Teknoloji
ChatGPT Ders Çalışma Modu Kullanıma Açıldı: Öğrenciler İçin Yeni Dönem Başlıyor

OpenAI, yapay zeka destekli sohbet platformu ChatGPT için yeni bir özellik duyurdu. 29 Temmuz itibarıyla tüm kullanıcıların erişimine açılan ChatGPT ders çalışma modu (Study Mode), öğrencilerin yalnızca doğru cevabı bulmalarına değil, konuyu derinlemesine anlamalarına da yardımcı olmayı hedefliyor. Eğitim alanında önemli bir yenilik olarak görülen bu özellik, öğrencilerle etkileşim kurarak öğrenme sürecini daha aktif ve verimli hale getiriyor.
ChatGPT Ders Çalışma Modu Nedir?
Yeni Study Mode, öğrencilerin ders çalışırken yapay zekadan daha etkili destek almasını sağlıyor. Bu modda ChatGPT, klasik soru-cevap sisteminden farklı olarak:
- Öğrencinin bilgi seviyesini ölçüyor,
- Doğrudan cevap vermeden önce öğrenciyi düşünmeye yönlendiriyor,
- Konunun anlaşılmasını kolaylaştıracak ipucu ve ek bilgiler sunuyor.
Bazı durumlarda ChatGPT, öğrenci yeterince etkileşim kurmazsa cevabı hemen vermeyi reddediyor, böylece ezbere dayalı öğrenmenin önüne geçiliyor. OpenAI’ye göre bu sistem, öğrencilerin analiz, yorumlama ve problem çözme becerilerini geliştirmeyi amaçlıyor.
Tüm Kullanıcılar İçin Erişime Açıldı
OpenAI, ChatGPT ders çalışma modunu 29 Temmuz Salı günü itibarıyla dünya genelinde kullanıma sundu. Özellik şu an:
- Ücretsiz plan kullanıcıları,
- Plus ve Pro aboneleri,
- Team plan üyeleri tarafından kullanılabiliyor.
OpenAI ayrıca, önümüzdeki haftalarda bu özelliği Edu paketi kapsamında okullara sunmayı planlıyor. Böylece eğitim kurumları, geniş öğrenci gruplarına toplu lisanslama yöntemiyle Study Mode sağlayabilecek.
Eğitim Dünyasında Yeni Tartışmalar Başladı
ChatGPT, son iki yılda eğitim alanında büyük bir tartışma konusu haline gelmişti. Bazı ülkelerde öğrencilerin düşünme becerilerini olumsuz etkilediği gerekçesiyle yasaklanan yapay zeka araçları, bu yeni modla birlikte öğretici bir kimliğe bürünüyor.
Eğitim uzmanları, ChatGPT ders çalışma modunun kontrollü şekilde kullanılması halinde öğrencilere büyük katkı sağlayabileceğini düşünüyor. Ancak bazı öğretmenler hâlâ temkinli yaklaşıyor:
- Yapay zekanın öğrenciyi doğru yönlendirmesi için güvenilir içerik üretmesi gerekiyor.
- Öğrencilerin bu özelliğe tamamen bağımlı hale gelme riski bulunuyor.
- Rehber öğretmen ve velilerin aktif takip yapması öneriliyor.
Çin’de Zorunlu, Türkiye’de Temkinli Yaklaşım
Dünyanın farklı bölgelerinde yapay zeka araçlarına yaklaşım büyük farklılık gösteriyor. Çin’de birçok okulda yapay zeka destekli öğrenme araçlarının kullanımı teşvik ediliyor, bazı bölgelerde ise zorunlu hale getirilmiş durumda.
Türkiye’de ise uzmanlar, yapay zeka araçlarının derslerde kontrollü şekilde kullanılmasının doğru olacağı görüşünde. Milli Eğitim Bakanlığı’ndan resmi bir açıklama yapılmazken, bireysel kullanımda velilerin gözetimi öneriliyor.
Öğrenme Sürecinde Gönüllülük Esası
Yeni özellik şu anda isteğe bağlı olarak kullanılabiliyor. Yani öğretmenler veya veliler, öğrencileri bu modu kullanmaya zorunlu tutamıyor. OpenAI, ilerleyen dönemlerde öğretmenlerin kontrolünü artıracak ek araçlar geliştirebileceğini açıkladı.
Öğrenme sürecinin etkili olup olmayacağı, tamamen öğrencinin motivasyonu ve katılım isteğine bağlı olacak. Ders çalışma modu, öğrencilerin pasif bilgi alma alışkanlığını kırarak, öğrenme sürecine daha aktif katılım sağlamayı hedefliyor.

