Haberler
TCMB Faiz İndirimi Kararı Ne Anlama Geliyor? Otomotiv ve Ekonomi Üzerindeki Etkileri

TCMB Faiz İndirimi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Mart ayında ara verdiği faiz indirimlerine Temmuz ayında yeniden başladı. Politika faizi olan bir haftalık repo faiz oranı, 300 baz puan düşürülerek %46’dan %43’e çekildi. Ekonomide dezenflasyon sürecine dair işaretlerin güçlendiği bu dönemde gelen faiz kararı, hem finans çevrelerinde hem de reel sektörde yankı uyandırdı.
TCMB Faiz İndirimi Ne Anlama Geliyor?
Merkez Bankası’nın açıkladığı yeni karar doğrultusunda, politika faizi yüzde 46 seviyesinden yüzde 43’e düşürüldü. Ayrıca gecelik borç verme faizi yüzde 49’dan 46’ya, borçlanma faizi ise yüzde 44,5’ten 41,5’e indirildi. Bu oranlar, para politikasında daha gevşek bir yaklaşıma geçildiğinin işareti olarak değerlendiriliyor.
TCMB, karar metninde bundan sonraki süreçte atılacak adımların “enflasyon görünümüne odaklı, toplantı bazlı ve ihtiyatlı” bir şekilde planlanacağını vurguladı. Bu durum, faiz indirimlerinin devam etme olasılığının güçlü olduğuna işaret ediyor.

TCMB Faiz İndirimi ve Enflasyon Beklentileri
Haziran ayında enflasyonun yatay seyretmesi ve Temmuz ayında “aya özgü” sebeplerle artış beklenmesi, TCMB’nin faiz indirimi kararında etkili oldu. Banka, yakın dönem verilerinin talep koşullarının dezenflasyonist etkisini artırdığına işaret etti.
Ancak, fiyatlama davranışlarının ve enflasyon beklentilerinin risk oluşturmaya devam ettiğini söyleyen TCMB, gerektiğinde para politikası araçlarının etkili şekilde kullanılacağını da belirtti.
Piyasalar ve TCMB Faiz İndirimi
Piyasalarda faiz indirimi beklentisi vardı ancak TCMB’nin 300 baz puanlık indirimi, tahminlerin biraz üzerinde geldi. Bloomberg HT anketine katılan ekonomistlerin beklentisi 250 baz puanlık bir indirim yönündeydi. Kararın ardından döviz kurlarında sınırlı hareketlenme görülürken, Borsa İstanbul’da kısa süreli yukarı yönlü tepkiler oluştu.
Hükümetin Politika Uyumu: Faiz İndirimi Tek Başına Yeterli mi?
TCMB karar metninde para politikası duruşunun maliye politikalarıyla eşgüdüm içinde yürütüleceği vurgulandı. Bu da demek oluyor ki, sadece TCMB faiz indirimi değil; aynı zamanda bütçe dengeleri, kamu harcamaları ve vergi politikaları da ekonomi yönetiminin temel araçları arasında yer alacak.
Uzmanlar Ne Diyor?
Ekonomistler, faiz indirimi kararını iki yönlü değerlendiriyor. Kimi uzmanlara göre bu adım, ekonomik büyümeyi teşvik edebilir; ancak yüksek enflasyon ortamında atılan bu adımların kontrollü olması gerektiği vurgulanıyor. Bazı ekonomistler ise, faiz indirimlerinin kur ve enflasyon üzerinde baskı oluşturabileceği konusunda uyarıyor.
TCMB’nin Gelecekteki Faiz Hamleleri Ne Olacak?
TCMB karar metni, ileriki adımların toplantı bazlı ve veri odaklı olacağını belirtiyor. Bu durum, Merkez Bankası’nın her ay piyasadaki verileri dikkatle değerlendireceği anlamına geliyor. Önümüzdeki aylarda enflasyonda kalıcı bir düşüş görülmesi halinde faiz indirimlerinin devamı gelebilir.
Faiz Kararı Tüketici ve İşletmeleri Nasıl Etkileyecek?
TCMB faiz indirimi, bireyler ve şirketler için daha düşük borçlanma maliyeti anlamına geliyor. Bu, konut kredisi, taşıt kredisi ve ticari kredilerde faiz oranlarının düşmesini beraberinde getirebilir. Ancak bu etkinin kredi politikalarına nasıl yansıyacağı, bankaların risk algısına bağlı olacak.

