Spor
Tayfur Bingöl Beşiktaş’ta Önümüzdeki Sene Neden En Önemli Oyunculardan Biri Olabilir? Tayfur Bİngöl’ün Beşiktaş Sevgisi…

Tayfur Bingöl Beşiktaş taraftarının sevgisini kazanmış, aidiyetiyle, sahadaki duruşuyla ve altyapıdan gelmese de “gerçek Beşiktaşlı” kimliğiyle siyah-beyazlı formayı sırtında gururla taşıyan isimlerden biri. 2022 yılında Alanyaspor’dan kiralanarak Beşiktaş kadrosuna katılan ve performansıyla beğeni toplayan Tayfur, saha içinde olduğu kadar saha dışında da Beşiktaşlı duruşunu her zaman hissettiren bir oyuncu oldu. Peki, Tayfur Bingöl Beşiktaş’ta neden kalmalı? Bu sorunun cevabını detaylı şekilde analiz ediyoruz.
Gerçek Bir Beşiktaşlı: Çocukluk Hayalini Yaşayan Futbolcu
Tayfur Bingöl, Ankara doğumlu bir futbolcu olsa da çocukluğundan beri gönlünde Beşiktaş vardı. Sosyal medya paylaşımları, röportajları ve saha içi davranışlarıyla bunu her fırsatta ortaya koydu. Altyapıdan yetişmemesine rağmen Beşiktaş formasını giydiği andan itibaren taraftarın gözünde bir “kendi evladımız” duygusu yarattı. Özellikle büyük maçlardaki motivasyonu ve aidiyet hissi, tribünlerle arasındaki bağı daha da güçlendirdi.
Çok Yönlü Oyunculuğu ile Kadroya Esneklik Katıyor
Tayfur Bingöl Beşiktaş kadrosunda yalnızca bir mevki için değil, birçok pozisyonda görev alabilecek nitelikte bir oyuncu. Sağ bek, sağ kanat ve zaman zaman orta sahada da görev alan Tayfur, teknik direktörlerin elini güçlendiren çok yönlü bir isim. Özellikle sakatlıklarla ve rotasyon sıkıntılarıyla boğuşan Beşiktaş kadrosunda Tayfur’un bu özelliği, adeta bir can simidi niteliğinde.
Taraftarın Göz Bebeği: Mücadele, Hırs ve Duruş
Beşiktaş taraftarı için sahadaki performans kadar önemli olan bir diğer unsur; futbolcunun hırsı, mücadelesi ve armasına duyduğu saygıdır. Tayfur, bu yönüyle tam bir “çalışkan futbolcu” profili çizerken, oyuna olan bağlılığıyla da tribünlerin saygısını kazanıyor. Maçın son düdüğüne kadar mücadeleyi bırakmayan yapısı, onu sahada her zaman değerli kılıyor.
Yerli ve Yerli Ruhlu: Kadro Yapısında Stratejik Önemi
Yerli oyuncu sayısının artmasının zorunlu hale geldiği Süper Lig’de, takım için stratejik olarak da önemli bir rol oynayan Tayfur Bingöl, kontenjan açısından ciddi bir avantaj sağlıyor. Ancak onu özel kılan sadece pasaportundaki “TC” ibaresi değil, yüreğindeki Beşiktaş ruhudur. Bu ruh, sahada hem oyun anlamında hem de psikolojik olarak büyük fark yaratıyor.
Alternatifsiz Karakter: Sahada Olmadığında Fark Ediliyor
Tayfur Bingöl’ün forma giymediği maçlarda Beşiktaş savunmasında yaşanan iletişim problemleri, hücumdaki etkisizlik ve kanat katkısındaki eksiklikler net bir şekilde hissedildi. Bu da gösteriyor ki Tayfur sadece bir tamamlayıcı değil; takımı dengeleyen bir unsur.