OpenAI’nin Eğitimdeki Yeni Vizyonu
OpenAI, bu yenilikle birlikte ChatGPT’yi yalnızca bir “cevap veren asistan” olmaktan çıkarıp öğretici bir yapay zeka platformuna dönüştürmeyi amaçlıyor. Şirketten yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Study Mode, öğrencilerin yalnızca doğru cevaba ulaşmalarına değil, konuyu derinlemesine anlamalarına yardımcı olacak şekilde tasarlandı. Yapay zeka artık yalnızca yanıtlayan değil, öğreten bir araç olacak.”
Bu vizyon, ChatGPT’nin eğitimdeki rolünü yeniden tanımlarken, gelecekte kişiselleştirilmiş öğrenme modellerinin yaygınlaşabileceği yorumlarını da beraberinde getirdi.
Sonuç: ChatGPT ile Ders Çalışmada Yeni Dönem
ChatGPT ders çalışma modu, yapay zekanın eğitim alanında daha aktif ve rehberlik eden bir rol üstlenmesinin ilk büyük adımı olarak görülüyor. Bu özellik sayesinde öğrenciler:
- Konuları ezberlemeden anlayabilecek,
- Soru çözümünde düşünmeye teşvik edilecek,
- Doğru cevaba ulaşırken kritik düşünme becerilerini geliştirebilecek.
Eğitimde yapay zeka kullanımına yönelik tartışmalar devam etse de, Study Mode’un öğrenciler için yeni bir öğrenme dönemi başlatabileceği düşünülüyor.
ChatGPT ders çalışma modu, yapay zekanın eğitimdeki yerini daha tartışılır hale getirse de öğrenciler için yepyeni fırsatlar sunuyor. Özellikle sınav hazırlık sürecinde doğru rehberliği sağladığı takdirde öğrencilerin konuları daha kalıcı şekilde öğrenmesine yardımcı olabilir. Eğitim uzmanları, gelecekte yapay zeka destekli araçların sadece yardımcı değil, aktif bir öğretmen rolünde olabileceğini öngörüyor. ChatGPT’nin Study Mode özelliği, bu dönüşümün ilk büyük adımlarından biri olarak dikkat çekiyor ve eğitim dünyasında yeni bir çağın kapısını aralıyor.
Teknoloji
iPhone 17 Etkinliği: Apple Bu Yıl Neler Tanıtacak?

Apple’ın her yıl Eylül ayında düzenlediği geleneksel “Apple Event”, teknoloji dünyasında en çok merak edilen etkinliklerden biri olmaya devam ediyor. 2025 yılı etkinliği ise özellikle iPhone 17 serisi nedeniyle çok daha büyük bir beklentiyle karşılanıyor. “Awe-Dropping” sloganıyla duyurulan etkinlik, Apple’ın sadece yeni telefonlarını değil, aynı zamanda ekosistemine dair önemli güncellemeleri de tanıtacağı bir platform olacak.
Bu yıl tanıtılması beklenen cihazlar arasında iPhone 17, iPhone 17 Pro, iPhone 17 Pro Max ve tamamen yeni bir sınıf olarak öne çıkan iPhone 17 Air yer alıyor. Ayrıca Apple Watch Series 11, Watch Ultra 3 ve AirPods Pro 3 de lansmanın öne çıkan diğer yıldızları arasında olacak.
APPLE EVENT NE VAAT EDİYOR?
iPhone 17 Ailesi: Dört Yeni Model
Apple, bu yıl seriyi genişletiyor. Daha önce “Mini” ya da “Plus” gibi farklı modeller sunan şirket, 2025’te pazara bambaşka bir model çıkarıyor: iPhone 17 Air. Ultra ince ve hafif yapısıyla dikkat çekecek bu cihaz, Apple’ın tasarım anlayışını yeniden şekillendirebilir.