Faiz İndirimi Ekonomiye Nefes Aldırabilir mi?
Bu karar, özellikle reel sektörde nakit akışı sorunları yaşayan işletmeler için olumlu bir gelişme olabilir. Ancak yüksek enflasyon ve kur volatilitesinin sürdüğü bir ortamda faiz indirimlerinin sınırlı etkisi olacağı da unutulmamalı. Krediye erişimin kolaylaşması, iç talebin artmasına neden olabilir; ancak bu, yeniden enflasyon baskısı doğurursa ters bir etki de yaratabilir.
Sonuç: TCMB Faiz İndirimi Ekonominin Yeni Rotasını Belirliyor
TCMB’nin Temmuz 2025 faiz indirimi kararı, Türkiye ekonomisinde yeni bir dönemin işaret fişeği olabilir. Bu adım, hem Merkez Bankası’nın para politikası anlayışında bir değişimin habercisi, hem de piyasaların nabzını tutan güçlü bir sinyaldir. Ancak tek başına faiz indirimi yeterli olmayacaktır. Enflasyonla mücadele, bütçe dengesi, yapısal reformlar ve yatırım ortamının güçlendirilmesi de bu sürecin tamamlayıcı unsurlarıdır.
Sonuç olarak, TCMB faiz indirimi, ekonomi yönetiminin kısa vadeli canlandırma hedeflerine ulaşmasında önemli bir araçtır. Ancak bu aracın etkinliği, diğer politikaların tutarlılığı ve piyasa güveniyle doğrudan ilişkilidir. Gelecek aylarda hem piyasa tepkileri hem de TCMB’nin yeni adımları bu dengenin kaderini belirleyecek.
Haberler
Son Dakika: Eylül 2025 Kira Zam Oranı Açıklandı – Ev Sahipleri ve Kiracılar İçin Yeni Dönem

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Ağustos ayı enflasyon verilerini açıkladı. Bu açıklamanın ardından Eylül ayında uygulanacak kira zam oranı da netleşti. Konut kiralarında uzun süredir uygulanan %25 zam sınırının kaldırılması, gözleri yeni orana çevirmişti. TÜİK verilerine göre Eylül 2025 itibarıyla ev sahipleri kiralara %39,62 oranında zam yapabilecek.
Bu karar, milyonlarca ev sahibi ve kiracıyı doğrudan ilgilendiriyor. Peki, bu oran günlük hayata nasıl yansıyacak? İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerde kira fiyatları hangi seviyelere ulaştı? İşte tüm detaylar…
Kira Artış Oranı Nasıl Belirleniyor?
Türkiye’de kira artış oranı, 12 aylık ortalama TÜFE verisi esas alınarak belirleniyor. Bu sistem, özellikle 2022’den sonra yüksek enflasyon dönemlerinde ev sahipleri ve kiracılar arasında sıkça tartışma konusu oldu.
- Ağustos 2025 TÜFE ortalaması: %39,62
- Eylül 2025 kira artışı: %39,62 (üst sınır)
Bu oran, hem konut hem de iş yeri kiralarında uygulanabilecek tavan zam oranı olarak kayıtlara geçti. Yani sözleşmesini Eylül ayında yenileyecek bir kiracı, ev sahibine mevcut kira bedelinin yaklaşık %40’ı kadar zamlı ödeme yapmak zorunda kalacak.
İstanbul’da Ortalama Kiralar
Gayrimenkul uzmanlarına göre, özellikle İstanbul’da kira fiyatları son bir yıl içerisinde neredeyse %40’a yakın artış gösterdi.
- Ortalama kira bedeli: 34 bin TL
- Yeni dairelerde ortalama: 46-47 bin TL
- 15 yaş üstü eski binalarda: 30 bin TL civarı
Bu rakamlar, İstanbul’da kiracı olmayı her geçen gün daha da zorlaştırıyor.
Daire Tiplerine Göre Ortalama Kira Fiyatları
Daire Tipi | Ortalama Kira (Eylül 2025) |
---|---|
1+1 | 25.000 TL |
2+1 | 28-29.000 TL |
3+1 | 42.000 TL |
4+1 | 70.000 TL+ |
Bu tablo, özellikle geniş dairelerde kira bedellerinin neredeyse orta sınıfın erişemeyeceği seviyelere çıktığını gösteriyor.
En Ucuz İlçeler
İstanbul’da kiraların görece daha düşük olduğu bölgeler hâlâ mevcut. Ancak bu fiyatlar dahi birçok vatandaş için yüksek.
- Esenyurt: 19.000 TL
- Esenler: 20.000 TL
- Arnavutköy: 21.000 TL
- Sultangazi: 22.000 TL
- Sultanbeyli: 23.500 TL
- Bağcılar: 26.000 TL