Ekonomik ve Sadık Bir Seçenek
Beşiktaş’ın son yıllarda yaşadığı ekonomik dalgalanmalarda, yüksek bonservisli transferler yerine, takım ruhuna sahip, aidiyeti yüksek oyunculara yönelmesi gerektiği sık sık dile getiriliyor. Bu noktada Tayfur Bingöl gibi sadık, yüksek ücret talep etmeyen ve performansı istikrarlı olan oyuncular altın değerinde.
Yeni Nesil Beşiktaşlılara Örnek
Altyapıdan gelen genç oyuncular için Tayfur Bingöl, mükemmel bir rol model. Hem profesyonelliğiyle hem de aidiyetiyle, kulüp kültürünü genç nesillere aktaran önemli bir figür konumunda. Onunla birlikte forma giyen genç oyuncular, hem saha içi hem de saha dışı davranışları açısından büyük bir deneyim kazanıyor.
Taraftarın Net Mesajı: “Tayfur Kalmalı!”
Sosyal medyada, maç sonlarında tribünlerde ve kulüp yönetimine yönelik çağrılarda Beşiktaş taraftarının ortak bir sesle dile getirdiği bir talep var: Tayfur Bingöl Beşiktaş’ta kalmalı! Bu sadece bir oyuncunun kalması değil, bir ruhun, bir duruşun temsilcisinin takımda tutulması anlamına geliyor.

SONUÇ: Tayfur Bingöl Beşiktaş’ın Yeni Nesil Sembol Oyuncusu Olabilir
Beşiktaş, her dönem ruhuyla oynayan, formaya sevdalı oyuncularla başarıyı yakalamıştır. Tayfur Bingöl de tam olarak bu profilin günümüzdeki temsilcisidir. Onun gibi futbolcular, istatistiklerin ötesine geçer; tribünle bağ kurar, takıma kimlik katar. Yönetimin bu aidiyet duygusunu görmezden gelmemesi, kulübün uzun vadeli başarısı için kritik önemdedir.
Tayfur Bingöl’ün Beşiktaş’a katkısı sadece teknik değil, duygusaldır da. Formaya gösterdiği saygı, sahada verdiği mücadele ve taraftarla kurduğu güçlü bağ, onu farklı kılar. Böyle oyuncular, takım içi atmosferin oluşmasında temel rol oynar. Takım ruhunun zedelendiği dönemlerde bile, Tayfur gibi isimler kulübün toparlanmasında lokomotif olur. Bu nedenle sadece bir oyuncuyu değil, bir ruhu takımda tutmak Beşiktaş için elzemdir. Gelecek sezonlarda hem saha içinde hem de kulüp aidiyetinde Tayfur Bingöl, Beşiktaş için vazgeçilmez bir değer olmaya devam edecektir.
Spor
A Milli Takım 2026 FIFA Dünya Kupası E Grubu Güncel Puan Durumu: Türkiye Kaçıncı Sırada, Puanı Kaç?

