Haberler
Gökyüzünde Meteor Şöleni: Perseid Meteor Yağmuru 2025’te Ne Zaman, Saat Kaçta? Türkiye’den İzlenebilecek mi?

Yaz Gecelerinin En Parlak Gökyüzü Olayı
Her yıl olduğu gibi bu yıl da gökyüzü meraklılarının sabırsızlıkla beklediği Perseid meteor yağmuru görsel bir şölenle geliyor. Temmuz sonu ile Ağustos ortası arasında gerçekleşen bu meteor yağmuru, Samanyolu’nun en aktif ve en parlak meteor yağmurlarından biri olarak kabul ediliyor.
2025 yılında Perseid meteor yağmuru 17 Temmuz’da başladı ve 23 Ağustos’a kadar devam edecek. Ancak asıl büyüleyici anlar, 12 ve 13 Ağustos geceleri yaşanacak. Özellikle 12 Ağustos gecesi, meteor yağmurunun en yoğun dönemine girilecek.
Perseid Meteor Yağmuru Nedir?
Perseid meteor yağmuru, Dünya’nın Swift-Tuttle kuyruklu yıldızının yörüngesinden geçerken geride bıraktığı göktaşı parçacıkları ile karşılaşması sonucu oluşur. Bu parçacıklar atmosferimize saniyede yaklaşık 59 kilometre hızla girer. Sürtünme ile oluşan ısı, bu göktaşlarının parlak ışık çizgileri bırakmasına neden olur. Halk arasında bu olay “yıldız kayması” olarak bilinir.

2025’te Perseid Meteor Yağmuru Ne Zaman Zirve Yapacak?
2025 yılı gözlem takvimine göre Perseid meteor yağmuru 17 Temmuz’da başladı. Ancak en etkileyici anları, 12 ve 13 Ağustos geceleri yaşanacak.
Bu tarihlerde gökyüzünde saatte 60 ila 100 meteor görmek mümkün olacak.
En uygun izleme saati:
- 22.00’den sonra gökyüzü kararmaya başladığında meteorlar daha net gözlemlenecek.
- Gece yarısından sonraki saatler, meteor yağmurunun en yoğun olduğu zaman dilimidir.
Türkiye’den İzlenebilecek mi?
Türkiye, coğrafi konumu nedeniyle Perseid meteor yağmurunu izlemek için oldukça elverişli bir ülkedir.
Özellikle şehir ışıklarından uzak bölgelerde bu gökyüzü şölenini izlemek mümkün olacak.
En iyi izlenebilecek bölgeler:
- Doğu Anadolu: Erzurum, Kars, Ağrı, Van
- İç Anadolu: Konya, Sivas, Kayseri, Yozgat
- Karadeniz’in Yüksek Yaylaları: Rize, Artvin, Trabzon yaylaları
- Ege ve Akdeniz’in Kırsal Alanları: Muğla, Antalya, Aydın’ın yüksek bölgeleri
Meteor Yağmuru Nasıl İzlenir?
Perseid meteor yağmurunu izlerken bazı ipuçları, bu deneyimi daha keyifli hale getirebilir:
- Şehir Işıklarından Uzak Durun: Işık kirliliği, meteorların görünürlüğünü azaltır.
- Açık ve Bulutsuz Hava Tercih Edin: Bulutlar gökyüzünü kapatırsa meteorları görmek imkânsız olur.
- Karanlığa Alışma Süresi: Gözlerinizin karanlığa alışması için 20-30 dakika bekleyin.
- Rahat Bir Pozisyon: Bir şezlong veya battaniye üzerinde sırtüstü uzanarak gökyüzünü geniş açıyla izleyin.
- Doğru Yön: Meteorlar her yönde görülebilir ancak kuzeydoğu yönüne bakmak daha fazla meteor görme şansı sunar.
- Telefon ve Teleskop Kullanmayın: Parlak ekranlar gözünüzün karanlığa adaptasyonunu bozar. Teleskop ise görüş alanınızı daraltır.
Bilim İnsanlarından Tavsiyeler
NASA, Perseid meteor yağmurunun 2025 yılında da gözlemciler için oldukça verimli geçeceğini belirtiyor. Özellikle 12 Ağustos gecesi Ay’ın aydınlatma oranı düşük olacağı için meteorların parlaklığı daha net görülebilecek.
Astronomlar, mümkünse yüksek rakımlı ve nem oranı düşük bölgelerin tercih edilmesini öneriyor.