En Pahalı İlçeler
Öte yandan İstanbul’un merkezi ve sahil bölgelerinde kira fiyatları rekor kırmaya devam ediyor.
- Bakırköy: 57.000 TL
- Beşiktaş: 60.000 TL
- Kadıköy: 65.000 TL
- Sarıyer: 70.000 TL
Bu rakamlar, birçok semtte kiraların neredeyse lüks otomobil taksiti seviyesine ulaştığını ortaya koyuyor.
Ankara ve İzmir’de Kira Durumu
📍 Ankara: Başkentte kira fiyatları İstanbul kadar yüksek olmasa da, özellikle Çankaya ve Yenimahalle gibi ilçelerde ciddi artışlar söz konusu. Ortalama kira bedeli 20-25 bin TL aralığında seyrediyor.
📍 İzmir: Konak, Karşıyaka ve Alsancak gibi bölgelerde 25-30 bin TL seviyelerine ulaşan kiralar, özellikle üniversite öğrencileri için ciddi bir sorun haline gelmiş durumda.
Kira Artışlarının Sebepleri
Uzmanlar, kiralardaki artışın birden fazla nedeni olduğunu belirtiyor:
- Enflasyon: Yüksek enflasyon oranı, hem malzeme fiyatlarını hem de konut değerlerini artırıyor.
- Kentsel dönüşüm: Deprem riski nedeniyle boşaltılan binalar, kira talebini yükseltiyor.
- Üniversite kayıtları: Eylül ayında öğrenci hareketliliği kiralık ev piyasasını doğrudan etkiliyor.
- Tayinler: Memur atamaları ve tayin dönemleri, özellikle büyük şehirlerde kiralık ev talebini artırıyor.
- Evlenme oranları: Yaz aylarında artan düğünler, yeni ev ihtiyacını tetikliyor.
Kiracılar ve Ev Sahipleri Arasında Gerginlik
Kira artış oranlarının yükselmesi, son yıllarda ev sahibi-kiracı anlaşmazlıklarını da beraberinde getirdi. Yüzde 25 zam sınırının kalkmasının ardından mahkemelere taşınan kira davalarının sayısında artış bekleniyor.
Birçok kiracı, %40’lara yaklaşan zam oranını ödemekte zorlanırken, ev sahipleri ise artan maliyetler nedeniyle bu oranların yetersiz olduğunu savunuyor.
https://pinek.net/google-youtube-ve-spotify-coktu
Kira Piyasasının Geleceği
Uzmanlara göre, kısa vadede kiraların düşmesi beklenmiyor. Ancak orta ve uzun vadede:
- Konut arzının artırılması,
- Sosyal konut projelerinin yaygınlaştırılması,
- Kiracıları koruyan yeni yasal düzenlemeler,
piyasanın dengelenmesine yardımcı olabilir.