iPhone 17 Air: En İnce Apple Telefonu
- Yaklaşık 5,5 mm kalınlık ile bugüne kadar üretilmiş en ince iPhone olabilir.
- Hafif titanyum-alüminyum gövde tasarımıyla taşıma kolaylığı sağlayacak.
- 48 MP arka kamera ve 6,6 inç ekranla kullanıcıya güçlü bir deneyim sunacak.
- Daha küçük boyutuna rağmen yüksek pil kapasitesiyle şaşırtması bekleniyor.
Apple’ın “Air” markasını telefon kategorisine taşıması, iPad ve MacBook Air’de olduğu gibi “taşınabilirlik” ile “güç” dengesini ön plana çıkaracağının işareti.
iPhone 17 Pro ve Pro Max
Pro serisinin her yıl olduğu gibi bu yıl da Apple’ın en güçlü cihazları olması bekleniyor.
- A19 Pro işlemci ile performans artışı ve enerji verimliliği sunulacak.
- Geliştirilmiş soğutma sistemi sayesinde uzun süreli oyun performansı iyileşecek.
- 8K video kaydı ve gelişmiş telefoto lenslerle mobil fotoğrafçılık yeni bir seviyeye çıkacak.
- Pro Max modeli, 5.000 mAh üzeri bataryasıyla gün boyu kesintisiz kullanım sağlayacak.

Standart iPhone 17
Apple, giriş modeliyle daha geniş bir kitleye hitap etmeyi hedefliyor.
- 120 Hz ProMotion ekran artık tüm modellerde standart hale gelecek.
- A19 işlemci sayesinde performans artışı sağlanacak.
- Tasarımda daha ince çerçeveler ve yeni renk seçenekleri öne çıkacak.
Apple Watch ve AirPods Pro 3
Apple sadece iPhone tanıtmayacak. Apple Watch Series 11 ile daha gelişmiş sensörler, daha uzun pil ömrü ve yeni sağlık özellikleri bekleniyor. Apple Watch Ultra 3 ise profesyonel sporcular için daha büyük ekran, uydu bağlantısı ve dayanıklılığı artırılmış tasarımla öne çıkacak.
Kulaklık tarafında AirPods Pro 3, kalp atış sensörü, daha iyi gürültü engelleme ve daha küçük tasarımıyla sahneye çıkacak.
Yazılım ve Yapay Zekâ Güncellemeleri
Etkinliğin bir diğer önemli başlığı yazılım olacak. iOS 26, macOS Tahoe ve yeni yapay zekâ entegrasyonları tanıtılacak. Siri, daha akıllı ve kişisel hale getirilecek. iPhone 17 serisinde yapay zekâ destekli kamera ve pil optimizasyonu dikkat çekebilir.
Apple’ın bu yıl yapacağı en büyük yeniliklerden biri ise yapay zekâ tabanlı kişisel asistan güncellemeleri olabilir. Kullanıcıların günlük yaşamlarını kolaylaştıracak öneriler, sesli komutlarla daha güçlü hale gelecek.

