Haberler
2025 Yılı İçin MTV Zammı: Yeniden Değerleme Oranı ile Motorlu Taşıtlar Vergisi Ücretleri

2025 yılı için uygulanacak MTV zammı belli oldu. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre yeniden değerleme oranı yüzde 43,93 olarak belirlendi. Bu oran, gelecek yıl yapılacak vergi, harç ve benzeri ödemelerin yüzde 43,93 oranında artırılacağı anlamına geliyor. Peki bu durum, Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) ücretlerini nasıl etkileyecek? 2025 yılında hangi motor hacmine sahip araç sahipleri ne kadar MTV ödeyecek? Gelin, tüm detaylara birlikte bakalım.
MTV Zammı Nedir ve Nasıl Hesaplanır?
Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV), taşıt sahiplerinin yılda iki kez ödemekle yükümlü olduğu bir vergi türüdür. MTV oranları, her yıl yeniden değerleme oranına göre güncellenir. 2025 yılı için belirlenen yüzde 43,93’lük yeniden değerleme oranı, 2024 yılına kıyasla ciddi bir artış anlamına geliyor. Bu artış, tüm taşıt sahiplerini doğrudan etkileyecek.
Yeniden değerleme oranı, vergi, harç ve cezaların zam oranlarını belirlerken kullanılan bir katsayıdır. TÜİK tarafından belirlenen Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) temel alınarak hesaplanır. Cumhurbaşkanı’nın bu oranı yüzde 50 oranında artırma veya azaltma yetkisi bulunuyor. Ancak şu an için hesaplamalar, doğrudan yüzde 43,93 oranı üzerinden yapılmaktadır.
2025 Yılında MTV Zammı ile Yeni Ücretler
2025 yılında uygulanacak MTV zammı doğrultusunda, araç sahiplerinin ödeyeceği vergiler motor hacmine göre farklılık gösterecek. İşte yeniden değerleme oranına göre belirlenmiş 2025 yılı MTV ücretleri:
Motor Silindir Hacmi | En Düşük MTV (TL) | En Yüksek MTV (TL) |
---|---|---|
1300 cm³ ve aşağısı | 499,45 TL | 5.805,99 TL |
1301 – 1600 cm³ arası | 993,12 TL | 10.112,86 TL |
1601 – 1800 cm³ arası | 1.778,01 TL | 17.868,66 TL |
1801 – 2000 cm³ arası | 2.732,68 TL | 28.146,70 TL |
2001 – 2500 cm³ arası | 4.143,18 TL | 42.210,06 TL |
2501 – 3000 cm³ arası | 5.779,10 TL | 58.857,20 TL |
3001 – 3500 cm³ arası | 8.137,61 TL | 89.675,97 TL |
3501 – 4000 cm³ arası | 11.674,72 TL | 140.971,72 TL |
4001 cm³ ve üzeri | 16.370,55 TL | 230.682,96 TL |
Bu tablo, 2025 yılı için belirlenen yüzde 43,93 yeniden değerleme oranının doğrudan uygulanması durumunda ortaya çıkan tutarları göstermektedir.
Cumhurbaşkanlığı Yetkisi ve MTV Zammı Üzerindeki Etkileri