Değerlendirme
Eylül 2025’te kira zam oranının %39,62 olarak açıklanması, kira piyasasında yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. İstanbul başta olmak üzere büyükşehirlerde ortalama kiraların ulaştığı seviyeler, orta gelir grubunu zorlamaya devam ediyor. Uzmanlar, hem ev sahiplerini hem de kiracıları koruyacak dengeli politikaların bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini vurguluyor.
Haberler
Google, YouTube ve Spotify Çöktü: Dijital Dünya 4 Eylül Perşembe Sabah Felç Oldu

Bugün, 4 Eylül 2025 Perşembe sabahı, internet kullanıcıları alışılmışın dışına çıkan bir kaotik felaketle karşılaştı. En popüler platformlardan olan Google, YouTube ve Spotify’a sabah erişilemiyor; hem bireysel hayatlar hem iş dünyası adeta durdu. İşte bu kritik günün detayları:
1. Kesintinin Başladığı Sabah ve İlk Tepkiler
Saatler sabah 09:30’u gösterdiğinde kullanıcılar Google araması yapamadığını, Gmail’ine ulaşamadığını ve bilgisayarındaki Drive dosyalarının açılmadığını fark etti. Aynı dakikalarda YouTube’da içerikler yüklenmezken, Spotify kullanıcıları favori şarkılarına erişemedi.
Downdetector benzeri platformlarda şikâyet sayısı hızla on binlere ulaştı. Kesinti yalnızca Türkiye’de değil, başta Avrupa ve Amerika olmak üzere dünya genelinde hissedildi.
2. Günlük Alışkanlıkların Kırılması
Eğitim
Okullar ve üniversitelerde online ders yapan öğrenciler, Zoom ve Google Meet’te sınıfa erişim sağlayamadı. Özellikle sınav dönemindeki birçok öğrenci için bu anlık erişim sorunu ciddi bir stres kaynağı oldu.
İş Dünyası
Home office çalışanlar anlık mesaj ve e-posta çözümlenemezken, proje yönetim araçları ve bulut tabanlı ofis paketleri kullanılamadı. İş verimliliği büyük ölçüde düştü, birçok toplantı iptal edildi.
Medya ve Yaratıcı İçerik Üretimi
Yayıncılık ve içerik üreticileri de zorlu anlar yaşadı. YouTube içerikleri yükleyemeyince, kanallar planlanan yayınlarını gerçekleştiremedi. Müzisyenler için Spotify içeriğine erişim durdu; hazırlanan podcast ve şarkı listeleri yayına alınamadı.

3. Altyapı ve Teknoloji Temelleri Sarsıldı
Sorunun kaynağı, Google Cloud altyapısındaki ani teknik bir hata olarak gösteriliyor. Google’ın bulut sisteminde birden fazla hizmet bir arada çöktüğünde, bu üç platform da zincirleme şekilde etkilenmiş oldu. Yanlışlıkla kritik bir sunucu yamasının yayınlanması ya da yedek sistemlerin devre dışı kalması, bu çapta bir erişim kesintisinin ardındaki muhtemel nedenler arasında sayılıyor.
4. Kullanıcı Tepkileri Sosyal Medyada Zirvede
Twitter, Instagram ve TikTok adeta patladı:
- “Bugün internet tatili mi ilan edildi?”
- “Spotify yoksa ruhum da yok”
- “Google olmasa dünya da dönmez”
Gülerek paylaşılan bu tür mesajlar, aslında herkes için ne kadar bağımlı hale geldiğimizi gösteren ironik bir yansıma oldu.
5. Sivil ve Kurumsal Altyapı Tehdidi
Analistler bu kesintinin aynı zamanda bir “uyarı ışığı” olduğunu vurguluyor. Altyapıda yaşanan bir sorun bile bireysel ihtiyaçların yanında kurumları felç edebilir. Kamu hizmetleri, sağlık sistemleri ve bankacılık gibi kritik operasyonlara entegre dijital sistemler, beklenmedik çöküşler karşısında savunmasız kalabiliyor.