Apple’ın Stratejisi: İnce, Güçlü ve Daha Bağlantılı
Apple’ın yıllardır sürdürdüğü strateji üç ana başlıkta toplanıyor: tasarım, performans ve ekosistem. iPhone 17 serisi bu üç alanda da önemli güncellemeler sunmaya hazırlanıyor.
- Tasarım: Air modeliyle “ince” kavramını yeniden tanımlayacak.
- Performans: A19 işlemciyle oyun, video ve günlük kullanımda hızlanma.
- Ekosistem: AirPods ve Apple Watch ile kusursuz entegrasyon.
Etkinlik Tarihi ve Yayın Detayları
Etkinlik, 9 Eylül 2025 tarihinde gerçekleştirilecek. Tüm dünyada Apple’ın resmi sitesi ve TV uygulaması üzerinden canlı yayınlanacak. Ön siparişlerin 12 Eylül’de başlaması, satışların ise 19 Eylül’de gerçekleşmesi bekleniyor.
Değerlendirme
Apple bu yıl sadece bir telefon tanıtmakla kalmayacak. iPhone 17 Air ile teknoloji dünyasına “ince ve güçlü” bir mesaj verecek. Pro serisiyle profesyonelleri hedeflerken, yazılım güncellemeleriyle yapay zekâ yarışında iddiasını ortaya koyacak.
Bu etkinlik, Apple’ın geleceğe yönelik vizyonunu anlamak için önemli bir dönüm noktası olacak. Özellikle batarya ömrü, kamera kabiliyeti ve yapay zekâ entegrasyonu, iPhone 17 serisinin kullanıcıları cezbetmesini sağlayacak en güçlü unsurlar arasında yer alıyor.
Teknoloji
Powerbank Kullanımı Neden Eskiye Oranla Azalma Eğiliminde?

Birkaç yıl öncesine kadar adeta hayat kurtarıcı olan powerbank kullanımında neden bu kadar belirgin bir düşüş yaşandı? Bir dönem çantaların ve ceplerin vazgeçilmez aksesuarı olan powerbank, bugünlerde eski popülerliğini kaybetmiş görünüyor. Hatta çoğu kişinin çekmecesinde bir köşede duran ama nadiren kullanılan bir cihaz haline geldi.
Akıllı Telefonlarda Batarya Devrimi
Powerbank kullanımındaki düşüşün en temel sebeplerinden biri, akıllı telefon bataryalarındaki gelişmeler oldu. Artık piyasaya çıkan telefonların büyük çoğunluğu 5.000 mAh kapasiteye sahip. Önümüzdeki yıllarda 10.000 mAh hatta 15.000 mAh seviyelerine çıkacak modeller gündemde.
Üstelik sadece kapasite değil, hızlı şarj teknolojisi de ciddi bir ilerleme kaydetti. 30 dakika gibi kısa bir sürede bataryayı yüzde 70-80 seviyelerine getiren cihazlar artık standart hale gelmeye başladı. Dolayısıyla, eskiden gün ortasında pili biten telefonlar yerine artık gün boyu kesintisiz kullanılabilen cihazlar elimizde. Bu da powerbank ihtiyacını büyük ölçüde azalttı.