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, yeniden değerleme oranını yüzde 50 oranında artırma veya azaltma yetkisi bulunuyor. Bu yetki kullanıldığı takdirde, yukarıdaki MTV zammı oranları değişebilir. Örneğin:
- Oran Yükseltilirse: Vergi tutarları daha yüksek olabilir.
- Oran Azaltılırsa: Vergi tutarlarında bir düşüş yaşanabilir.
MTV zammına dair kesin rakamlar, Resmî Gazete’de yayımlandıktan sonra netleşecektir. Şu an için hesaplamalar yüzde 43,93 oranı üzerinden yapılmaktadır.
MTV Zammı Araç Sahiplerini Nasıl Etkileyecek?
MTV zammı, özellikle büyük motor hacmine sahip araç sahiplerini daha fazla etkiliyor. Örneğin, 1300 cm³ ve altı motor hacmine sahip bir araç için en düşük MTV tutarı 499,45 TL iken, 4001 cm³ üzeri bir araç için bu tutar 16.370,55 TL’den başlayarak 230.682,96 TL’ye kadar çıkabiliyor. Bu, daha büyük motor hacmine sahip araçların vergi yükünün daha ağır olduğunu gösteriyor.
Daha küçük motor hacmine sahip araçların ise bu zamdan nispeten daha az etkileneceği söylenebilir. Ancak her halükarda, yüzde 43,93’lük artış tüm araç sahiplerinin bütçesini zorlayacak gibi görünüyor.
MTV Zammını Etkileyen Faktörler
MTV zammı, yalnızca yeniden değerleme oranından etkilenmez. Araç sahiplerinin ödeyeceği vergiyi belirleyen diğer faktörler şunlardır:
- Araç Yaşı: Daha yeni araçlar, genellikle daha yüksek MTV öder.
- Motor Hacmi: Motor hacmi arttıkça MTV tutarı da yükselir.
- Tescil Tarihi: İlk tescil tarihi, bazı araçlar için indirimli MTV uygulanmasına olanak tanıyabilir.
Araç sahipleri, bu faktörleri göz önünde bulundurarak 2025 yılında ne kadar vergi ödeyeceklerini daha net bir şekilde hesaplayabilirler.

MTV Ödemesi Nasıl Yapılır
2025 yılı için MTV ödemeleri, iki taksit halinde yapılabilecektir. İlk taksit genellikle Ocak ayında, ikinci taksit ise Temmuz ayında ödenir. MTV ödemeleri şu yöntemlerle yapılabilir:
- Vergi Daireleri: Gelir İdaresi Başkanlığı’na bağlı vergi daireleri üzerinden ödeme yapılabilir.
- Online Ödeme: Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB) internet sitesi veya mobil uygulaması aracılığıyla ödeme yapılabilir.
- Banka Şubeleri ve ATM’ler: Anlaşmalı bankalar aracılığıyla MTV ödemesi gerçekleştirilir.
Sonuç: MTV Zammı 2025’te Bütçeleri Nasıl Etkileyecek?
2025 yılı için belirlenen yüzde 43,93’lük yeniden değerleme oranı, MTV zammını doğrudan etkileyerek araç sahiplerinin daha yüksek tutarlarda vergi ödemesine neden olacak. Cumhurbaşkanlığı yetkisinin kullanılıp kullanılmaması, bu rakamların kesinleşmesinde belirleyici bir rol oynayacak.
MTV zammı, özellikle büyük motor hacmine sahip araçlar için ciddi bir yük anlamına gelirken, küçük motor hacmine sahip araçlar bu durumdan nispeten daha az etkileniyor. Kesinleşmiş MTV tutarları, Resmî Gazete’de yayımlandıktan sonra netlik kazanacak olsa da, araç sahiplerinin 2025 bütçelerini şimdiden planlamalarında fayda var.
Unutmayın, MTV ödemenizi geciktirmemek, cezalı duruma düşmemek için büyük önem taşır. Şimdiden hesaplamalarınızı yaparak 2025 yılında karşılaşabileceğiniz MTV tutarlarına hazırlıklı olun.
İş Dünyası
Güzide Duran ve Fikret Orman Aşkı Magazin Gündeminde! Boşanma Aşamasındaki Eşi Adnan Aksoy’dan Zehir Zemberek Açıklamalar: “Bu Şahıs Hâlâ Soyadımı Taşıyor!”