Türkiye, 2026 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri E Grubu’nda kritik bir virajı daha geçti. Gürcistan karşısında alınan 4-1’lik galibiyetle birlikte Millî Takım, gruptaki iddiasını güçlendirirken futbolseverlerin gözleri bir kez daha “Türkiye kaçıncı sırada?” sorusuna çevrildi. İşte A Millî Takım’ın güncel puan durumu, kalan maçları ve 2026 Dünya Kupası yolundaki son tablo…
🇹🇷 A Milli Takım 2026 Dünya Kupası Yolunda Güçlü Başladı
A Millî Takım, E Grubu’ndaki performansıyla dikkat çekiyor. Montella yönetimindeki Türkiye, son maçta Gürcistan’ı 4-1 mağlup ederek gruptaki puanını 9’a yükseltti.
Kocaeli Stadyumu’nda oynanan mücadelede Ay-Yıldızlılar, etkileyici hücum performansıyla taraftarlardan tam not aldı. Kerem Aktürkoğlu, Hakan Çalhanoğlu ve Barış Alper Yılmaz gibi isimlerin gösterdiği üst düzey performans, Türkiye’nin Dünya Kupası yolunda umutlarını yeniden yeşertti.
⚽ Türkiye’nin E Grubu’ndaki Maçları ve Sonuçları
1. Maç – Gürcistan 2-3 Türkiye
Elemelerin ilk maçında Gürcistan deplasmanına çıkan Türkiye, zorlu mücadeleyi 3-2 kazandı. Karşılaşmanın son dakikalarına kadar süren mücadelede Mert Müldür’ün golü galibiyeti getirdi. Bu sonuç, gruba moralli bir başlangıç anlamına geldi.
2. Maç – Türkiye 0-6 İspanya
İkinci karşılaşmada ise güçlü rakip İspanya karşısında Millî Takımımız, tarihindeki en ağır yenilgilerden birini aldı. Konya’da oynanan mücadelede oyun disiplini bozulunca İspanya farkı açtı. Bu maç, Montella ve ekibine savunmadaki açıklarını hatırlattı.
3. Maç – Bulgaristan 1-6 Türkiye
Üçüncü maçta Türkiye, Bulgaristan deplasmanında adeta şov yaptı. Hakan Çalhanoğlu ve Enes Ünal’ın yıldızlaştığı mücadelede, Millî Takım rakibine gol yağdırarak hem averajını düzeltti hem de moral buldu.
4. Maç – Türkiye 4-1 Gürcistan
Son oynanan maçta Türkiye, Gürcistan’ı bir kez daha mağlup etti. Özellikle ikinci yarıdaki oyun üstünlüğüyle fark yaratan Ay-Yıldızlılar, puanını 9’a çıkararak grupta ikinci sıraya yerleşti.
📊 2026 FIFA Dünya Kupası E Grubu Güncel Puan Durumu
Sıra | Takım | O | G | B | M | A | Y | P |
---|---|---|---|---|---|---|---|---|
1 | İspanya | 4 | 4 | 0 | 0 | 18 | 1 | 12 |
2 | Türkiye | 4 | 3 | 0 | 1 | 19 | 8 | 9 |
3 | Gürcistan | 4 | 1 | 0 | 3 | 6 | 14 | 3 |
4 | Bulgaristan | 4 | 0 | 0 | 4 | 2 | 22 | 0 |
Bu tabloya göre Türkiye ikinci sırada yer alıyor. 9 puanla lider İspanya’nın 3 puan gerisinde olan Millî Takım, kalan iki maçta kaderini belirleyecek.

🔥 Kalan Maçlar: Kritik Virajlar Kapıda
A Millî Takım, grupta kalan iki maçını kasım ayında oynayacak:
- 15 Kasım: Türkiye 🇹🇷 – Bulgaristan 🇧🇬
- 18 Kasım: İspanya 🇪🇸 – Türkiye 🇹🇷
Bu iki maçtan alınacak sonuçlar, Türkiye’nin Dünya Kupası’na doğrudan mı gideceğini yoksa play-off mücadelesi mi vereceğini belirleyecek. Özellikle İspanya deplasmanında alınacak bir galibiyet, gruptaki dengeleri tamamen değiştirebilir.
🧠 Montella ve Milli Takımın Gelişimi
Teknik direktör Vincenzo Montella, göreve geldiği günden bu yana Türkiye’nin oyun yapısında önemli dokunuşlar yaptı. Genç futbolcularla deneyimli isimleri harmanlayarak dinamik bir yapı kuran İtalyan teknik adam, özellikle hücum organizasyonlarında fark yarattı.
Son dönemde Arda Güler, Kenan Yıldız, Barış Alper Yılmaz gibi genç yıldızların yükselişi, Millî Takım’a taze bir enerji kattı.
Montella, Gürcistan maçından sonra yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Oyuncularımın sahadaki karakterinden çok memnunum. Biz artık sadece kazanmak için değil, sahada kim olduğumuzu göstermek için oynuyoruz.”
🏟 Taraftarın Gücü ve Milli Ruh
Kocaeli Stadyumu’ndaki Gürcistan maçında tribünlerin neredeyse tamamı doluydu. Taraftarlar, “Bizim Çocuklar” tezahüratlarıyla 90 dakika boyunca takıma destek oldu.
Milli ruhun sahaya yansıdığı bu atmosfer, oyuncuların motivasyonunu üst seviyeye taşıdı. Son yıllarda taraftarla kurulan bu güçlü bağ, Türkiye’nin sahada daha dirençli bir kimliğe bürünmesini sağlıyor.

