Powered by Pinek Medya

Teknoloji

Powerbank Kullanımı Neden Eskiye Oranla Azalma Eğiliminde?

Paylaşıldı

on

powerbank kullanimi

Birkaç yıl öncesine kadar adeta hayat kurtarıcı olan powerbank kullanımında neden bu kadar belirgin bir düşüş yaşandı? Bir dönem çantaların ve ceplerin vazgeçilmez aksesuarı olan powerbank, bugünlerde eski popülerliğini kaybetmiş görünüyor. Hatta çoğu kişinin çekmecesinde bir köşede duran ama nadiren kullanılan bir cihaz haline geldi.


Akıllı Telefonlarda Batarya Devrimi

Powerbank kullanımındaki düşüşün en temel sebeplerinden biri, akıllı telefon bataryalarındaki gelişmeler oldu. Artık piyasaya çıkan telefonların büyük çoğunluğu 5.000 mAh kapasiteye sahip. Önümüzdeki yıllarda 10.000 mAh hatta 15.000 mAh seviyelerine çıkacak modeller gündemde.

Üstelik sadece kapasite değil, hızlı şarj teknolojisi de ciddi bir ilerleme kaydetti. 30 dakika gibi kısa bir sürede bataryayı yüzde 70-80 seviyelerine getiren cihazlar artık standart hale gelmeye başladı. Dolayısıyla, eskiden gün ortasında pili biten telefonlar yerine artık gün boyu kesintisiz kullanılabilen cihazlar elimizde. Bu da powerbank ihtiyacını büyük ölçüde azalttı.

powerbank kullanımı

Hızlı Şarj İstasyonlarının Yaygınlaşması

Bir diğer etken ise hızlı şarj istasyonlarının artması. Kafeler, restoranlar, havaalanları, otogarlar ve alışveriş merkezlerinde ücretsiz şarj noktaları yaygınlaştı. İnsanlar artık dışarıdayken yanlarında ağır bir powerbank taşımak yerine, bu istasyonları kullanmayı tercih ediyor.

Bunun yanında, taşınabilir priz adaptörleri ve çoklu çıkışlı hızlı şarj cihazları da yaygınlaştı. Dolayısıyla “anahtar, cüzdan, powerbank” üçlüsünden powerbank artık çoğu insanın gündeminden çıktı.


Kullanım Alışkanlıklarındaki Değişim

Powerbank kullanımının azalmasında teknolojik gelişmeler kadar alışkanlık değişimleri de etkili. Dijital bağımlılığın sorgulandığı günümüzde, pek çok insan artık sürekli çevrimiçi olma baskısını hissetmiyor.

Dijital detoks kavramının hayatımıza girmesiyle birlikte, telefonun şarjının bitmesi artık eskisi kadar büyük bir kriz olarak görülmüyor. İnsanlar kısa süreliğine bağlantısız kalmayı sorun etmiyor. Bu da powerbank ihtiyacını psikolojik olarak da azaltıyor.


Apple ve Diğer Markaların Rolü

Çinli üreticiler 10.000 mAh’a yaklaşan bataryalarla hızla yol alırken, Apple gibi markalar daha temkinli davrandı. Ancak bu markalar bile sonunda yüksek batarya kapasitelerine yöneldi. Örneğin, iPhone 17 Pro Max’in 5.000 mAh bataryayla geleceği konuşuluyor.

Dolayısıyla, büyük markaların da daha uzun süre dayanabilen bataryaları tercih etmeye başlamasıyla, kullanıcılar için powerbank artık zaruri bir ihtiyaç olmaktan çıkıyor.

image 18

Powerbank’ın Geleceği

Tüm bu gelişmelere rağmen powerbank tamamen hayatımızdan çıkmış değil. Uzun seyahatlerde, doğa yürüyüşlerinde veya elektrik kesintilerinde hâlâ kurtarıcı bir cihaz. Ancak artık günlük kullanımda değil, daha çok acil durum ekipmanlarının bir parçası olarak görülüyor.

Bundan sonraki süreçte powerbank üreticileri, klasik taşınabilir şarj cihazlarının ötesine geçerek farklı çözümler sunabilir. Güneş enerjili modeller, daha hafif tasarımlar ve çoklu cihaz şarj etme özellikleri, bu alanda farklılaşma ihtiyacını doğuracak gibi görünüyor.