Güzide Duran ve Fikret Orman ilişkisi, magazin dünyasını bir kez daha sarsmayı başardı. Eski manken Güzide Duran, hâlâ resmen evli olduğu iş insanı Adnan Aksoy ile boşanma süreci devam ederken, eski Beşiktaş Başkanı Fikret Orman ile samimi şekilde görüntülendi. Bu beklenmedik gelişme sosyal medyada gündem olurken, Adnan Aksoy’dan gelen açıklama da magazin tarihine geçecek nitelikteydi: “Bu şahsiyet hâlâ soyadımı taşıyor!”
📌 AŞK İTİRAFI MI? GÖRÜNTÜLENDİKLERİ AKŞAM DETAYLARI
İstanbul’un gözde restoranlarından birinde baş başa yemek yiyen Güzide Duran ve Fikret Orman, gecenin ilerleyen saatlerinde objektiflere yakalandı. Duran’ın fotoğraflarının çekildiğini fark etmesiyle paniğe kapıldığı, görevlilere “Beni nasıl buldular?” diyerek tepki gösterdiği ileri sürüldü. Görgü tanıklarına göre Duran, flaşlar patlayınca kendini hemen mekanın içine attı, hatta bir akvaryumun arkasına saklanmaya çalıştı.
Görüşmelerinin samimi görüntülerle basına yansımasının ardından, ikilinin bir süredir birlikte olduklarına dair iddialar daha da güç kazandı.

👩🎤 GÜZİDE DURAN KİMDİR?
Güzide Duran, 1978 yılında Adana’da dünyaya geldi. 1996 yılında katıldığı Elite Model Look yarışmasıyla adını duyurdu ve hızlı bir yükseliş yakalayarak Türkiye’nin en çok aranan modelleri arasında yer aldı. Podyumların ardından oyunculuk ve sunuculuk deneyimleri yaşayan Duran, 2008 yılında iş insanı Adnan Aksoy ile evlenerek gözlerden uzak bir hayatı tercih etti. Bu evlilikten iki çocuk sahibi oldu.
⚽ FİKRET ORMAN KİMDİR?
Fikret Orman, 1967 doğumlu bir iş insanı ve spor yöneticisidir. Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nün 2012-2019 yılları arasında başkanlığını yaptı. Vodafone Park stadyumunun yapımı, mali yapılandırma hamleleri ve kulübün Avrupa arenasındaki yükselişi ile tanındı. Görev süresi boyunca Beşiktaş taraftarının büyük desteğini kazanan Orman, başkanlığı bıraktıktan sonra özel hayatıyla gündeme pek gelmemişti.
💥 ADNAN AKSOY’DAN GÜNDEME DAMGA VURAN AÇIKLAMA
Güzide Duran’ın hâlâ resmen evli olduğu Adnan Aksoy ise bu aşk haberlerine çok sert çıktı. Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Bu ibretlik tabloya vicdan ve ahlak sahibi hiç kimse sessiz kalmamalı. Bu şahıs hâlâ soyadımı taşıyor ve çocuklarımın annesi olarak bu tutumu kabul edilemez!” ifadelerine yer verdi.
Aksoy’un açıklamaları, kamuoyunda ikiye bölünmelere neden oldu. Bazı kullanıcılar Duran’ı savunurken, bazıları ise Aksoy’a destek verdi. Özellikle “ibretlik tablo” ve “ihanet” gibi kelimeler, sosyal medyada gündem oldu.
⚖️ BOŞANMA SÜRECİNDE NELER YAŞANDI?
Adnan Aksoy ile Güzide Duran, 2024 yılında boşanma kararı almış olsa da süreç oldukça sancılı ilerliyor. Güzide Duran’ın avukatları, eşinden fiziksel ve psikolojik şiddet gördüğünü, tehdit edildiğini öne sürdü. Dilekçede ayrıca Adnan Aksoy’a “narsist kişilik bozukluğu” tanısı konduğu ve çocukların velayetinin Güzide Duran’da kalması gerektiği belirtildi.
Adnan Aksoy ise karşı dava açarak “zina”, “hayata kast” ve “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” gerekçeleriyle boşanmak istediğini mahkemeye sundu. Taraflar karşılıklı olarak 10 milyon lira maddi, 10 milyon lira manevi tazminat talep ediyor.