Hızlı Şarj İstasyonlarının Yaygınlaşması
Bir diğer etken ise hızlı şarj istasyonlarının artması. Kafeler, restoranlar, havaalanları, otogarlar ve alışveriş merkezlerinde ücretsiz şarj noktaları yaygınlaştı. İnsanlar artık dışarıdayken yanlarında ağır bir powerbank taşımak yerine, bu istasyonları kullanmayı tercih ediyor.
Bunun yanında, taşınabilir priz adaptörleri ve çoklu çıkışlı hızlı şarj cihazları da yaygınlaştı. Dolayısıyla “anahtar, cüzdan, powerbank” üçlüsünden powerbank artık çoğu insanın gündeminden çıktı.
Kullanım Alışkanlıklarındaki Değişim
Powerbank kullanımının azalmasında teknolojik gelişmeler kadar alışkanlık değişimleri de etkili. Dijital bağımlılığın sorgulandığı günümüzde, pek çok insan artık sürekli çevrimiçi olma baskısını hissetmiyor.
Dijital detoks kavramının hayatımıza girmesiyle birlikte, telefonun şarjının bitmesi artık eskisi kadar büyük bir kriz olarak görülmüyor. İnsanlar kısa süreliğine bağlantısız kalmayı sorun etmiyor. Bu da powerbank ihtiyacını psikolojik olarak da azaltıyor.
Apple ve Diğer Markaların Rolü
Çinli üreticiler 10.000 mAh’a yaklaşan bataryalarla hızla yol alırken, Apple gibi markalar daha temkinli davrandı. Ancak bu markalar bile sonunda yüksek batarya kapasitelerine yöneldi. Örneğin, iPhone 17 Pro Max’in 5.000 mAh bataryayla geleceği konuşuluyor.
Dolayısıyla, büyük markaların da daha uzun süre dayanabilen bataryaları tercih etmeye başlamasıyla, kullanıcılar için powerbank artık zaruri bir ihtiyaç olmaktan çıkıyor.

Powerbank’ın Geleceği
Tüm bu gelişmelere rağmen powerbank tamamen hayatımızdan çıkmış değil. Uzun seyahatlerde, doğa yürüyüşlerinde veya elektrik kesintilerinde hâlâ kurtarıcı bir cihaz. Ancak artık günlük kullanımda değil, daha çok acil durum ekipmanlarının bir parçası olarak görülüyor.
Bundan sonraki süreçte powerbank üreticileri, klasik taşınabilir şarj cihazlarının ötesine geçerek farklı çözümler sunabilir. Güneş enerjili modeller, daha hafif tasarımlar ve çoklu cihaz şarj etme özellikleri, bu alanda farklılaşma ihtiyacını doğuracak gibi görünüyor.
Powerbank Tamamen Mi Yok Oluyor?
Powerbank kullanımının günlük hayatta azalması, bu cihazların tamamen ortadan kalkacağı anlamına gelmiyor. Özellikle uzun seyahatler, doğa kampları, elektrik kesintileri veya acil durumlarda powerbank hâlâ hayat kurtarıcı bir aksesuar olmaya devam ediyor. Ancak artık teknoloji, daha güçlü bataryalar ve hızlı şarj çözümleriyle bu ihtiyacı minimize etmiş durumda. Kısacası, powerbank günlük yaşamda zorunluluk olmaktan çıkıp, daha çok “acil durum yedeği” haline geldi. Bu da onun gelecekte niş ama değerli bir yerde konumlanacağını gösteriyor.
https://pinek.net/karar-vermede-beyin-mi-yoksa-kalp-mi-daha-etkili
Sonuç
Özetle, powerbank kullanımındaki azalma, batarya teknolojilerindeki ilerlemeler, hızlı şarj altyapısının yaygınlaşması ve insanların dijital alışkanlıklarındaki değişimden kaynaklanıyor. Bir dönem her çantada mutlaka bulunan bu cihazlar, artık teknolojik bir zorunluluktan çok nostaljik bir aksesuar haline geldi. Yine de ihtiyaç anında hayat kurtarıcı olabileceği için, çoğu kişinin çekmecesinde bir köşede yedekte tutulmaya devam ediyor.
Sonuç olarak, powerbank kullanımı günümüzün hızlı şarj teknolojileri, daha yüksek kapasiteli bataryalar ve değişen dijital alışkanlıklar nedeniyle eski popülerliğini kaybetmiş durumda. Artık çoğu kullanıcı için priz bulmak ya da kısa sürede telefonu şarj etmek çok daha kolay. Yine de sık seyahat edenler, doğa yürüyüşü yapanlar ya da elektriğe uzun süre erişemeyenler için powerbank hâlâ önemli bir cihaz olmayı sürdürüyor. Bu nedenle tamamen ortadan kalkmasa da, günlük kullanımda artık nostaljik bir aksesuar haline gelmiş durumda.
Teknoloji
Apple Mac’e İlk Kurulması Gereken Önemli Uygulamalar

