım Astsb. Bçvş. Akın Karakuş
- Hava Uçak Bakım Astsb. Bçvş. Emrah Kuran
- Hava Uçak Bakım Astsb. Bçvş. Ramazan Yağız
- Hava Uçak Bakım Astsb. Üçvş. Emre Altıok
- Hava Uçak Bakım Astsb. Üçvş. Berkay Karaca
- Hava Uçak Bakım Astsb. Üçvş. Burak İbbiği
- Hava Uçak Bakım Astsb. Üçvş. İlhan Ongan
- Hava İkmal Astsb. Kd. Çvş. Ahmet Yasir Kuyucu
- Hava Ulaştırma Uzm. Çvş. Cem Dolapci
- Hava Ulaştırma Uzm. Çvş. Emre Sayın
Şehitlerimizin memleketlerinde taziye süreçleri başlatıldı; yerel idareciler, komutanlar ve kurum temsilcileri ailelere taziye ziyaretlerinde bulunuyor. Cenaze programları askerî protokole uygun şekilde koordine ediliyor.

Resmî açıklamalar ve dayanışma
Devletin en üst makamlarından yayımlanan mesajlarda, şehitlerimize rahmet, ailelerine sabır ve millete başsağlığı dilenirken, arama-kurtarma ve kaza-kırım faaliyetlerinin ilgili ülkelerle koordinasyon içinde yürütüldüğü vurgulandı. Olayın hassasiyeti gereği, doğrulanmamış bilgi ve görüntülere itibar edilmemesi, bilgilendirmenin yetkili merciler aracılığıyla takip edilmesi istendi. Bu çağrı, hem soruşturmanın selameti hem de ailelerin mahremiyetinin korunması açısından önem taşıyor.
C-130 Kazasında Soruşturma Nasıl Yürütülecek?
Askerî hava kazalarında olduğu gibi bu olayda da özel bir C-130 kaza-kırım ekibi görevlendirildi. Ekip, uçağın gövde yapısını, kontrol yüzeylerini, motor bileşenlerini ve uçuş rotasını detaylı şekilde inceleyecek.
Kaza-kırım incelemesi şu aşamalardan oluşuyor:
- Alan güvenliği: Enkaz çevresi güvenlik çemberine alınır.
- Teknik analiz: C-130’un gövdesindeki kırılma hatları, yakıt sistemleri, iniş takımları ve kontrol yüzeyleri incelenir.
- Veri toplama: Meteorolojik koşullar, radar kayıtları, bakım geçmişi ve iletişim trafiği değerlendirilir.
- Raporlama: Düşüş nedenini belirleyen teknik rapor hazırlanır ve sonuçlar ilgili birimlere iletilir.
Bu süreçte elde edilen veriler, C-130 filosunda görev yapan diğer uçaklar için emniyet tedbirlerinin güncellenmesinde kullanılacak.

C-130 Uçağı Hakkında
Lockheed Martin tarafından üretilen C-130 Hercules, dünya çapında 60’tan fazla ülke tarafından kullanılan çok amaçlı bir askeri nakliye uçağıdır. Türkiye, bu uçağı 1960’lardan bu yana Hava Kuvvetleri envanterinde bulunduruyor.
C-130, kısa pistlere inebilme kabiliyeti, geniş kargo kapasitesi ve zorlu hava koşullarında görev yapabilmesiyle bilinir.
Bu uçaklar; personel ve malzeme nakli, sağlık tahliyesi, insani yardım operasyonları ve özel görevlerde etkin şekilde kullanılır.
Türk Hava Kuvvetleri’nin C-130 filosu, hem yurtiçi hem uluslararası görevlerde önemli rol oynar. Bu kazayla birlikte Türkiye’nin havacılık tarihinde büyük bir acı daha yaşandı.