🧒 ÇOCUKLAR VE VELAYET
İki çocukları bulunan çiftin en büyük anlaşmazlıklarından biri de velayet konusu oldu. Güzide Duran, çocuklarına ulaşamadığını ve bu durumun kendisini derinden yaraladığını ifade etti. Aksoy ise kızlarının anneleriyle görüşmek istemediğini, Duran’ın “anneliği şov malzemesi yaptığını” iddia etti.
💬 GÜZİDE DURAN’IN YANITI: “BU BENİM YENİ HAYATIM”
Basına sızan görüntülerin ardından sessizliğini bozan Duran, “Evliliğim sadece kâğıt üzerinde kaldı. Yaklaşık 10 aydır ayrı ülkelerde yaşıyoruz. Hayat devam ediyor. Mutlu olmak istiyorum ve bu yeni sayfaya şans veriyorum” dedi. Açıklamasında “Fikret Orman ile yaşadığım şey gerçek ve bu beni mutlu ediyor” demesi, aşkını açıkça ilan etmesi anlamına geldi.
🎭 MAGAZİNİN ETİK SINIRLARI: “KİMİN HAKLI OLDUĞU KİME GÖRE?”
Bu olay, magazin haberlerinin etik sınırlarını da yeniden gündeme taşıdı. Birçok sosyal medya kullanıcısı, medyanın özel hayatlara müdahale etmemesi gerektiğini savundu. Diğer yandan, kamuoyunun dikkatini çeken ilişkilerde şeffaflık bekleyen bir kesim de “İki taraf da bu süreci saygılı yürütmeli” görüşünde birleşti.
📝 SONUÇ VE TOPLUMSAL YANSIMA
Güzide Duran ve Fikret Orman aşkı, sadece magazin değil, aynı zamanda toplumsal değerler, evlilik kültürü, medya etiği ve aile yapısı açısından da çok yönlü bir tartışma yarattı. Çocukların durumu, boşanma sürecindeki yıpranmışlık ve kişisel mutluluk arayışı gibi konular, kamuoyunda daha da konuşulacak gibi görünüyor.
Bu olayın bundan sonraki hukuki ve duygusal yansımaları, hem basın hem de halk nezdinde yakından izlenmeye devam edecek.
Yemek & Sağlık
Deprem Anında Hayat Kurtaran Bilgiler: Depremde Ne Yapılmalı, Sonrasında Neler Yapılmalı?

📅 30 Haziran 2025 | Güncel Afet Bilgilendirmesi
Türkiye’nin en önemli gerçeklerinden biri olan deprem gerçeği, sadece Marmara değil, tüm ülke genelinde milyonlarca insanın doğrudan karşılaşabileceği bir afet tehdididir. Bu nedenle “depremde ne yapılmalı?” sorusu, her vatandaşın cevabını çok iyi bilmesi gereken bir sorudur. Bilinçli bireyler, yalnızca kendi yaşamlarını değil, sevdiklerinin hayatını da kurtarabilir. Bu yazımızda, deprem öncesi, anı ve sonrası için uygulanması gereken adımları detaylıca ele alıyoruz.
📍 Deprem Öncesinde Hazırlık Şart
Uzmanlar, “depremde ne yapılmalı” sorusunun ilk yanıtının hazırlıklı olmak olduğunu söylüyor. Deprem sırasında panik yapmamak ve doğru adımları atabilmek, ancak önceden yapılan hazırlıklarla mümkün olur. Peki bu hazırlıklar neler?
- Deprem çantası hazırlayın. İçerisinde su, kuru gıda, fener, yedek piller, ilk yardım seti, düdük, yedek kıyafet, hijyen ürünleri ve kimlik fotokopileri bulundurulmalı.
- Mobilyaları sabitleyin. Evdeki dolap, raf, televizyon gibi devrilme riski olan eşyaları sabitleyin.
- Toplanma alanınızı öğrenin. E-devlet üzerinden mahallenize en yakın AFAD toplanma alanını kontrol edin.
- Aile afet planı yapın. Aile bireyleri ile bir acil durum planı hazırlayın ve herkesin uygulayabileceğinden emin olun.
🔴 Deprem Anında Ne Yapılmalı?
Sarsıntı başladığında panik yapmak, en büyük tehlikelerden biridir. Bu anda yapılması gereken temel hareket, “Çök-Kapan-Tutun” kuralına göre davranmaktır. İşte adım adım deprem sırasında yapmanız gerekenler:
- Çökün: Diz çökerek kendinizi olabildiğince küçültün.
- Kapanın: Başınızı ve boynunuzu koruyacak şekilde kapanın.
- Tutunun: Sağlam bir nesneye tutunarak düşmemeye çalışın.
Pencere kenarlarından, devrilebilecek eşyalardan, merdivenlerden ve asansörlerden kesinlikle uzak durun. Dışarıdaysanız açık bir alanda durun. Bina yakınından, direklerden ve ağaçlardan uzaklaşın. Araçtaysanız durun, kemerinizi takın ve araç içinde kalın.