Meteor Yağmurunun Tarihçesi
Perseid meteor yağmuru, 2.000 yılı aşkın süredir gözlemlenen bir gök olayıdır. İlk olarak Antik Çin kayıtlarında M.S. 36 yılında bahsedildiği bilinir. Modern çağda ise gözlem teknikleri ve fotoğrafçılık sayesinde meteor yağmurlarının bilimsel verileri daha detaylı incelenmektedir.
Gökyüzü Meraklıları İçin Fırsat
Perseid meteor yağmuru yalnızca bilim insanlarının değil, aynı zamanda amatör fotoğrafçıların ve doğa tutkunlarının da ilgisini çekiyor.
Uzun pozlama tekniği ile yapılan fotoğraf çekimleri, bu meteor yağmurunun etkileyici görüntülerini ölümsüzleştirmenin en iyi yollarından biri olarak görülüyor.
Türkiye’de Gözlem Etkinlikleri
Bazı üniversiteler, belediyeler ve astronomi dernekleri, Perseid meteor yağmurunu izlemek için toplu etkinlikler düzenliyor. Bu etkinliklerde teleskopla gökyüzü incelemesi, astronomi sohbetleri ve fotoğraf atölyeleri de yer alıyor.
Sonuç: Gecenin Sessiz Şöleni
2025 Perseid meteor yağmuru, gökyüzü meraklılarına yılın en büyüleyici doğa olaylarından birini sunacak. 12-13 Ağustos gecelerinde sabırlı olan izleyiciler, gökyüzünde dans eden onlarca meteorun eşsiz görüntüsüne tanıklık edebilecek.
Bu fırsatı kaçırmamak için şimdiden uygun bir gözlem noktası belirleyip hazırlık yapmakta fayda var. Doğa ile baş başa, gökyüzünün derinliklerinde gerçekleşen bu görsel şöleni izlemek, yalnızca bir astronomi olayı değil, aynı zamanda ruhu besleyen unutulmaz bir deneyim olacak.
Haberler
Enes Batur Kontrolden mi Çıkıyor? Ünlü YouTuber’ın Son Dönemdeki Şaşırtıcı Davranışları Gündemde

Türkiye’nin en popüler YouTuber’larından Enes Batur, son zamanlarda yaptığı açıklamalar, sosyal medya paylaşımları ve agresif tutumlarıyla yeniden gündemin en çok konuşulan ismi haline geldi.
Bir dönem “YouTube’un altın çocuğu” olarak görülen fenomen, artık hem hayranlarını hem de takipçilerini şaşırtan hareketlerle anılıyor.
Peki Enes Batur neden bu kadar değişti, gerçekten kafayı mı yedi? İşte detaylar…
Dijital Dünyanın İlk Fenomenlerinden Biri
Enes Batur Sungurtekin, 2013 yılında YouTube’a yüklediği ilk videolarla kısa sürede milyonlara ulaşmıştı.
Oyun videolarıyla başlayan kariyeri, yıllar içinde vlog’lara, şakalarla dolu içeriklere, filmlere ve şarkılara dönüştü.
YouTube Türkiye’nin “ilk jenerasyon yıldızı” olarak bilinen Batur, zamanla devasa bir takipçi kitlesine ulaştı.
Ancak şöhret, her zaman beraberinde baskı da getirir. Enes Batur’un son birkaç yılda yaşadığı dalgalanmalar, artık onun sosyal medyadaki “eski enerjisini” kaybettiğini gösteriyor.
Sessiz YouTube Kanalı, Fırtınalı Sosyal Medya
2025 yılı itibarıyla Enes Batur’un YouTube kanalında uzun süreli bir sessizlik hakimdi.
Bu durum, “YouTube’u bıraktı mı?” sorularını gündeme taşıdı.
Eskisi kadar üretken olmayan Batur, video paylaşmak yerine sosyal medya platformlarında kısa ve tartışmalı paylaşımlar yapmaya başladı.
Bazı takipçileri bu durumu “yaratıcı mola” olarak yorumlasa da, çoğu kişi psikolojik çöküşün işareti olarak gördü.
Zira Batur’un Instagram ve X (Twitter) hesaplarında paylaştığı bazı yazılar, öfke, alay ve geçmişe takılıp kalmışlık izlenimi veriyordu.