Ailelere psikososyal destek ve toplumun ortak yas bilinci
Böylesi kayıplar, yalnızca ailelerin değil, tüm milletin ortak acısıdır. Şehit ailelerine yönelik psikososyal destek mekanizmaları, sağlık hizmetleri ve yerel yönetim koordinasyonu hızla devreye alınır. Taziye ve defin süreçlerinde askerî protokol ile yerel unsurlar birlikte çalışır. Toplumun geniş kesimlerinden gelen dayanışma mesajları ve saygı duruşu, acının paylaşılmasında önemli bir rol üstlenir.
Bilgi kirliliği uyarısı
Hassas olaylarda sosyal medyada hızla dolaşıma giren teyitsiz bilgiler, hem soruşturmayı zora sokabilir hem de aileleri örseleyebilir. Bu nedenle, resmî makamların duyuruları dışındaki paylaşımlar konusunda dikkatli olunması, enkaz ve kaza anına ait hassas görüntülerin yayılmaması büyük önem taşır. Medya kuruluşlarının etik yayın ilkeleri çerçevesinde hareket etmesi, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi kadar insan onurunun korunması açısından da zorunludur.

Son söz
Gök vatanın her hattında görev yapan Hava Kuvvetleri personeli, zorlu coğrafya ve hava şartlarında, yüksek sorumluluk bilinciyle hizmetini sürdürüyor. Bu kazada kaybettiğimiz 20 kahramanımız, vatan hizmetinin en ağır bedelini ödeyerek aramızdan ayrıldı. Aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet; kederli ailelerine, silah arkadaşlarına ve milletimize sabır ve başsağlığı diliyoruz.
Soruşturma sonuçlandıkça, yetkili makamların yapacağı yeni açıklamalarla kamuoyu bilgilendirilmeye devam edilecek.
Spor
Bedava TOD Fırsatıyla Süper Lig Maçlarını Ücretsiz İzleyin! Yandex’in Yeni Kampanyasının Tüm Detayları
Yıl Sonuna Kadar Bedava TOD Keyfi!
Futbol tutkunlarını sevindirecek büyük bir haber geldi: Yandex ve TOD iş birliğiyle düzenlenen kampanya sayesinde, Süper Lig maçlarını bedava TOD üzerinden izlemek artık mümkün!
Üstelik bu kampanya tamamen yasal, güvenli ve kısa sürede tamamlanabiliyor.
31 Aralık 2025’e kadar geçerli kampanyada kullanıcılar, yalnızca birkaç basit adımı tamamlayarak üç aylık ücretsiz Süper Lig paketi kazanabiliyor. Tek yapmanız gereken şey, Yandex’i üç gün boyunca varsayılan arama motoru olarak kullanmak. Bu işlem sonunda sistem size bedava TOD kodunu SMS ile gönderiyor.
Bedava TOD Kampanyası Nasıl İşliyor?
Bu özel kampanya hem masaüstü hem de mobil cihazlarda (Android veya iOS fark etmeksizin) kullanılabiliyor. Yandex’in amacı, kullanıcıların arama alışkanlıklarını denemelerini sağlamak. Karşılığında ise kullanıcıya resmî TOD platformunda 3 ay boyunca Süper Lig maçlarını bedava izleme fırsatı veriliyor.