6. Düzeltme ve Tedirgin Bekleyiş
Saat 11:15’e kadar çoğu kullanıcı erişimi yeniden sağlayabildi ancak bazı bölgelerde gecikmeler devam etti. Yoğun trafik sonrası sunucuların tamamen stabil hale gelmesi biraz zaman alacak gibi görünüyor. Kullanıcılar hâlâ bazı Google hizmetlerinde yavaşlık yaşıyor; ancak YouTube ve Spotify büyük ölçüde geri döndü.
7. Benzer Büyük Kesintiler Geçmişte de Oldu
2021’de Facebook, Instagram ve WhatsApp’ın dünya çapında birkaç saat boyunca erişilmez hale gelmesi, benzer bir krizin daha önce yaşandığını gösteriyor. Ayrıca geçmişte Google’ın harita hizmetleri ve bulut erişiminde kısa süreli sorunlar olmuştu. Ancak, bugün yaşanan durum daha yaygın ve kapsamlı bir çökme olarak kayda geçti.

8. Dersler: Dijital Kimlik ve Dayanıklılık
Şu temel sonuçlar çıkarılmalı:
- Yedek ve offline alternatifler daha önemli hale geldi.
- Şirketler erişilemezlik durumları için hızlı iletişim stratejileri geliştirmeli.
- Altyapı güvenliği ve redündans, teknolojik yatırımların merkezine konmalı.
Yani sadece yenilik değil, geleceğe dirençli çözümler üretilmeli.
https://pinek.net/disney-plusa-hasan-can-kayanin-konusanlar-programi
9. Sonuç: Dijital Dünya Durdu Ama Ders Çıkarıldı
4 Eylül 2025 sabahı yaşanan büyük erişim kesintisi, gerçek bir dijital çağ uyarısıydı. Google, YouTube ve Spotify’ın an itibarıyla büyük ölçüde aktif olsa da bu aksaklık, dünyayı baştan aşağı etkileyebilecek bir kırılganlığı da gözler önüne serdi. Bu dijital çağda bile gerçek hayatın ne kadar kırılgan olduğunu unutturmamalı: Hazırlıklı olmalıyız. Siz bu haber hakkında ne düşünüyorsunuz?
Eğlence
Türkiye’de En Çok Satan Otomobiller Ağustos 2025