Eski Aşkın Gölgesinde Yaşanan Kriz
Eski sevgilisi Başak Karahan ile yaşadığı süreç, son dönemin en büyük kırılma noktalarından biri oldu.
İkilinin 2021’de sonlanan ilişkisi, yıllar sonra yeniden gündeme taşındı.
Başak Karahan’ın evlilik hazırlıkları yaptığı dönemde Batur’un, onunla ilgili paylaşımlar yapması, profil fotoğrafını değiştirmesi ve ima dolu sözler paylaşması tepki çekti.
Karahan, tüm bu davranışların ardından 5 kuruşluk manevi tazminat davası açtı.
Dava dilekçesinde “sürekli psikolojik rahatsızlık yaratan davranışlar” ve “kişilik haklarına saldırı” ifadeleri yer aldı.
Enes Batur ise bu süreçte alaycı tavrını sürdürdü. Paylaşımlarında açıkça isim vermese de, “Bazı şeyleri affetmek olgunluk değil, yorgunluktur.” gibi göndermeler yaptı.
Bu da “Enes Batur kafayı mı yedi?” tartışmalarını sosyal medyada alevlendirdi.
Deli Mi Ne? Polemiği – Gerginlik Tırmanıyor
Bir başka dikkat çeken olay, Deli Mi Ne? adlı YouTuber’la yaşanan söz düellosu oldu.
Eskiden aynı platformlarda içerik üreten iki isim, uzun süredir aralarının açık olduğu biliniyordu.
Batur’un son dönemde yaptığı bir paylaşımda, “Deliyi oynamayı bırak, herkesin bildiği sırlar var.” ifadesini kullanması takipçiler arasında şaşkınlık yarattı.
Söz konusu paylaşım kısa sürede silinse de ekran görüntüleri viral oldu.
Bu olay, Enes Batur’un sosyal medya kontrolünü kaybettiği yönünde yorumlara neden oldu.
Birçok kullanıcı, “Böyle devam ederse kariyerini kendi elleriyle bitirecek.” şeklinde yorum yaptı.
Fenomenin Ruh Hali: “Tükenmişlik Sendromu” Mu?
Psikologlar, son dönem fenomen davranışlarını “sosyal medya tükenmişliği” olarak yorumluyor.
Uzun yıllar boyunca kamera önünde yaşayan, sürekli eleştirilen ve bir imajı korumak zorunda kalan kişilerde bu sendrom sık görülüyor.
Enes Batur da bir dönem milyonların ilgisiyle büyüyen bir figürdü.
Ancak her paylaşımın saniyeler içinde linç edildiği, her açıklamanın olay olduğu bir ortamda, mental dayanıklılığın korunması kolay değil.
Son haftalardaki agresif paylaşımlar, ani çıkışlar ve “duygusal kriz havası” tam olarak bu tükenmişlik tablosuna uyuyor.

Gündemde Kalma Stratejisi Mi?
Bazı sosyal medya analistleri ise bu durumu farklı yorumluyor.
Onlara göre tüm bu çıkışları planlı bir “geri dönüş kampanyası”.
Yani bu kriz, aslında kasıtlı bir “yeniden sahneye çıkış” senaryosu olabilir.
Fenomenin geçmişte de benzer şekilde tartışmalar yaratarak gündem olduğu biliniyor.
Örneğin “Enes Batur Hayal mi Gerçek mi?” filmi öncesinde yaptığı ilginç paylaşımlar, filmin tanıtımına katkı sağlamıştı.
Dolayısıyla bazı takipçiler, bu son çıkışların arkasında da bir proje ya da yeni içerik serisi hazırlığı olabileceğini düşünüyor.
Sosyal Medyada Tepkiler Büyüyor
Twitter ve TikTok’ta “Enes Batur ne yapıyor?”, “Batur iyileş artık” gibi etiketler kısa sürede trend listesine girdi.
Bazı hayranlar “o bizim büyüdüğümüz çocuk, sadece yorgun” diyerek destek verirken, bazı kullanıcılar “artık kendini kaybetti” diyerek eleştirilerini dile getirdi.
Birçok takipçi, Enes Batur’un profesyonel destek alması gerektiğini düşünüyor.
Bazı psikologlar ise fenomenlerin yaşadığı bu tür “kriz içerikleri”nin, toplumda genç takipçiler üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceği uyarısında bulundu.

Enes Batur’un Sessizliği Bozması Bekleniyor
Yakın çevresine göre, şu sıralar “kişisel yenilenme sürecinde”.
Yeni bir içerik projesi ve belki de YouTube dönüşü için hazırlık yaptığı konuşuluyor.
Bazı söylentilere göre bu dönüş, “kendimle yüzleşiyorum” temalı özel bir video serisiyle olacak.
Eğer bu doğruysa, Enes Batur’un yaşadığı bu kriz, kariyerinin ikinci perdesi olabilir.
Ancak bu kez, kitlelerin onu yeniden kabul etmesi hiç kolay olmayacak.
Sonuç: Efsanenin Çöküşü Mü, Yeniden Doğuşu Mu?
Gerçek olan şu:
Bir zamanlar milyonlara ilham veren Enes Batur, şu anda kendi iç savaşını yaşıyor.
Bu süreç sonunda yeniden toparlanıp sahneye mi çıkacak, yoksa dijital dünyanın unutulan yıldızlarından biri mi olacak, bunu zaman gösterecek.
Enes Batur, Türk internet tarihinin en etkili isimlerinden biri.
Ancak son dönemdeki davranışları, onun imajına ciddi zarar verdi.
Kimine göre “aklını kaybetti”, kimine göre ise “sistemi sorguluyor”.
Han van Meegeren: Efsane Ressamları Taklit Ederek Milyoner Olan Adam
Enes Batur Hasta mı? Enes Batur Psikoz Mu?
Son zamanlarda yaşanan kontrol dışı sosyal medya çıkışları üzerine, bazı takipçiler Enes Batur’un sağlık durumu hakkında spekülasyonlara başladı. “Enes Batur hasta mı?”, “Psikoz mu yaşıyor?” gibi sorular özellikle yorumlarda sıkça karşımıza çıkıyor.
Gerçek şu ki, Enes Batur’un sağlık durumu hakkında resmi bir açıklama yapılmış değil. Ne bir doktor raporu ne de kendisinden gelen bir beyan var. Dolayısıyla “hasta” ya da “psikoz” gibi iddialar yalnızca takipçiler arasında yayılan spekülasyon seviyesinde kalıyor.
Ancak bu tür yorumlar, özellikle sosyal medya fenomenleri için psikolojik baskının ne derece ağır olabileceğini gösteriyor. Sürekli kamuoyu önünde olmak, eleştirilere açık olmak ve imajını koruma zorunluluğu, ruh sağlığı üzerinde ciddi yük oluşturabiliyor.