1️⃣ Varsayılan Arama Motorunu Değiştirin
Öncelikle, bilgisayarınızda veya telefonunuzda kullandığınız tarayıcıda Yandex’i varsayılan arama motoru yapmanız gerekiyor.
- Chrome kullanıyorsanız adres çubuğuna şu komutu yazın:
chrome://settings/search - Açılan sayfada “Varsayılan Arama Motoru” bölümünden Yandex’i seçin.
Bu değişiklik tamamlandıktan sonra yeni bir sekme açıp “Yandex” kelimesini aratın.
Bu aramadan sonra ekranda kampanya sayfası açılacak. Burada “Bonus Kazan” butonuna tıklayarak süreci başlatabilirsiniz.
2️⃣ Telefon Numarasıyla Doğrulama
Kampanya sayfasında sizden geçerli bir cep telefonu numarası isteniyor. Türkiye’ye ait (+90) koduyla numaranızı girip Devam Et seçeneğini onayladığınızda, Yandex size bir SMS doğrulama kodu gönderiyor.
SMS ile gelen kodu ekrandaki ilgili kutucuğa yazdığınızda, sistem telefon numaranızı kayıt altına alıyor. Bu noktadan itibaren artık bedava TOD kampanyasına resmen katılmış oluyorsunuz.
3️⃣ Üç Günlük Kullanım Şartı
Telefon numaranızı doğruladıktan sonra kampanyayı tamamlamak için 14 gününüz bulunuyor.
Bu süre içerisinde, en az üç farklı günde Yandex’i varsayılan arama motoru olarak kullanarak arama yapmanız gerekiyor.
Yani her gün yalnızca birkaç kelime aratmanız yeterli. Bu aramalar sayesinde sistem sizi aktif kullanıcı olarak tanıyor.
⚠️ Önemli Uyarı:
- Çerezlerinizi silmeyin.
- Tarayıcı değişikliği yapmayın.
- Aramaları aynı cihaz ve tarayıcı üzerinden gerçekleştirin.
Eğer çerezleri temizlerseniz ya da varsayılan arama motorunu tekrar Google’a çevirirseniz kampanya geçersiz sayılıyor.

4️⃣ Bedava TOD Kodunun Teslimi
Üç günlük kullanım şartı tamamlandığında sistem sizin kullanımınızı doğruluyor. Ardından en geç üç iş günü içerisinde Yandex tarafından bir SMS gönderiliyor.
Bu SMS’te, üç aylık bedava TOD abonelik kodu yer alıyor. Bazı kullanıcılar kodun birkaç gün gecikmeli geldiğini bildirse de, şartlar tam olarak yerine getirildiğinde kod garantili şekilde ulaşıyor.
TOD Üzerinde Bedava Paket Nasıl Aktif Ediliyor?
Yandex’ten aldığınız kampanya kodunu kullanarak, TOD platformunda bedava abonelik başlatmak oldukça basit:
- TOD web sitesine ya da mobil uygulamaya giriş yapın.
- Henüz hesabınız yoksa kısa bir kayıt oluşturun.
- Menüden “Kupon Kodu Kullan” sayfasına gidin.
- Yandex’ten gelen kodu ilgili alana yazın.
- “Kodu Kullan” butonuna tıklayın.
Ekranda “3 Aylık Süper Lig Paketi – 0 TL” ifadesi belirecek. “Hemen Satın Al” seçeneğine tıkladığınızda paket hesabınıza ücretsiz olarak tanımlanacak.
Artık bedava TOD keyfiyle Süper Lig karşılaşmalarını HD kalitede izleyebilirsiniz.
Kampanyada Dikkat Edilmesi Gerekenler
Yandex–TOD iş birliğiyle yürütülen bu kampanya oldukça avantajlı, ancak birkaç önemli detaya dikkat etmek gerekiyor:
- Kampanya yalnızca 18 yaşını doldurmuş bireyler için geçerlidir.
- Katılım yalnızca Türkiye IP adresi üzerinden yapılabilir (VPN kullanımı önerilmez).
- Aynı telefon numarası daha önce başka bir Yandex promosyonunda kullanılmışsa bu kampanyadan yararlanılamaz.
- 14 gün içinde üç farklı günde arama yapma zorunluluğu vardır.
- Çerezleri silmek veya farklı tarayıcı kullanmak kampanyayı geçersiz kılar.
Bu adımlar eksiksiz tamamlandığında sistem sorunsuz çalışıyor ve kullanıcılar bedava TOD aboneliğine kavuşuyor.