🇹🇷 Türkiye’nin Dünya Kupası Hasreti
Türkiye, son olarak 2002 FIFA Dünya Kupası’na katılmış ve tarihi bir başarı elde ederek dünya üçüncüsü olmuştu. O günden bu yana geçen 23 yılda, A Millî Takım birçok kez kapıdan dönse de bir türlü Dünya Kupası sahnesine çıkamadı.
Bu nedenle 2026 hedefi, hem futbolcular hem de taraftarlar için büyük bir anlam taşıyor. Yeni jenerasyonun formuyla ve Avrupa’da top koşturan yıldızlarımızın tecrübesiyle bu hasretin sona ermesi bekleniyor.
🌍 2026 Dünya Kupası Hakkında
2026 FIFA Dünya Kupası, tarihte ilk kez 3 ülkede – ABD, Kanada ve Meksika’da düzenlenecek. Turnuvada 48 takım mücadele edecek ve Avrupa’dan 16 takım finallere katılacak.
Türkiye, E Grubu’nda yer alırken grupta ilk iki sırayı alan takımlar doğrudan Dünya Kupası bileti alacak. Üçüncü olan takım ise play-off mücadelesine çıkacak.
Bu format, Türkiye’nin şansını daha da artırıyor. Özellikle son iki maçta alınacak puanlar, direkt katılım ihtimalini güçlendirebilir.
⚽ Kadroda Öne Çıkan İsimler
A Millî Takım’ın geniş kadrosunda Avrupa’da oynayan birçok yıldız bulunuyor.
- Hakan Çalhanoğlu: Inter’de gösterdiği performansla takımın lideri.
- Arda Güler: Real Madrid’de yükselen yıldız, Gürcistan maçında harikaydı.
- Kenan Yıldız: Juventus’ta forma giyen genç yetenek, hücumda fark yaratıyor.
- Ferdi Kadıoğlu: Hem savunmada hem hücumda aktif rol alıyor.
- Mert Günok: Tecrübesiyle kalede güven veriyor.
Bu jenerasyon, 2000’lerin başındaki efsane kadroları hatırlatıyor.
🔮 Uzman Görüşleri: Türkiye’nin Şansı Ne?
Futbol yorumcularına göre Türkiye, E Grubu’ndan çıkma şansını kendi ellerinde tutuyor.
Özellikle Bulgaristan karşısında alınacak galibiyetle birlikte, İspanya deplasmanına yüksek moralle gidecek olan Millî Takım, olası bir sürpriz galibiyetle liderliği bile zorlayabilir.
Play-off ihtimali bulunsa da, Montella’nın öğrencilerinin doğrudan katılımı hedeflediği belirtiliyor.

Enes Batur Kontrolden mi Çıkıyor? Ünlü YouTuber’ın Son Dönemdeki Şaşırtıcı Davranışları Gündemde
🏁 Sonuç: 2026 Yolu Açık, Umutlar Taze
A Millî Takım, zorlu E Grubu’nda güçlü bir performans sergiliyor. 9 puanla ikinci sırada bulunan Türkiye, kalan iki maçta alacağı sonuçlarla tarihî bir başarıya imza atabilir.
Taraftar desteği, genç jenerasyonun enerjisi ve Montella’nın taktik disiplini birleştiğinde, 2026 Dünya Kupası sahnesinde Türkiye’yi yeniden görmek hiç de uzak bir hayal değil.
Spor
Avrupa Galatasaray’ı Konuşuyor! Liverpool’un Kabus Gecesi ve Tarihi Zaferin Yankıları