Bazı kullanıcılar, Batur’un aşırı stres, kaygı, yalnızlık ya da depresyon benzeri sorunları olabileceğini düşünüyor. “İfade edilmemiş zihinsel bunalımın dışavurumu” olarak yorumlanan sert çıkışlar, psikodrama niteliğinde bir durum olarak algılanıyor.
Bu yorumlar tamamen spekülasyon olmasına rağmen, takipçi kitlesi ve sosyal medya kullanıcısı açısından dikkat çekici. Psikologlara göre, “kamuya açık kişilerde mental durum yorumlamaları” tehlikeli sınırda olabilir. Çünkü sağlam kanıt olmadan yapılan “hasta” yaftası, karalama ya da önyargı olarak algılanabilir.
En doğru adım, Enes Batur’dan ya da yetkililerinden resmi bir açıklama beklemek. Her ne olursa olsun, kişinin özel sağlık durumu spekülasyona konu edilmemeli.
Psikoz Nedir?
Psikoz, kişinin gerçeklikle bağının geçici veya kalıcı olarak bozulduğu ciddi bir ruhsal durumdur. Bu durumda birey, çevresinde olup bitenleri sağlıklı bir şekilde algılayamaz; düşünceler, duygular ve davranışlar arasındaki denge bozulur.
Kısacası kişi, gerçek ile hayal arasındaki farkı ayırt etmekte zorlanır.
Psikoz yaşayan kişiler genellikle halüsinasyon (olmayan şeyleri duymak, görmek veya hissetmek) ya da sanrılar (gerçek dışı düşüncelere kesin olarak inanmak) yaşarlar.
Örneğin, biri kendisine komplo kurulduğunu düşünebilir ya da olmayan sesler duyabilir. Bu durum, yoğun stres, uykusuzluk, madde kullanımı veya bipolar bozukluk gibi psikiyatrik rahatsızlıkların sonucu olarak ortaya çıkabilir.

Belirtiler genellikle şunlardır:
- Gerçek olmayan sesler veya görüntüler algılamak (halüsinasyon)
- Paranoyak düşünceler ve aşırı şüphecilik
- Davranışlarda ani değişimler, öfke patlamaları veya içine kapanma
- Düşünce akışında bozulmalar ve anlamsız konuşmalar
- Kişisel bakımda azalma, sosyal ilişkilerden uzaklaşma
Psikoz, halk arasında çoğu zaman yanlış anlaşılan bir durumdur. “Delilik” veya “akıl hastalığı” gibi damgalayıcı ifadelerle anılsa da, erken teşhis ve doğru tedaviyle kontrol altına alınabilen bir rahatsızlıktır.
Psikoterapi, ilaç tedavisi ve sosyal destekle birçok kişi normal yaşamına geri dönebilmektedir.
Bu nedenle, sosyal medyada herhangi bir kişinin davranışlarını “psikoz” olarak nitelendirmek ciddi bir iddiadır ve kesin tanı ancak uzman bir psikiyatrist tarafından konulabilir.
Kamuya mal olmuş kişilerde bu tür tanımlamaların spekülatif yapılması hem etik değildir hem de o kişinin toplumsal imajına zarar verebilir.
Haberler
Son Dakika: Burs ve Öğrenim Kredisi Başvuruları Başladı