Powerbank Tamamen Mi Yok Oluyor?

Powerbank kullanımının günlük hayatta azalması, bu cihazların tamamen ortadan kalkacağı anlamına gelmiyor. Özellikle uzun seyahatler, doğa kampları, elektrik kesintileri veya acil durumlarda powerbank hâlâ hayat kurtarıcı bir aksesuar olmaya devam ediyor. Ancak artık teknoloji, daha güçlü bataryalar ve hızlı şarj çözümleriyle bu ihtiyacı minimize etmiş durumda. Kısacası, powerbank günlük yaşamda zorunluluk olmaktan çıkıp, daha çok “acil durum yedeği” haline geldi. Bu da onun gelecekte niş ama değerli bir yerde konumlanacağını gösteriyor.

https://pinek.net/karar-vermede-beyin-mi-yoksa-kalp-mi-daha-etkili


Sonuç

Özetle, powerbank kullanımındaki azalma, batarya teknolojilerindeki ilerlemeler, hızlı şarj altyapısının yaygınlaşması ve insanların dijital alışkanlıklarındaki değişimden kaynaklanıyor. Bir dönem her çantada mutlaka bulunan bu cihazlar, artık teknolojik bir zorunluluktan çok nostaljik bir aksesuar haline geldi. Yine de ihtiyaç anında hayat kurtarıcı olabileceği için, çoğu kişinin çekmecesinde bir köşede yedekte tutulmaya devam ediyor.

Sonuç olarak, powerbank kullanımı günümüzün hızlı şarj teknolojileri, daha yüksek kapasiteli bataryalar ve değişen dijital alışkanlıklar nedeniyle eski popülerliğini kaybetmiş durumda. Artık çoğu kullanıcı için priz bulmak ya da kısa sürede telefonu şarj etmek çok daha kolay. Yine de sık seyahat edenler, doğa yürüyüşü yapanlar ya da elektriğe uzun süre erişemeyenler için powerbank hâlâ önemli bir cihaz olmayı sürdürüyor. Bu nedenle tamamen ortadan kalkmasa da, günlük kullanımda artık nostaljik bir aksesuar haline gelmiş durumda.

Okumaya Devam Et

Teknoloji

Apple Mac’e İlk Kurulması Gereken Önemli Uygulamalar

Paylaşıldı

on

By

Apple Mac

Apple Mac bilgisayarını yeni aldınız ya da sıfırdan kurulum yaptınız. Peki, ilk iş olarak hangi uygulamaları yüklemelisiniz? İşte Mac kullanıcıları için olmazsa olmaz yazılımlar…

Başlangıçta Neden Doğru Uygulamalar Önemlidir?

Yeni bir Mac kullanıcısı için deneyimi şekillendiren en önemli detay, kurulan uygulamalardır. Apple Mac bilgisayarların kendi ekosisteminde sunduğu uygulamalar güçlü olsa da, verimlilikten güvenliğe, tasarımdan eğlenceye kadar ihtiyaç duyulacak birçok alan için ek yazılımlar kurmak gerekir. Yanlış seçimler hem diski gereksiz yere doldurur hem de performans kaybına yol açabilir.

1. Google Chrome veya Firefox – Alternatif Tarayıcılar

Safari, Apple Mac kullanıcıları için varsayılan tarayıcıdır. Ancak çok sayıda uzantı ve senkronizasyon ihtiyacı olan kullanıcılar için Google Chrome ya da Mozilla Firefox mutlaka yüklenmesi gereken uygulamalar arasında yer alıyor. Özellikle çoklu cihaz kullanımında şifreler ve yer imleri senkronizasyonu büyük avantaj sağlar.

image 111

2. Microsoft Office veya LibreOffice – Ofis Uygulamaları

Apple Mac bilgisayarlar Pages, Numbers ve Keynote ile geliyor. Fakat dosya uyumluluğu açısından Microsoft Office hala en çok tercih edilen ofis yazılımı. Alternatif olarak ücretsiz LibreOffice yüklenebilir. Böylece iş ve eğitim hayatında gerekli belgeleri sorunsuz açabilir ve düzenleyebilirsiniz.