Galatasaray, Şampiyonlar Ligi’nde adını bir kez daha Avrupa futbol tarihine altın harflerle yazdırdı. Sarı-kırmızılılar, İngiltere Premier League’in son şampiyonu Liverpool’u İstanbul’da 1-0 mağlup ederek hem puan hem de prestij açısından kritik bir zafer elde etti. Bu sonuç yalnızca Türkiye’de değil, Avrupa’da da büyük yankı uyandırdı. İngiliz, İspanyol ve İtalyan basınında çıkan manşetler, Galatasaray’ın Liverpool karşısında sergilediği cesur futbolu ve Rams Park’taki unutulmaz atmosferi sayfalarına taşıdı.
Tarihi Zaferin Özeti
Galatasaray, karşılaşmaya hızlı başladı. İlk dakikalardan itibaren Liverpool’un pas trafiğini bozan ve yoğun pres yapan sarı-kırmızılılar, 16. dakikada Victor Osimhen’in penaltıdan bulduğu golle öne geçti. Gol sonrası taraftarların coşkusu, Rams Park Stadyumu’nu adeta bir “Cehennem” atmosferine dönüştürdü.
Liverpool ise özellikle hücum hattında etkisiz kaldı. Mohamed Salah ve Szoboszlai gibi yıldız isimler beklentilerin çok altında bir performans sergiledi. Arne Slot’un öğrencileri, savunmada yapılan basit hatalarla oyunu teslim etti. Maçın geri kalanında Liverpool zaman zaman topa daha fazla sahip olsa da, savunma disiplini ve taraftar desteği Kırmızılar’a adeta nefes aldırmadı.
Avrupa Basınından Manşetler
Zaferi yalnızca Türkiye’de değil, Avrupa basınında da geniş yer buldu. İşte öne çıkan manşetler:
- The Guardian: “Liverpool için kabus gecesi: Galatasaray zaferi”
- Daily Express: “Slot’un sıkıntıları gizlenemiyor”
- AS: “Osimhen’li Galatasaray, Liverpool’u utandırdı”
- Independent: “Osimhen, Slot’un dikkatsiz Liverpool’unu cezalandırdı”
- La Gazzetta dello Sport: “Liverpool çöküşte! Osimhen, Galatasaray’ın zaferini imzaladı”
- Times: “Arne Slot’un takımı, Galatasaray’ın sağır edici kazanında yumuşadı”
- BBC: “Rams Park’ta histeri gecesi: Galatasaray’ın atmosferi Liverpool’a ağır geldi”
Osimhen’in Yıldızlaştığı Gecede Galatasaray’ın Disiplini
Galibiyetinde en önemli pay şüphesiz Victor Osimhen’e aitti. Nijeryalı golcü, yalnızca attığı penaltı golüyle değil, sahada gösterdiği mücadeleyle de maçın kahramanı oldu. Liverpool savunması Osimhen karşısında çaresiz kalırken, sarı-kırmızılıların orta saha kurgusu da İngiliz ekibinin pas bağlantılarını bozmayı başardı.
Galatasaray’ın teknik direktörü, oyunu iki yönlü kurgulayan bir stratejiyle sahaya çıktı. İlk yarıda baskılı oyun, ikinci yarıda ise kontrollü savunma anlayışıyla Liverpool’un direncini kırdı. Bu disiplin, Avrupa basınında da övgüyle bahsedilen bir detay oldu.