Apple Mac bilgisayarını yeni aldınız ya da sıfırdan kurulum yaptınız. Peki, ilk iş olarak hangi uygulamaları yüklemelisiniz? İşte Mac kullanıcıları için olmazsa olmaz yazılımlar…
Başlangıçta Neden Doğru Uygulamalar Önemlidir?
Yeni bir Mac kullanıcısı için deneyimi şekillendiren en önemli detay, kurulan uygulamalardır. Apple Mac bilgisayarların kendi ekosisteminde sunduğu uygulamalar güçlü olsa da, verimlilikten güvenliğe, tasarımdan eğlenceye kadar ihtiyaç duyulacak birçok alan için ek yazılımlar kurmak gerekir. Yanlış seçimler hem diski gereksiz yere doldurur hem de performans kaybına yol açabilir.
1. Google Chrome veya Firefox – Alternatif Tarayıcılar
Safari, Apple Mac kullanıcıları için varsayılan tarayıcıdır. Ancak çok sayıda uzantı ve senkronizasyon ihtiyacı olan kullanıcılar için Google Chrome ya da Mozilla Firefox mutlaka yüklenmesi gereken uygulamalar arasında yer alıyor. Özellikle çoklu cihaz kullanımında şifreler ve yer imleri senkronizasyonu büyük avantaj sağlar.

2. Microsoft Office veya LibreOffice – Ofis Uygulamaları
Apple Mac bilgisayarlar Pages, Numbers ve Keynote ile geliyor. Fakat dosya uyumluluğu açısından Microsoft Office hala en çok tercih edilen ofis yazılımı. Alternatif olarak ücretsiz LibreOffice yüklenebilir. Böylece iş ve eğitim hayatında gerekli belgeleri sorunsuz açabilir ve düzenleyebilirsiniz.

3. CleanMyMac – Sistem Temizliği
Apple Mac kullanıcıları için performans zamanla düşebilir. CleanMyMac, gereksiz dosyaları temizleyen, bellek optimizasyonu yapan ve sistem bakımı sunan en popüler araçlardan biridir. Alternatif olarak ücretsiz Onyx kullanılabilir.

4. Dropbox veya Google Drive – Bulut Depolama
Mac kullanıcılarının dosya güvenliği için Dropbox, Google Drive ya da iCloud Drive mutlaka kurulmalıdır. Özellikle cihazlar arası geçiş yapan kullanıcılar için verilerin sürekli erişilebilir olması büyük kolaylık sağlar.

5. 1Password veya Bitwarden – Şifre Yöneticisi
Apple’ın iCloud Anahtar Zinciri güçlü olsa da, daha gelişmiş özellikler isteyenler için 1Password veya açık kaynaklı Bitwarden güvenli şifre saklama imkanı sunar.

6. Spotify veya Apple Music – Müzik Deneyimi
Mac’inizde kaliteli bir müzik deneyimi yaşamak istiyorsanız Spotify veya Apple’ın kendi uygulaması Apple Music ilk kurmanız gerekenlerden biri olacaktır.

7. Slack, Zoom ve Microsoft Teams – İletişim Uygulamaları
Özellikle uzaktan çalışan ya da eğitim gören Apple Mac kullanıcıları için Zoom, Slack ve Microsoft Teams olmazsa olmaz uygulamalar arasında yer alıyor.

8. Adobe Photoshop veya Affinity Photo – Fotoğraf Düzenleme
Tasarımcılar ya da fotoğrafçılar için güçlü araçlar gerekli. Adobe Photoshop profesyonel bir çözüm sunarken, daha uygun fiyatlı alternatif isteyenler için Affinity Photo önerilebilir.

9. VLC Player – Medya Oynatıcı
Mac’in kendi video oynatıcısı olsa da her formatı açmada yetersiz kalabilir. VLC Player, neredeyse tüm video ve ses formatlarını sorunsuz açmasıyla öne çıkıyor.