Yandex Neden Bedava TOD Veriyor?
Yandex, Türkiye’deki dijital kullanıcı kitlesini genişletmeyi hedefliyor. Bu amaçla, arama motorunu deneyen kullanıcıları ödüllendiren kampanyalar düzenliyor.
TOD ile yapılan bu iş birliği, iki markanın da kazanacağı bir stratejiye dayanıyor:
- Yandex: Yeni kullanıcı kazanıyor, arama trafiğini artırıyor.
- TOD: Futbol ve spor içeriğine ilgi duyan binlerce yeni üyeye ulaşıyor.
- Kullanıcı: Süper Lig maçlarını üç ay boyunca bedava TOD platformunda izleyebiliyor.
Yandex, kullanıcıların birkaç gün boyunca platformu aktif kullanmasını teşvik ederek, uzun vadede markaya sadakat oluşturmayı hedefliyor.
Bedava TOD Sayesinde Kaçak Yayınlardan Kurtulun
Türkiye’de futbol yayınlarını izlemek genellikle ücretli abonelikler gerektiriyor. Bu nedenle birçok kullanıcı, yasa dışı yayın sitelerine yöneliyor. Ancak bu siteler:
- Güvenlik açısından risk taşıyor,
- Virüs ve zararlı yazılımlar içeriyor,
- Görüntü kalitesi düşük oluyor,
- Sık sık kapanıyor veya erişim engeline takılıyor.
Yandex–TOD kampanyası sayesinde artık buna gerek kalmıyor. Bedava TOD aboneliği, Süper Lig maçlarını resmi platformdan, HD kalitede, kesintisiz ve tamamen güvenli şekilde izleme olanağı sunuyor.
Kampanyanın Süresi
Kampanya 31 Aralık 2025 tarihine kadar geçerli. Ancak kullanıcıların dikkat etmesi gereken nokta şu:
Telefon numarasını kaydettikten sonra 14 günlük süre içerisinde üç günlük arama şartını tamamlamak gerekiyor.
Yani kampanyaya son gün katılsanız bile, kullanım süreniz Ocak 2026’ya sarkmamalı. Bedava TOD kodlarının dağıtımı da yine 31 Aralık 2025 itibarıyla sona eriyor.
Kadınlar Neden Kriminal Erkekleri Çekici Bulur? Tehlikenin Psikolojisi
Futbol Tutkunları İçin Kaçırılmayacak Bir Fırsat
Yandex ve TOD’un bu ortak kampanyası, Türkiye’de dijital yayıncılığın geleceği açısından da önemli bir örnek oluşturuyor. Kullanıcıya değer sunan, markalara etkileşim kazandıran bu sistem sayesinde, artık herkes kolayca bedava TOD fırsatından yararlanabiliyor.
Sadece birkaç dakikanızı ayırarak hem Süper Lig maçlarını yasal yollardan izleyebilir hem de Yandex’in gelişmiş arama özelliklerini deneyebilirsiniz.
Yıl bitmeden bu fırsatı kaçırmayın:
- Yandex’i varsayılan arama motoru yapın,
- Üç gün boyunca arama yapın,
- Bedava TOD kodunuzu alın,
- Süper Lig maçlarını resmi yayıncı üzerinden keyifle izleyin.
Futbol artık herkes için erişilebilir. Üstelik bu kez bedava TOD ile! ⚽
-
Kadın ve Moda2 hafta agoNeden günümüz ilişkileri artık daha zor? Nasıl sevilmeli, aşık olunmalı?
-
Teknoloji3 hafta agoX’in Yapay Zekâ Ansiklopedisi Grokipedia Yayında! Wikipedia’ya Rakip Olacak mı?
-
Eğlence3 hafta agoGTA 6 Geliyor: Oyun Dünyasının En Büyük Devrimi İçin Geri Sayım Başladı
-
Haberler3 hafta agoTFF Bahis Skandalı İle Sarsıldı! Kulüplerden Şeffaflık ve Adalet Çağrısı
-
Kültür-Sanat3 hafta agoRoman Okumanın Bilimsel Olarak Kanıtlanmış Faydaları: Edebiyat Beyni Nasıl Güçlendiriyor?
-
Dünya2 hafta agoİngiltere Kralı Charles’tan Tarihi Karar: Prens Andrew’un Tüm Kraliyet Ünvanları Geri Alındı
-
Yemek & Sağlık4 hafta agoYumurta Haşlama Makinesi Almak Mantıklı mı?
-
Teknoloji3 hafta agoCS2 Skin Piyasası Bir Gecede 2 Milyar Dolar Kaybetti! Valve Güncellemesi Tarihi Çöküşe Yol Açtı