image 112

3. CleanMyMac – Sistem Temizliği

Apple Mac kullanıcıları için performans zamanla düşebilir. CleanMyMac, gereksiz dosyaları temizleyen, bellek optimizasyonu yapan ve sistem bakımı sunan en popüler araçlardan biridir. Alternatif olarak ücretsiz Onyx kullanılabilir.

image 113

4. Dropbox veya Google Drive – Bulut Depolama

Mac kullanıcılarının dosya güvenliği için Dropbox, Google Drive ya da iCloud Drive mutlaka kurulmalıdır. Özellikle cihazlar arası geçiş yapan kullanıcılar için verilerin sürekli erişilebilir olması büyük kolaylık sağlar.

image 114

5. 1Password veya Bitwarden – Şifre Yöneticisi

Apple’ın iCloud Anahtar Zinciri güçlü olsa da, daha gelişmiş özellikler isteyenler için 1Password veya açık kaynaklı Bitwarden güvenli şifre saklama imkanı sunar.

image 115

6. Spotify veya Apple Music – Müzik Deneyimi

Mac’inizde kaliteli bir müzik deneyimi yaşamak istiyorsanız Spotify veya Apple’ın kendi uygulaması Apple Music ilk kurmanız gerekenlerden biri olacaktır.

image 116

7. Slack, Zoom ve Microsoft Teams – İletişim Uygulamaları

Özellikle uzaktan çalışan ya da eğitim gören Apple Mac kullanıcıları için Zoom, Slack ve Microsoft Teams olmazsa olmaz uygulamalar arasında yer alıyor.

image 117

8. Adobe Photoshop veya Affinity Photo – Fotoğraf Düzenleme

Tasarımcılar ya da fotoğrafçılar için güçlü araçlar gerekli. Adobe Photoshop profesyonel bir çözüm sunarken, daha uygun fiyatlı alternatif isteyenler için Affinity Photo önerilebilir.

image 118

9. VLC Player – Medya Oynatıcı

Mac’in kendi video oynatıcısı olsa da her formatı açmada yetersiz kalabilir. VLC Player, neredeyse tüm video ve ses formatlarını sorunsuz açmasıyla öne çıkıyor.

image 119

10. Magnet – Pencere Yönetimi

Apple Mac kullanıcılarının en çok şikayet ettiği konulardan biri pencere yönetimidir. Magnet, pencereleri ekranın sağa, sola veya köşelere sabitleyerek verimliliği artırır.

Wednesday 2. Sezon 2. Kısmı İçin Fragman Yayınlandı: Gizem ve Karanlık Yeniden Başlıyor


Değerlendirme: Apple Mac Deneyimini Kişiselleştirmek

Apple Mac bilgisayarınızı verimli kullanmak için doğru uygulamalarla başlamak kritik öneme sahiptir. İster öğrenci, ister profesyonel, ister sadece günlük kullanıcı olun; yukarıda sıralanan yazılımlar size hız, güvenlik ve pratiklik kazandıracaktır. Özellikle tarayıcı, ofis uygulamaları, bulut depolama ve sistem optimizasyon araçları, her Mac kullanıcısının ortak ihtiyaçları arasında yer alıyor. Uzun vadede, Apple Mac deneyiminizi kişiselleştirmek için hem ücretli hem de ücretsiz alternatifleri denemekte fayda var.

Apple Mac kullanıcıları için ilk kurulacak uygulamaların doğru seçilmesi, bilgisayar deneyimini hem daha verimli hem de daha keyifli hale getirir. Günümüzde iş, eğitim, eğlence ve güvenlik alanlarında birbirinden farklı ihtiyaçlar ön plana çıkıyor. Bu nedenle Mac’in sunduğu güçlü donanımı, doğru yazılımlarla desteklemek kritik öneme sahip. Örneğin, iş hayatında belge düzenleme ve e-posta yönetimi için Office uygulamaları vazgeçilmezdir. Öğrenciler için not alma ve bulut depolama servisleri öne çıkar. Kreatif işler yapanlar için

Adobe yazılımları, Affinity serisi veya Final Cut Pro gibi seçenekler Mac’in sunduğu gücü tam anlamıyla ortaya koyar. Ayrıca sistemin temizliği, güvenliği ve performansını korumak adına CleanMyMac gibi optimizasyon araçlarının yanı sıra şifre yöneticilerinin yüklenmesi uzun vadede kullanıcıya büyük kolaylık sağlar.