10. Magnet – Pencere Yönetimi
Apple Mac kullanıcılarının en çok şikayet ettiği konulardan biri pencere yönetimidir. Magnet, pencereleri ekranın sağa, sola veya köşelere sabitleyerek verimliliği artırır.
Wednesday 2. Sezon 2. Kısmı İçin Fragman Yayınlandı: Gizem ve Karanlık Yeniden Başlıyor
Değerlendirme: Apple Mac Deneyimini Kişiselleştirmek
Apple Mac bilgisayarınızı verimli kullanmak için doğru uygulamalarla başlamak kritik öneme sahiptir. İster öğrenci, ister profesyonel, ister sadece günlük kullanıcı olun; yukarıda sıralanan yazılımlar size hız, güvenlik ve pratiklik kazandıracaktır. Özellikle tarayıcı, ofis uygulamaları, bulut depolama ve sistem optimizasyon araçları, her Mac kullanıcısının ortak ihtiyaçları arasında yer alıyor. Uzun vadede, Apple Mac deneyiminizi kişiselleştirmek için hem ücretli hem de ücretsiz alternatifleri denemekte fayda var.
Apple Mac kullanıcıları için ilk kurulacak uygulamaların doğru seçilmesi, bilgisayar deneyimini hem daha verimli hem de daha keyifli hale getirir. Günümüzde iş, eğitim, eğlence ve güvenlik alanlarında birbirinden farklı ihtiyaçlar ön plana çıkıyor. Bu nedenle Mac’in sunduğu güçlü donanımı, doğru yazılımlarla desteklemek kritik öneme sahip. Örneğin, iş hayatında belge düzenleme ve e-posta yönetimi için Office uygulamaları vazgeçilmezdir. Öğrenciler için not alma ve bulut depolama servisleri öne çıkar. Kreatif işler yapanlar için
Adobe yazılımları, Affinity serisi veya Final Cut Pro gibi seçenekler Mac’in sunduğu gücü tam anlamıyla ortaya koyar. Ayrıca sistemin temizliği, güvenliği ve performansını korumak adına CleanMyMac gibi optimizasyon araçlarının yanı sıra şifre yöneticilerinin yüklenmesi uzun vadede kullanıcıya büyük kolaylık sağlar.
Kısacası, Apple Mac bilgisayarınızı kişisel ve profesyonel ihtiyaçlarınıza uygun şekilde donatmak, bu cihazı gerçek potansiyeliyle kullanmanızı sağlar. Doğru uygulamaları kurarak hem verimliliğinizi artırabilir hem de uzun vadede sorunsuz bir deneyim elde edebilirsiniz.
-
Kültür-Sanat3 hafta ago
Osmanlı Askerleri Seferlerde Yemek Organizasyonunu Nasıl Hallediyordu?
-
Kültür-Sanat2 hafta ago
Lisa Simpson’ın Derin Hikâyesi: Simpsons Evreninin En “Underrated” Karakteri
-
Kültür-Sanat2 hafta ago
Wednesday 2. Sezon 2. Kısmı İçin Fragman Yayınlandı: Gizem ve Karanlık Yeniden Başlıyor
-
Kültür-Sanat2 hafta ago
House of Guinness: Peaky Blinders’ın Yaratıcılarından
-
Yemek & Sağlık3 hafta ago
Çikolata, Nasıl Oldu da Dünyanın En Popüler Gıdalarından Biri Olmayı Başardı?
-
Kültür-Sanat3 hafta ago
Mercedes-Benz G Serisi Neden Çok Pahalı?
-
Teknoloji2 hafta ago
Apple Mac’e İlk Kurulması Gereken Önemli Uygulamalar
-
Teknoloji3 hafta ago
Hyundai Ioniq 2 Geliyor: Türkiye’de Üretilecek Elektrikli Kompakt Model