Arne Slot’un Krizi
Liverpool’un yeni teknik direktörü Arne Slot, üst üste ikinci Şampiyonlar Ligi mağlubiyetini yaşadı. İngiliz basınında yer alan yorumlarda Slot’un savunmadaki zaaflara çözüm üretemediği ve hücum hattını etkin kullanamadığı vurgulandı. Özellikle Salah’ın formsuzluğu ve Szoboszlai’nin etkisizliği, Liverpool’un ofansif planlarını tamamen çökertti.
Bu mağlubiyet, Liverpool’un grup aşamasındaki geleceğini de riske soktu. Zorlu rakiplerle mücadele eden İngiliz ekibinin işinin artık çok daha zor olacağı konuşuluyor.
Taraftarların Gücü: Rams Park’ın “Cehennem” Atmosferi
Taraftarı, yıllardır Avrupa maçlarında yarattığı atmosferle biliniyor. Ali Sami Yen’den miras kalan “Cehennem” havası, Rams Park’ta da devam etti. BBC’nin haberinde, Liverpool’un topa sahip olduğu anlarda yükselen sağır edici ıslıkların oyuncuları baskı altına aldığı ifade edildi.
Son düdükle birlikte yaşanan coşku, yalnızca futbolcuların değil, tribünlerin de bu zaferin bir parçası olduğunu kanıtladı. Avrupa basını, Galatasaray’ın zaferinde taraftarların rolünü özellikle vurguladı.

Şampiyonlar Ligi’nde Dengeleri Değiştiren Galibiyet
Bu galibiyet, yalnızca 3 puanlık bir kazanç değil; aynı zamanda psikolojik bir üstünlük anlamına geliyor. Galatasaray, İngiltere’nin devini mağlup ederek grupta zirve yarışına ortak oldu. Daha da önemlisi, Avrupa’daki saygınlığını artırdı.
Liverpool için ise işler giderek zorlaşıyor. İngiliz devi, gruptaki diğer maçlarda daha fazla baskı altında olacak. Bu da Arne Slot’un kariyeri açısından kritik bir dönemeç olabilir.

Avrupa’daki İmajı
1990’lı yıllardan bu yana Avrupa’da sürpriz sonuçlara imza atan Galatasaray, bu zaferle bir kez daha adından söz ettirdi. UEFA Kupası’nı kazanan ilk Türk takımı olan sarı-kırmızılılar, “Avrupa fatihi” unvanını canlı tutmaya devam ediyor.
Bu sonuç, yalnızca Türkiye için değil, Avrupa futbol kamuoyu için de bir hatırlatma niteliğinde: Galatasaray hâlâ devleri yıkabilecek güce sahip.
Tesla 500 kW Supercharger’ları Hizmete Aldı: Elektrikli Araçlarda Şarj Devrimi Başlıyor
Sonuç: Tarihi Geceden Yükselen Ses
Liverpool karşısında elde ettiği 1-0’lık zafer, yalnızca bir grup maçı değil; kulüp tarihine geçen unutulmaz bir gece olarak anılacak. Avrupa basınının sayfalarında yer alan övgüler, bu başarının ne kadar büyük olduğunu kanıtlıyor.
Victor Osimhen’in golü, Arne Slot’un hataları ve Rams Park’ın büyüleyici atmosferi… Hepsi birleşince ortaya Liverpool için “kabus”, Galatasaray için ise “tarihi zafer” çıktı.
Spor
Fenerbahçe’nin Yeni Başkanı Sadettin Saran Oldu: Camiada Yeni Dönem Başlıyor