2025-2026 eğitim yılı için burs ve kredi başvuruları e-Devlet üzerinden başladı. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, başvuru sürecinin 17 Ekim’e kadar süreceğini duyurdu.
Üniversite öğrencilerinin heyecanla beklediği burs ve öğrenim kredisi başvuruları resmen başladı.
Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, 2025-2026 eğitim öğretim yılına ilişkin KYK burs ve kredi başvurularının e-Devlet sistemi üzerinden alınmaya başladığını duyurdu.
Bakan Bak açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Sevgili gençler, GSB burs ve öğrenim kredisi başvuruları an itibarıyla başladı. Başvurularınızı e-Devlet sistemi üzerinden 17 Ekim saat 23.59’a kadar gerçekleştirebilirsiniz.”
Kimler Başvuruda Bulunabiliyor?
Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın resmi açıklamasına göre, burs ve kredi başvuruları tüm yükseköğretim öğrencilerine açık durumda.
Başvurabilecek gruplar şu şekilde:
- 2025-2026 eğitim öğretim yılında ilk defa bir yükseköğretim programına kayıt yaptıran öğrenciler,
- Hâlihazırda ara sınıfta okuyan öğrenciler,
- Yurt dışında eğitim gören Türk vatandaşları.
Bu öğrenciler, e-Devlet sistemine giriş yaparak başvuru formunu doldurabilecek.
Başvuru işlemi yalnızca https://www.turkiye.gov.tr/ adresi üzerinden yapılacak ve fiziksel başvuru kabul edilmeyecek.
Son Başvuru Tarihi: 17 Ekim 2025 Cuma
Başvurular 17 Ekim 2025 Cuma günü saat 23.59’a kadar devam edecek.
Bu tarih itibarıyla sistem otomatik olarak kapanacak ve ek süre verilmeyecek.
Öğrenciler, başvurularını tamamladıktan sonra bilgilerinde bir hata fark ederlerse, aynı süre içinde e-Devlet üzerinden yeniden giriş yaparak bilgilerini güncelleyebilecekler.
Bu nedenle Bakanlık, öğrencilerin son dakikaya bırakmadan başvuru yapmalarını ve bilgilerini dikkatle kontrol etmelerini tavsiye ediyor.

Başvuru Öncesinde Dikkat Edilmesi Gerekenler
Burs/kredi başvuruları e-Devlet sisteminde yer alan öğrenim bilgilerine göre alınacak.
Bu nedenle öğrencilerin öncelikle e-Devlet’te kayıtlı olan okul, bölüm ve sınıf bilgilerini kontrol etmesi gerekiyor.
Bakanlık, yanlış bilgi girilmesi durumunda sorumluluğun tamamen öğrenciye ait olacağını belirtti.
Eğer öğrencinin okul bilgileri hatalıysa, üniversitenin öğrenci işleri birimiyle görüşülerek bu bilgiler düzeltilmeli.
Ayrıca, başvuru formunda yer alan ekonomik ve sosyal durum bilgileri de son derece önemli.
Bu bilgiler, kamu kurumlarından alınan verilerle çapraz şekilde kontrol edilecek.
Başvurular Nasıl Değerlendirilecek?
Gençlik ve Spor Bakanlığı, başvuruların tamamen objektif kriterler üzerinden değerlendirileceğini vurguladı.
Sistemde öğrencilerin şu verileri dikkate alınacak:
- Ailenin aylık geliri,
- Hanede yaşayan kişi sayısı,
- Anne veya babanın hayatta olup olmaması,
- Ailenin mal varlığı ve kira durumu,
- Öğrencinin akademik başarı ortalaması,
- Engellilik, şehit/gazi yakını veya devlet koruması altında olma durumu.
Bu kriterler doğrultusunda oluşturulan puan sistemine göre öğrenciler sıralanacak.
Başvuru sürecinin ardından burs ve kredi hak sahipleri, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın internet sitesinden ve e-Devlet’ten duyurulacak.
Burs ve Kredi Arasındaki Fark
Öğrencilerin en çok merak ettiği konulardan biri, burs ve öğrenim kredisi arasındaki fark.
Kısaca özetlemek gerekirse:
- Burs, geri ödemesiz bir destek türüdür.
Öğrencinin başarı durumu ve maddi ihtiyacına göre verilir. - Öğrenim kredisi ise geri ödemelidir.
Öğrenci mezun olduktan iki yıl sonra, aldığı toplam kredi tutarını faizsiz olarak devlete geri öder.
Başvuru yapan öğrenciler, sistem tarafından yapılan değerlendirme sonucu burs veya kredi almaya hak kazanacak.
Yani başvuru esnasında “burs” ya da “kredi” tercihi yapılmıyor — sistem bunu otomatik olarak belirliyor.
Özel Durumlu Öğrenciler İçin Kolaylık
Bakanlık, özel durumu bulunan öğrenciler için ayrıca belge gönderme zorunluluğunu kaldırdı.
Başvuru formunda yer alan özel durum seçenekleri şunları kapsıyor:
- Şehit/gazi çocukları (veya bekar ise kardeşi),
- Anne ve babası vefat etmiş olanlar,
- Yüzde 40 ve üzeri engel oranına sahip öğrenciler,
- Sevgi evlerinde büyüyenler,
- Darüşşafaka Lisesi mezunları,
- Milli sporcular.
Bu durumları işaretleyen öğrencilerin bilgileri, Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından doğrudan kamu kurumlarından teyit edilecek.
Başvuru Sırasında Dikkat: Yanlış Beyan Geçersiz Sayılacak
Başvuru formunda yanlış bilgi veren veya gelir durumunu hatalı beyan eden öğrencilerin başvuruları geçersiz sayılacak.
Bakanlık, bu konuda oldukça net bir uyarıda bulundu:
“Gerçeğe aykırı beyanda bulunan öğrencilerin başvuruları iptal edilecek, bu kişiler hak kazansalar dahi burs veya kredi ödemesi alamayacaklardır.”
Bu nedenle öğrencilerin tüm bilgileri doğru, eksiksiz ve resmi belgelere uygun şekilde doldurması büyük önem taşıyor.