Kısacası, Apple Mac bilgisayarınızı kişisel ve profesyonel ihtiyaçlarınıza uygun şekilde donatmak, bu cihazı gerçek potansiyeliyle kullanmanızı sağlar. Doğru uygulamaları kurarak hem verimliliğinizi artırabilir hem de uzun vadede sorunsuz bir deneyim elde edebilirsiniz.


Okumaya Devam Et

Teknoloji

Omoda 7 SUV Türkiye’ye Geliyor! Büyük Sürpriz

Paylaşıldı

on

By

omada 7

Çinli otomobil devi Chery, Türkiye’deki büyümesini hız kesmeden sürdürüyor. Daha önce Chery ve Jaecoo markalarını Türkiye pazarına taşıyan şirket, şimdi de yepyeni bir marka olan Omoda ile sahneye çıkmaya hazırlanıyor. Omoda’nın Türkiye’ye gelecek ilk modeli ise Omoda 7 olacak. Bu hamle, Türkiye’de hızla büyüyen SUV pazarında dengeleri değiştirecek önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.


Omoda 7’nin Türkiye Yolculuğu

Omoda 7’nin yılın son çeyreğinde Türkiye’de satışa sunulması bekleniyor. 4.62 metre uzunluk, 2.73 metre aks mesafesi ve 500 litrelik bagaj hacmi ile kompakt SUV segmentinde iddialı bir duruş sergileyen araç, arka koltukların yatırılmasıyla bagaj hacmini 1400 litreye kadar çıkarabiliyor. Bu da aileler ve uzun yolculukları seven kullanıcılar için ciddi bir avantaj sunuyor.


Motor Seçenekleri

Omoda 7, hem benzinli hem de hibrit versiyonlarla dikkat çekiyor:

  • 1.6 Turbo Benzinli Motor: 147 beygir güç, 275 Nm tork, 7 ileri çift kavramalı otomatik şanzıman.
    • 0-100 km/s hızlanma: 11.1 saniye
    • Maksimum hız: 190 km/s
  • PHEV (Şarj Edilebilir Hibrit): 1.5 litrelik turbo motor + 150 kW elektrik motoru.
    • Toplam güç: 347 beygir
    • Batarya kapasitesi: 18.3 kWh
    • Elektrikli menzil: 100 km’ye kadar

Henüz hangi versiyonların Türkiye’de satılacağı açıklanmasa da özellikle hibrit seçeneğin vergi avantajı, yakıt tasarrufu ve çevre dostu yapısıyla öne çıkacağı tahmin ediliyor.


Türkiye’de Üretim İhtimali

Chery’nin Türkiye operasyonları giderek büyüyor. Omoda 7’nin Türkiye’de üretilme ihtimali ise en büyük sürprizlerden biri olabilir. Bu gelişme gerçekleşirse hem fiyat avantajı sağlayacak hem de markanın Türkiye’deki konumunu daha güçlü hale getirecek.

Omoda 7

Rakipleri ve Fiyatlandırma

Omoda 7, Türkiye pazarında Peugeot 3008, Renault Austral, Hyundai Tucson ve Kia Sportage gibi modellerle doğrudan rekabet edecek. Piyasa uzmanları, Chery’nin daha önceki agresif fiyatlandırma politikalarını sürdürmesi halinde Omoda 7’nin ciddi bir satış başarısı yakalayabileceğini söylüyor.

Beklentiler, aracın rekabetçi bir fiyatla pazara girmesi yönünde. Hibrit versiyonun ise hem devlet teşviklerinden yararlanması hem de kullanıcıların ilgisini çekmesi bekleniyor.


Omoda 7’nin Kullanıcıya Sunacağı Avantajlar

  • Geniş iç hacim ve yüksek bagaj kapasitesi
  • Yeni nesil hibrit motor seçeneği
  • Uygun fiyatlı SUV alternatifi
  • Çinli markaların yükselen güvenilirliği
  • Vergi avantajı

Sonuç

SUV pazarında rekabetin giderek kızıştığı Türkiye’de, Omoda 7 dikkat çekici bir seçenek olarak geliyor. Hem güçlü motor seçenekleri hem de geniş iç hacmiyle kullanıcıların ilgisini çekmesi beklenen araç, özellikle hibrit versiyonuyla fark yaratabilir. Chery’nin agresif fiyat politikaları da Omoda 7’nin satışlarda öne çıkmasına yardımcı olabilir.