Fenerbahçe Spor Kulübü, 21-22 Eylül 2025 tarihlerinde yapılan olağanüstü seçimli genel kurulun ardından yeni başkanını seçti. Kulüp tarihine damga vuran seçimde mevcut başkan Ali Koç ile iş insanı Sadettin Saran yarıştı. Sonuçlarda, kullanılan 24.732 oyun 12.325’ini alan Sadettin Saran, 12.068 oyda kalan Ali Koç’u 257 oy farkla geride bırakarak sarı-lacivertlilerin 39. başkanı oldu.
Seçim sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi’nde büyük heyecan yaşandı. Kongre Divan Başkanı Şekip Mosturoğlu, oyların dökümünü açıklarken salonda hem sevinç hem de hüzün vardı. Fenerbahçe tarihinin en çekişmeli seçimlerinden biri olarak kayda geçen bu yarış, camiada yeni bir dönemin başlangıcı olarak görülüyor.
Seçim Sonrası İlk Açıklamalar
Başkan seçildikten sonra kürsüye çıkan Sadettin Saran, sözlerine birlik ve beraberlik mesajı vererek başladı. Özellikle şampiyonluk konusundaki kararlılığını vurgulayan Saran, “Şampiyon olana kadar bayram yok” ifadesiyle dikkat çekti. Bu sözler, camiada disiplinli ve hedef odaklı bir yönetim tarzının işareti olarak yorumlandı.
Saran’ın konuşmasında öne çıkan bazı başlıklar:
- “Ali Koç’un 7 yıllık başkanlık tecrübesi bizim için çok değerli. Bu bir bayrak değişimi.”
- “Tüm Fenerbahçe başkanlarının koşulsuz birlik ve beraberlik içinde olmasını istiyorum.”
- “Kupayı bir gün, Ali Koç, Aziz Yıldırım ve ben beraber kaldırırsak, işte o zaman en büyük hayalim gerçekleşmiş olacak.”
Bu ifadeler, sadece sportif hedeflere değil, aynı zamanda camiada barış ve uyum ortamının kurulmasına da işaret ediyor.

Ali Koç’tan Veda Niteliğinde Konuşma
Seçimi kaybeden Ali Koç, kürsüde yaptığı açıklamada son derece olgun bir tavır sergiledi. “Hepimiz aynı gemideyiz” diyerek camianın birlik içinde olması gerektiğini belirten Koç, şunları söyledi:
- “Bir kez daha seçim nasıl yapılır gösterdik. Medeni ve adil bir süreç oldu.”
- “Az farkla Sadettin Bey kazandı. Yolunuz açık olsun.”
- “Artık düşmanları içeride değil, dışarıda aramanın zamanı geldi.”
Koç’un bu sözleri, Sadettin Saran’a güçlü bir destek mesajı olarak değerlendirildi.
Sadettin Saran Kimdir?
Yeni başkanın kişisel geçmişi, sporculuktan iş dünyasına ve yöneticiliğe uzanan çok yönlü bir yolculuğu barındırıyor.
- Doğum: 1964, ABD
- Memleket: Kırıkkale, Keskin
- Sporculuk: 1984-1985 yıllarında Türkiye Yüzme Milli Takımı kaptanı oldu, 50 metre serbestte Türkiye rekoru kırdı.
- Eğitim: ABD Kentucky Üniversitesi’nde makine mühendisliği alanında yüksek lisans yaptı.
- Kariyer: ABD’de Ensco Environmental Services’te çalıştı, ardından Türkiye’ye dönerek Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda danışmanlık yaptı.
1989’da kurduğu Saran International, zamanla büyüyerek Saran Holding’in temelini oluşturdu. Holding bugün medya, havacılık, internet yayıncılığı, savunma sanayi ve şans oyunları gibi birçok sektörde faaliyet gösteriyor.