Sık Sorulan Sorular
1. Başvuruyu tamamladım, ama hata yaptım. Değiştirebilir miyim?
Evet. 17 Ekim 2025 Cuma saat 23.59’a kadar e-Devlet üzerinden başvurunuzu güncelleyebilirsiniz.
2. Hem burs hem kredi alabilir miyim?
Hayır. Sistem yalnızca birine hak tanır. Ancak burs hakkı kazanamayan öğrenciler, otomatik olarak krediye yönlendirilebilir.
3. KYK bursu ne kadar olacak?
2025 yılı için yeni burs miktarları henüz açıklanmadı, ancak geçmiş yıllardaki artış oranları dikkate alındığında aylık 2.500 – 3.000 TL aralığında olması bekleniyor.
4. Ödemeler ne zaman başlar?
Hak sahiplerinin duyurulmasından sonraki ilk ay itibarıyla ödemeler öğrencilerin banka hesaplarına yatırılır.
5. e-Devlet’e girişte sorun yaşıyorum, ne yapmalıyım?
e-Devlet teknik destek birimi veya ALO GSB (444 0 472) hattı üzerinden yardım alabilirsiniz.

Başvuru Destek Hattı
Başvuru sürecinde yaşanabilecek teknik sorunlar için Gençlik ve Spor Bakanlığı, öğrenciler için 7/24 hizmet veren destek hatlarını aktif hale getirdi:
- ALO GSB: 444 0 472
- KYK Destek Hattı
- GSB Destek Hattı
Bu hatlar üzerinden öğrenciler, hem teknik destek hem de başvuru adımlarında rehberlik hizmeti alabilecekler.
Netflix’in TV Uygulamasına Oyunlar Geliyor
Bakan Osman Aşkın Bak’tan Öğrencilere Mesaj
Bakan Bak, açıklamasında gençlere seslenerek şu mesajı paylaştı:
“Eğitim hayatınız boyunca devletimiz yanınızda. Burs ve kredi desteğiyle hedeflerinize bir adım daha yaklaşabilirsiniz. Başvuru sürecini dikkatle takip edin, e-Devlet bilgilerinizi kontrol etmeyi unutmayın.”
2025-2026 Eğitim Döneminde Yeni Düzenlemeler
Bu yıl ilk kez burs ve kredi başvuru sistemine bazı yenilikler eklendi.
Artık öğrenciler gelir durumu beyanında hane bazlı doğrulama sisteminden geçecek.
Yani aile gelir bilgileri doğrudan SGK, Vergi Dairesi ve MERNİS verileriyle karşılaştırılacak.
Ayrıca, engelli öğrenciler için burs miktarlarında ilave destek planlanıyor.
Milli sporculara ve devlet koruması altında büyüyen öğrencilere de özel kota ayrılacak.
Sonuç
Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın 2025-2026 eğitim yılı için başlattığı burs ve öğrenim kredisi başvuruları, binlerce öğrencinin eğitim yolculuğuna umut olacak.
Başvurular tamamen dijital ortamda, e-Devlet üzerinden yürütülecek.
Bu süreçte doğruluk, dikkat ve zamanında hareket etmek her zamankinden daha önemli.
Türkiye genelinde milyonlarca öğrenciyi ilgilendiren bu fırsat, gençlerin eğitim hedeflerine ulaşmaları için büyük bir adım niteliğinde.
Kültür-Sanat
Nobel Barış Ödülü María Corina Machado’ya Verildi