Türkiye otomotiv pazarı Ağustos 2025’te dikkat çekici satış rakamlarına ulaştı. Hem binek hem de hafif ticari araç satışlarında artış yaşanırken, elektrikli otomobil segmenti tarihi bir ivme yakaladı. Özellikle Tesla ve yerli üretici Togg’un rekabeti, piyasadaki dengeleri yeniden şekillendiriyor. İşte Türkiye’de En Çok Satan Otomobiller Ağustos 2025.
Türkiye’de En Çok Satan Otomobiller Ağustos 2025
Toplam Satış Rakamları
Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD) verilerine göre, Ağustos ayında 82 bin 215 binek otomobil, hafif ticari araçlarla birlikte toplamda 101 bin 650 araç satıldı. Bu rakam, geçen yılın aynı ayına göre binek otomobillerde %18,7, toplam pazarda ise %12,8’lik bir artış anlamına geliyor.
- Ocak–Ağustos 2025 dönemi:
- Otomobil satışları: 654.413 adet (%8,05 artış)
- Hafif ticari satışları: 162.932 adet (%4,1 artış)
- Toplam satış: 817.345 adet (%7,24 artış)
SUV gövde tipindeki araçlar satışların %62,8’ini oluştururken, sedan ve hatchback modeller pazarda güçlü bir yer tutmaya devam etti.
https://pinek.net/togg-t10f-ozellikleri-ve-satis-tarihi-belli-oldu
Ağustos 2025’te En Çok Satan Modeller
Türkiye’de Ağustos ayında en çok satılan sıfır otomobil modelleri şöyle sıralandı:
Sıra | Model | Satış Adedi |
---|---|---|
1 | Tesla Model Y | 8.730 |
2 | Renault Megane | 4.454 |
3 | Fiat Egea Sedan | 3.477 |
4 | Renault Clio | 3.256 |
5 | Fiat Egea Cross | 2.439 |
6 | Dacia Sandero Stepway | 2.299 |
7 | Toyota Corolla | 1.947 |
8 | Volkswagen T-Roc | 1.829 |
9 | Hyundai i20 | 1.733 |
10 | Toyota C-HR | 1.584 |
Listenin zirvesinde yer alan Tesla Model Y, hem toplam satışlarda hem de elektrikli araç kategorisinde rakiplerini geride bıraktı.
Elektrikli Otomobil Satışlarında Büyük Sıçrama
Elektrikli araç pazarında Tesla ve Togg öne çıktı. İşte Ağustos 2025’in elektrikli otomobil satış verileri:
Sıra | Elektrikli Model | Ağustos Satış Adedi | Ocak–Ağustos Toplam |
---|---|---|---|
1 | Tesla Model Y | 8.730 | 25.756 |
2 | Togg T10X | 1.249 | 21.070 |
3 | Mini Countryman (EV) | 456 | 6.439 |
4 | Kia EV3 | 288 | 5.065 |
5 | KG Mobility Torres EV | 402 | 4.216 |
6 | BYD Atto 3 | 534 | 4.171 |
7 | BYD Seal U | 244 | 3.893 |
Tesla’nın Ağustos satışları toplam elektrikli pazarının %50’sinden fazlasını oluşturdu. Yerli üretici Togg T10X, yılın ilk 8 ayında 21 binin üzerinde satışla güçlü bir başarı gösterdi.

Değerlendirme
Türkiye otomotiv sektörü, Ağustos 2025’te hem içten yanmalı hem de elektrikli araçlarda dikkat çekici satış rakamlarına sahne oldu. Tesla Model Y’nin pazar liderliği, tüketicilerin elektrikli araçlara olan ilgisinin hızla arttığını gösterirken, Togg’un güçlü performansı yerli üretim için umut verici bir tablo ortaya koydu.
Elektrikli otomobillerin sağladığı vergi avantajları, düşük kullanım maliyetleri ve çevreci özellikleri sayesinde tüketici tercihleri giderek bu segment yönünde yoğunlaşıyor. Uzmanlara göre önümüzdeki yıllarda Türkiye otomobil pazarında elektrikli araçların payı daha da artacak ve bu durum hem fiyat rekabetini hem de teknoloji yarışını hızlandıracak.
-
Kültür-Sanat3 hafta ago
Osmanlı Askerleri Seferlerde Yemek Organizasyonunu Nasıl Hallediyordu?
-
Kültür-Sanat2 hafta ago
Lisa Simpson’ın Derin Hikâyesi: Simpsons Evreninin En “Underrated” Karakteri
-
Kültür-Sanat3 hafta ago
Wednesday 2. Sezon 2. Kısmı İçin Fragman Yayınlandı: Gizem ve Karanlık Yeniden Başlıyor
-
Kültür-Sanat2 hafta ago
House of Guinness: Peaky Blinders’ın Yaratıcılarından
-
Yemek & Sağlık3 hafta ago
Çikolata, Nasıl Oldu da Dünyanın En Popüler Gıdalarından Biri Olmayı Başardı?
-
Kültür-Sanat4 hafta ago
Mercedes-Benz G Serisi Neden Çok Pahalı?
-
Teknoloji3 hafta ago
Apple Mac’e İlk Kurulması Gereken Önemli Uygulamalar
-
Teknoloji4 hafta ago
Hyundai Ioniq 2 Geliyor: Türkiye’de Üretilecek Elektrikli Kompakt Model