🕒 Deprem Sonrası İlk Dakikalar
Deprem sona erdiğinde tehlike bitmiş olmaz. Çünkü hasar görmüş binalar çökebilir, gaz kaçağı veya elektrik yangınları yaşanabilir. “Depremde ne yapılmalı?” sorusunun cevabı burada da devam ediyor:
- Gaz, su ve elektrik vanalarını kapatın.
- Etraftaki yaralılara yardım edin, ancak yerinden oynamış kişilere dikkatli müdahale edin.
- Cep telefonunuzu gereksiz kullanmayın. Acil yardım hatları meşgul olmamalı.
- Binanız ağır hasar aldıysa asansör kullanmadan dışarı çıkın.
- Artçı sarsıntılar yaşanabileceği için dikkatli olun, güvende olduğunuzdan emin olmadan binaya dönmeyin.
🏞 Toplanma Alanları Nerede?
AFAD ve yerel belediyeler tarafından belirlenen toplanma alanları, deprem sonrası vatandaşların güvenli şekilde toplanabileceği açık alanlardır. E-Devlet sistemi üzerinden kendi adresinize en yakın toplanma noktası bilgisine ulaşabilirsiniz.
Bu alanlarda yardım ekipleri toplanır, temel ihtiyaçlar karşılanır ve bilgi akışı sağlanır. Eğer toplanma alanınız yoksa en yakın açık spor alanı, okul bahçesi ya da park gibi alanlara yönelmeniz önerilir.

🔋 Acil Şarj ve Haberleşme Hizmetleri
Deprem sonrasında en büyük sorunlardan biri de iletişimdir. GSM operatörleri aşırı yüklenmeden dolayı çalışmayabilir. Bu nedenle cep telefonları yalnızca acil durumlar için kullanılmalı, düşük güç modunda tutulmalıdır. Belediyeler ve özel firmalar tarafından kurulan acil mobil şarj istasyonları, özellikle büyük şehirlerde kritik öneme sahiptir.
Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa gibi şehirlerde belirlenen toplanma noktalarına güneş enerjili mobil şarj üniteleri yerleştirilmiştir. Bu alanlardan vatandaşlar ücretsiz olarak yararlanabiliyor.
👨👩👧 Psikolojik Hazırlık da Şart
Deprem sadece fiziksel değil, psikolojik anlamda da büyük bir travmadır. Özellikle çocuklar, yaşlılar ve engelli bireyler için bu süreç çok daha zorlu geçebilir. Aileler, çocuklarına depremi oyunlaştırarak anlatmalı, onları korkutmadan eğitmeli. Psikolojik ilk yardım uygulamaları da unutulmamalıdır.
“Depremde ne yapılmalı?” sorusu aslında yaşamın her alanına yayılan bir bilinçtir. İş yerlerinde, okullarda, kamu alanlarında yapılacak düzenli tatbikatlar bu bilincin yerleşmesini sağlar.
📊 Sonuç: Bilgi Hayat Kurtarır
Türkiye gibi bir deprem ülkesinde yaşarken “depremde ne yapılmalı?” sorusuna verilecek yanıtlar hayat kurtarır. Bu yüzden deprem bilinci, sadece afet anında değil, her an hazır olunması gereken bir sorumluluktur. Unutmayın, hazırlıklı olmak panikten daha güçlüdür.
Haberler
Leman Dergisi’nde Peygamber Karikatürü Krizi! Gözaltılar, Protestolar, “Yaşasın Şeriat” Sloganları