Komitenin gerekçesinde, Machado’nun Venezuela’da ve dünyada barış, insan hakları ve demokratik değerler için yürüttüğü yorulmak bilmez mücadele öne çıktı.
Norveç Nobel Komitesi, 2025 Nobel Barış Ödülü’nü Venezuela muhalefet lideri María Corina Machado’ya verdiğini açıkladı. Komite, bu yılki ödülün gerekçesinde, Machado’nun yıllardır otoriter baskı altında demokrasi, ifade özgürlüğü ve barış için verdiği mücadelenin altını çizdi.
Komitenin Açıklaması: “Demokrasi İçin Cesur Bir Savaşçı”
Nobel Komitesi Başkanı Jørgen Watne Frydnes, Machado’nun Venezuela’daki muhalefeti bir araya getiren, umut aşılayan bir lider figürü olduğunu belirterek şu açıklamayı yaptı:
“Son bir yılda María Corina Machado saklanmak zorunda kaldı. Hayatına yönelik tehditlere rağmen ülkesinde kalmayı seçti. Bu kararı, milyonlarca insana cesaret verdi. Otoriter rejimlerin güç kazandığı bir dönemde, özgürlük savunucularının cesur direnişini tanımak büyük önem taşıyor.”
Bu ifadeler, komitenin mesajını net biçimde ortaya koydu: Barış yalnızca savaşın yokluğu değil, aynı zamanda özgürlük, demokrasi ve insan onurunun varlığıdır.
Kimdir María Corina Machado?
1967 yılında Venezuela’nın başkenti Caracas’ta doğan María Corina Machado, endüstri mühendisliği eğitimi aldıktan sonra iş dünyasında yükselmiş, ardından ülkesindeki siyasi baskılara karşı sesini yükseltmeye başlamıştı.
2002 yılında kurduğu Súmate adlı sivil toplum örgütüyle, seçimlerde şeffaflığı savunan ilk bağımsız oluşumlardan birine öncülük etti. Bu girişim, Venezuela’da seçim güvenliği ve halk iradesinin korunması açısından dönüm noktası olarak görüldü.
Machado, kısa sürede ülkenin en etkili muhalif figürlerinden biri haline geldi. Parlamento üyesi seçildi, ancak hükümetin baskılarıyla milletvekilliği düşürüldü. Ardından kurduğu Vente Venezuela hareketiyle muhalefetin yeniden yapılanmasına öncülük etti.

Yasaklanan Adaylık ve Halkın Umudu
2024 başkanlık seçimlerinde, Machado’nun adaylığı “devlet kurumlarına zarar verdiği” gerekçesiyle yasaklandı. Hükümetin bu kararı, hem ülke içinde hem de uluslararası arenada büyük tepki çekti.
Machado ise geri adım atmadı. Seçim kampanyalarına destek verdi, halkla buluşmalar düzenledi, sosyal medyada sansüre rağmen sesi duyurmayı başardı. Onun çağrısıyla milyonlar, barışçıl protestolarla demokratik seçim talebini yeniden gündeme taşıdı.
Bu direniş, Nobel Komitesi’nin dikkatini çeken en önemli unsurlardan biri oldu. Çünkü María Corina Machado, tüm baskılara rağmen ülkesinde kalmayı ve mücadeleyi sürdürmeyi seçti.
Demokrasi Mücadelesinin Kadın Sesi
Nobel Barış Ödülü, bu yıl yalnızca bireysel bir cesaretin değil, aynı zamanda kadın liderliğinin gücünün de sembolü haline geldi.
María Corina Machado, erkek egemen bir siyaset sahnesinde yalnızca liderlik yapmakla kalmadı, aynı zamanda binlerce kadına da örnek oldu. Kadınların demokrasi mücadelesinde aktif yer alabileceğini gösterdi.
Özellikle son yıllarda Latin Amerika’da kadın siyasetçilerin uğradığı baskılar düşünüldüğünde, bu ödül cinsiyet eşitliği açısından da tarihî bir mesaj niteliği taşıyor.
Uluslararası Tepkiler: “Umut Yeniden Doğdu”
Machado’nun ödülü kazanması dünya genelinde yankı buldu. Birçok devlet lideri ve uluslararası kuruluş, bu seçimi “Venezuela halkı için moral kaynağı” olarak değerlendirdi.
Avrupa Parlamentosu’ndan yapılan açıklamada, “Bu ödül sadece bir kişiye değil, tüm Venezuela halkına verilmiştir” denildi. ABD Dışişleri Bakanlığı da Machado’nun yıllardır sürdürdüğü barışçıl mücadeleyi takdir eden bir mesaj yayımladı.
Latin Amerika’da ise bu ödül, bölgedeki otoriter rejimlere karşı demokratik muhalefet hareketlerine ilham kaynağı oldu.