Futbol Dünyasındaki Tecrübeleri
Saran, iş dünyasında olduğu kadar futbolda da aktif rol aldı.
- 2001’de Aziz Yıldırım yönetiminde Fenerbahçe yönetim kuruluna girdi.
- Futbol şube sorumlusu olarak görev yaptı.
- 2003’te yönetimden istifa etti.
- 2004’te Almanya’nın köklü kulüplerinden Borussia Dortmund’un hisselerini satın aldı. Bir yıl sonra bu hisseleri satarak kulüpten ayrıldı.
Bu deneyimler, onun futbol ekonomisi ve yönetimi konusunda ciddi bir bilgi birikimi kazanmasını sağladı.
Saran’ın Seçim Vaatleri
Sadettin Saran, başkanlık yolunda camiaya birçok önemli vaat sundu. Bunlar arasında en dikkat çekenler şunlardı:
- Sportif Başarı: Süper Lig şampiyonluğunun yeniden kazanılması.
- Mali Yapı: Borçların azaltılması, kulübün finansal olarak sürdürülebilir hale getirilmesi.
- Altyapı Yatırımları: Türk futboluna yeni yıldızlar kazandıracak güçlü bir akademi kurulması.
- Avrupa Vizyonu: Kulübün Avrupa kupalarında daha rekabetçi bir hale gelmesi.
- Tesisleşme: Modern antrenman tesisleri ve sporcu sağlığı merkezleri inşa edilmesi.
Bu vaatler, özellikle son yıllarda sportif başarıya hasret kalan taraftarların beklentilerini artırdı.
Fenerbahçe Taraftarının Beklentileri
Sarı-lacivertli taraftarlar, uzun süredir Süper Lig şampiyonluğuna hasret. Sadettin Saran’ın başkanlık döneminde en büyük beklenti, bu özleme son verilmesi. Taraftarların sosyal medyada en çok dile getirdiği talepler arasında ise şunlar öne çıkıyor:
- Güçlü transfer politikası
- Avrupa kupalarında kalıcı başarı
- Kulüp içi şeffaflık ve hesap verebilirlik
- Genç oyunculara daha fazla fırsat verilmesi
Camiada Yeni Bir Dönem
Sadettin Saran’ın seçilmesi, camiada yeni bir sayfa açılması anlamına geliyor. Ali Koç’un da destek mesajı, bu yeni dönemde çatışmadan ziyade uyumun ön planda olacağının sinyallerini verdi.
Saran’ın liderliğinde Fenerbahçe’nin hem saha içinde hem de saha dışında güçlenmesi bekleniyor. Özellikle mali disiplin, altyapı yatırımları ve Avrupa hedefi gibi başlıklar, önümüzdeki yıllarda kulübün yol haritasını belirleyecek.

https://pinek.net/sultanahmet-camii-mimarisinin-ihtisam-iscilik-detaylari
Sonuç
Fenerbahçe’de başkanlık koltuğuna oturan Sadettin Saran, camianın büyük umutlarını üzerine aldı. İş dünyasındaki başarısı, futbol yönetimindeki deneyimi ve seçim sürecinde verdiği birlik mesajları, onu zor ama potansiyel dolu bir dönemin merkezine yerleştirdi.
Saran’ın “Şampiyon olana kadar bayram yok” sözü, aslında bu yeni dönemin mottosu haline geldi. Sarı-lacivertli taraftarlar artık tek bir şeye odaklanıyor: başarı ve şampiyonluk.
-
Kültür-Sanat3 hafta ago
230 Yıldır Umutla Kazılan Oak Adası: “Para Çukuru”nun Bitmeyen Hikâyesi
-
Haberler2 hafta ago
Küresel Sumud Filosu’na Saldırı: Gazze’ye Ulaşmak İsteyen İnsani Yardım Misyonu Dünya Gündeminde
-
Kültür-Sanat3 hafta ago
Mileva Marić: Potansiyeli Albert Einstein Tarafından Harcanan Matematik Dehası
-
Genel4 hafta ago
Türkiye’de YouTube İzleme Süresi Uydu Yayınlarını Geçti: Geleneksel İzleme Alışkanlıkları Sarsılıyor
-
Haberler4 hafta ago
Gülersen tutuklanırsın: Boğaç Soydemir ve Enes Akgündüz Tutuklandı. “Soğuk Savaş” YouTube programındaki bir espiri yüzünden tutuklandılar.
-
Yemek & Sağlık2 hafta ago
Bazı İlaçların Greyfurt ile Birlikte İçilmesi Neden Tehlikeli?
-
Haberler2 hafta ago
Ayşe Barım Hakkında Tahliye Kararı: Sağlık Sorunları, Gezi Davası ve Tartışmalar
-
Teknoloji3 hafta ago
WhatsApp, Yapay Zeka ile Yeni Bir Döneme Giriyor: “Meta AI’a Sor” Özelliği Geliyor