Çikolata, Nasıl Oldu da Dünyanın En Popüler Gıdalarından Biri Olmayı Başardı?

Çinli SUV’un Türkiye Pazarındaki Önemi

Türkiye otomotiv pazarı son yıllarda yüksek fiyatlar, döviz dalgalanmaları ve vergi yükleri nedeniyle oldukça zor bir dönemden geçiyor. Bu ortamda, Çin merkezli markaların sunduğu alternatifler tüketiciler için cazip hale gelmiş durumda. Yeni gelecek olan SUV modeli de bu trendin önemli bir parçası olacak. Modern tasarımı, geniş iç hacmi ve hibrit seçeneği ile özellikle aileler ve şehir yaşamına uygun araç arayanlar için güçlü bir alternatif yaratıyor. Ayrıca sağladığı menzil, teknolojik donanımlar ve rekabetçi fiyat politikasıyla segmentinde dengeleri değiştirme potansiyeline sahip.

Özellikle vergi avantajı sağlayan çevre dostu versiyonunun, hem ekonomik hem de sürdürülebilirlik açısından öne çıkması bekleniyor. Analistler, bu aracın Türkiye’de yalnızca Chery grubunun değil, genel olarak Çinli markaların yükselişini pekiştirecek bir mihenk taşı olacağı görüşünde. Kullanıcıların uygun fiyata yüksek donanım beklentisini karşılaması halinde, kısa sürede geniş bir kitleye hitap etmesi ve pazardaki rekabeti yeniden şekillendirmesi mümkün görünüyor.

Okumaya Devam Et

Teknoloji

Hyundai Ioniq 2 Geliyor: Türkiye’de Üretilecek Elektrikli Kompakt Model

Paylaşıldı

on

By

Hyundai Ioniq 2 webp

Hyundai, elektrikli mobilite vizyonunu güçlendirecek yeni kompakt modeli Hyundai Ioniq 2 ile dikkatleri üzerine çekiyor. Uzun süredir gündemde olan bu model, yalnızca tasarımı ve teknik özellikleriyle değil, aynı zamanda Türkiye’de üretilecek ilk elektrikli Hyundai modeli olmasıyla da büyük önem taşıyor. Hyundai’nin İzmit fabrikasında üretilecek olan Ioniq 2, hem ülkemizin otomotiv sektöründe yeni bir döneme işaret ediyor hem de Avrupa pazarına yakınlığı sayesinde stratejik bir avantaj sağlıyor.


Tasarım ve Konsept: Kompakt Bir Şehirli

Hyundai Ioniq 2, markanın elektrikli araç felsefesini küçük ve ulaşılabilir bir gövdeye taşıyor. Tasarımda modern hatlar, kompakt boyutlar ve dinamik bir görünüm ön plana çıkıyor. Özellikle kısa ve geniş gövde yapısı, şehir içinde kolay manevra kabiliyeti sunarken, keskin çizgilere sahip ön far grubu ve arkadaki minimalist tasarım, aracı genç kitleler için cazip hale getiriyor.

Model, Hyundai’nin daha önce tanıttığı Ioniq 5 ve Ioniq 6’daki tasarım anlayışını yansıtırken, kompakt yapısı sayesinde B segmentinde konumlanıyor. Yani rakipleri arasında Renault 5, Peugeot e-208 ve Volkswagen ID.2 gibi popüler elektrikli modeller bulunuyor.


Teknik Altyapı ve Performans

Hyundai Ioniq 2’nin en önemli özelliklerinden biri, Hyundai grubunun geliştirdiği E-GMP platformu üzerine inşa edilmiş olması. Bu platform, ölçeklenebilir yapısıyla farklı segmentlerde elektrikli araçların üretilmesine olanak tanıyor.

Modelin yaklaşık 58 kWh kapasiteli bir batarya ile piyasaya sunulması bekleniyor. Bu batarya sayesinde Ioniq 2, tek şarjla 400 kilometrenin üzerinde menzil sunabilecek. Daha üst versiyonlarda ise batarya kapasitesinin büyütülmesiyle 600 kilometreye yakın menzil hedefleniyor.