Nobel’in Sembolik Mesajı: “Barışın Temeli Adalettir”
Nobel Barış Ödülü’nün Machado’ya verilmesi, sadece bireysel bir başarı değil, aynı zamanda küresel ölçekte verilen bir mesaj niteliğinde.
Komite, son yıllarda artan otoriterleşme eğilimlerine, medya baskısına ve insan hakları ihlallerine dikkat çekerek, barışın sadece savaşsızlıkla değil, adaletle sağlanabileceğini vurguladı.
Bu ödül, aynı zamanda Venezuela halkına uluslararası toplumun gözünü yeniden çevirdi. Uzun yıllardır ekonomik kriz, yoksulluk ve baskı altında yaşayan Venezuelalılar için bu ödül bir umut kapısı olarak değerlendiriliyor.
Nobel Barış Ödülü: Küresel Bir Geleneğin Yeni Sayfası
Nobel Barış Ödülü, 1901 yılından bu yana dünyanın en prestijli ödüllerinden biri olarak kabul ediliyor. Geçmişte Martin Luther King, Malala Yousafzai, Nelson Mandela gibi isimlere verilen bu ödül, çoğu zaman dünya gündeminde yankı uyandıran politik anlamlar taşıdı.
2025 yılı itibarıyla ödül, bir kez daha bir rejime karşı barışçıl direnişin sembolü olarak tarihe geçti.

Machado’nun Önceki Ödülleri
María Corina Machado, Nobel’den önce de uluslararası platformlarda birçok kez onurlandırılmış bir isimdi.
Avrupa Parlamentosu tarafından verilen Sakharov Düşünce Özgürlüğü Ödülü ve Avrupa Konseyi’nin Vaclav Havel İnsan Hakları Ödülü, onun demokratik değerler uğruna yürüttüğü mücadelenin küresel yankısını göstermişti.
Bu ödüller, onun Nobel’e giden yoldaki kilometre taşları oldu.
Maduro Yönetiminden Tepki
Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro yönetimi, Nobel kararını “siyasi” olarak nitelendirdi. Devlet medyasında yayımlanan açıklamalarda, “Batılı güçlerin Venezuela’nın iç işlerine karışması için kullanılan bir araç” ifadesi yer aldı.
Ancak muhalefet cephesine göre bu ödül, yalnızca bir kişinin değil, özgür seçimler, adalet ve hukuk devleti isteyen milyonlarca Venezuelalının zaferiydi.
Brütalizm: Çirkin Ama Heybetli Yapılarla Öne Çıkan Tartışmalı Mimari Akım
Barış Mücadelesinde Yeni Bir Dönüm Noktası
María Corina Machado’nun ödül törenine katılıp katılamayacağı henüz netleşmedi. Hakkındaki seyahat kısıtlamaları nedeniyle Oslo’daki törene fiziksel olarak katılamayabileceği belirtiliyor. Ancak Machado, yaptığı ilk açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Bu ödül, sadece bana değil, susturulmaya çalışılan bütün Venezuela halkına aittir. Barış, sessizlikle değil, cesaretle kurulur.”
Bu sözler, hem ülkesinde hem de dünyada yankı buldu.
Barışın Yeni Sesi
María Corina Machado’nun Nobel Barış Ödülü’nü kazanması, 2020’lerin politik atmosferine yeni bir umut penceresi açtı.
Bir yanda savaş, kriz ve kutuplaşma; diğer yanda bir kadının sessiz ama kararlı direnişi.
Onun hikâyesi, modern çağın en sert dönemlerinden birinde, insanlık onurunun hâlâ korunabileceğini hatırlattı.
Belki de Nobel Komitesi’nin asıl mesajı buydu:
Barış, bazen bir imza değil, bir duruştur.
-
Kültür-Sanat3 hafta ago
230 Yıldır Umutla Kazılan Oak Adası: “Para Çukuru”nun Bitmeyen Hikâyesi
-
Spor3 hafta ago
Fenerbahçe’nin Yeni Başkanı Sadettin Saran Oldu: Camiada Yeni Dönem Başlıyor
-
Kültür-Sanat3 hafta ago
Mileva Marić: Potansiyeli Albert Einstein Tarafından Harcanan Matematik Dehası
-
Haberler2 hafta ago
Küresel Sumud Filosu’na Saldırı: Gazze’ye Ulaşmak İsteyen İnsani Yardım Misyonu Dünya Gündeminde
-
Haberler3 hafta ago
Gülersen tutuklanırsın: Boğaç Soydemir ve Enes Akgündüz Tutuklandı. “Soğuk Savaş” YouTube programındaki bir espiri yüzünden tutuklandılar.
-
Spor4 hafta ago
Can Uzun Kimdir? Genç Yıldızın Yükseliş Hikâyesi ve Galatasaray Maçı Sonrası Sözleri
-
Genel3 hafta ago
Türkiye’de YouTube İzleme Süresi Uydu Yayınlarını Geçti: Geleneksel İzleme Alışkanlıkları Sarsılıyor
-
Kültür-Sanat3 hafta ago
En Gelişmiş Ülkelerden Japonya’nın Orta Çağ’daki Zorlu Yaşam Koşulları