Motor gücü açısından Ioniq 2’nin yaklaşık 200 beygir civarında performans göstermesi öngörülüyor. Bu, kompakt bir elektrikli araç için oldukça tatmin edici bir değer. Ayrıca aracın hızlı şarj desteği sayesinde 20-30 dakika içinde bataryanın yüzde 80’ine kadar dolum yapılabileceği belirtiliyor.

Hyundai Ioniq 2

İç Mekân: Dijital ve Akıllı Bir Kokpit

Hyundai Ioniq 2’nin kabin tasarımında da modernliği ön planda tutuyor. Ön konsolun neredeyse tamamını kaplayan geniş ekran paneli, hem dijital gösterge hem de bilgi-eğlence sistemi işlevini üstleniyor.

Buna ek olarak sürüş modlarına göre değişen ortam aydınlatması, farklı ses profilleri ve kişiselleştirilebilir kontrol ayarları, aracın kullanıcı deneyimini zenginleştiriyor. Hyundai, Ioniq 2 ile genç sürücülere hitap eden daha “teknolojik” bir yaşam alanı sunmayı hedefliyor.


Türkiye’de Üretim Kararı: Stratejik Avantaj

Hyundai’nin Ioniq 2’yi Türkiye’deki İzmit fabrikasında üretme kararı, otomotiv sektörü için büyük bir gelişme. Çünkü bu adım, Türkiye’de elektrikli otomobil üretiminin yaygınlaşmasını sağlayacak önemli bir dönüm noktası.

Bu strateji, Türkiye’ye hem yeni bir istihdam fırsatı hem de ihracat potansiyeli sunuyor. Avrupa pazarına yakınlık sayesinde lojistik maliyetleri düşecek, bu da Hyundai için rekabet avantajı yaratacak. Aynı zamanda yerli üretim sayesinde araç Türkiye’de daha uygun fiyatlarla satışa sunulabilecek.


Piyasa Konumlandırması ve Fiyat Beklentisi

Hyundai Ioniq 2, fiyat/performans dengesiyle öne çıkmayı hedefliyor. Avrupa pazarında yaklaşık 30 bin Euro başlangıç fiyatıyla satışa sunulacağı tahmin ediliyor. Türkiye’de ise ÖTV teşvikleri ve yerli üretim avantajıyla fiyatın rekabetçi olacağı öngörülüyor.

Bu fiyat seviyesiyle Ioniq 2, elektrikli otomobil sahibi olmak isteyen ancak yüksek fiyatlardan dolayı uzak duran kitleler için cazip bir seçenek olacak. Özellikle genç sürücüler ve şehir içi kullanım odaklı kullanıcılar için Ioniq 2’nin önemli bir alternatif olması bekleniyor.


Rekabet ve Pazar Hedefi

Hyundai Ioniq 2, kompakt elektrikli segmentinde giderek artan rekabetin tam ortasına giriyor. Renault 5, Peugeot e-208 ve Volkswagen ID.2 gibi güçlü rakiplerle aynı kulvarda yarışacak olan araç, Türkiye’de üretilmesi, modern tasarımı ve menzil avantajı ile öne çıkmayı hedefliyor.

Ayrıca Hyundai’nin satış sonrası hizmetlerdeki yaygın ağı, Ioniq 2’nin pazarda tutunmasına büyük katkı sağlayacak. Elektrikli araç pazarında güven, yalnızca araç performansı ile değil, aynı zamanda servis ve bakım desteğiyle de ölçülüyor.

Fallout 2. Sezon Aralık 2025’te Geliyor: New Vegas Macerası Başlıyor


Sonuç: Türkiye İçin Yeni Bir Dönem

Hyundai Ioniq 2, sadece bir otomobil değil; Türkiye’nin otomotiv sektöründe elektrikli araç üretiminde kat edeceği yolun da sembolü. Münih’te yapılacak tanıtım sonrasında İzmit fabrikasında üretim sürecinin başlamasıyla birlikte, hem Hyundai hem de Türkiye için yeni bir dönem resmen başlayacak.

Bu modelin piyasaya çıkışı, ülkemizi elektrikli araç üretiminde bölgesel bir merkez haline getirme potansiyeli taşıyor. Ioniq 2, hem çevre dostu bir mobilite anlayışı hem de ekonomik katkılarıyla önümüzdeki yıllarda çok konuşulacak gibi görünüyor.

Okumaya Devam Et

Trendler