Türkiye’de ifade özgürlüğü, mizah ve inanç çizgileri bir kez daha karşı karşıya geldi. Leman dergisi, Hz. Muhammed’e ait olduğu öne sürülen bir karikatür nedeniyle kamuoyunda büyük tepki topladı. “Dini değerleri alenen aşağılama” suçlamasıyla başlatılan soruşturmanın ardından derginin yazı işleri müdürü, müessese müdürü, çizer ve ilgili karikatürist gözaltına alındı. Olay, hem sanat camiasında hem de sokakta geniş yankı buldu.
Karikatür Ne İçeriyordu?
Söz konusu karikatür, Leman dergisinin 30 Haziran 2025 tarihli sayısında yer aldı. Görselin Hz. Muhammed’e ait olduğu yönünde sosyal medyada yorumlar yapılmasıyla birlikte infial oluştu. Karikatürde doğrudan bir isim geçmese de çizimin İslam peygamberine atfedildiği yönündeki iddialar büyük tepki çekti.
Leman Dergisi’nden Açıklama Geldi
Gözaltı kararının ardından Leman dergisi sosyal medya üzerinden yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, “Bize sürülen lekeyi kabul etmiyoruz. Zira Peygamber efendimizin tasviri yoktur. Biz de böyle bir görsele yer vermedik. Ortada açık bir yanlış anlaşılma vardır” ifadeleri kullanıldı.
Ayrıca dergi, söz konusu karikatürün “genel dini dogmalara ve fanatizme” karşı yapılmış bir hiciv olduğunu ve herhangi bir şahsı doğrudan hedef almadığını savundu.

Gözaltılar Sürerken Dergi Önünde Protesto
Olayın duyulmasının ardından İstanbul’daki Leman dergisi binası önünde kalabalık bir grup toplandı. Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde kalabalığın “Yaşasın şeriat” sloganları attığı, tekbir getirdiği ve toplu namaz kıldığı anlar dikkat çekti. Kolluk kuvvetleri olası bir taşkınlığı önlemek amacıyla binanın çevresinde yoğun güvenlik önlemi aldı.
Bazı protestocular, Leman dergisinin kapatılmasını isterken, kimileri ise “ifade özgürlüğüne ayar verilmesini” savundu. Dergiye destek vermek için gelen küçük bir grup ise sessizce tepkisini dile getirdi.
Gözaltına Alınan İsimler Kim?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında Leman dergisinin yazı işleri müdürü, müessese müdürü, çizeri ve ilgili karikatürist gözaltına alındı. Savcılık, dergide yer alan karikatürün “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” ile “dini değerleri alenen aşağılama” kapsamında değerlendirildiğini duyurdu.
Şüphelilerin emniyetteki işlemleri sürerken, avukatları konunun “ifade özgürlüğü” kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini savunuyor. Türkiye İnsan Hakları Vakfı ve bazı basın özgürlüğü örgütleri de gözaltı kararına tepki gösterdi.
Sosyal Medya İkiye Bölündü
Olay sosyal medyada da büyük bir tartışma yarattı. #Leman etiketi Twitter’da kısa sürede trend olurken, kullanıcılar ikiye bölündü. Bir grup, karikatürün İslam’ın kutsallarına hakaret içerdiğini ve bunun kabul edilemez olduğunu savundu. Diğer grup ise mizahın ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Bazı gazeteciler ve sanatçılar ise konunun yargıya taşınmasından ziyade toplumsal diyalogla çözülmesi gerektiğini belirtti. TGC (Türkiye Gazeteciler Cemiyeti) de açıklama yaparak, “Basın özgürlüğü kadar, toplumun dini değerlerine saygı da demokrasinin gereğidir” ifadelerini kullandı.

Hukuki Süreç Nasıl İlerleyecek?
Uzman hukukçulara göre soruşturmanın gidişatı, karikatürün doğrudan Hz. Muhammed’i temsil edip etmediğine bağlı olarak değişebilir. Karikatürün yorumlanma biçimi, sanatçının amacı ve kamuoyundaki etkisi birlikte değerlendirilecek.
Bu tür davalarda Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarının da referans alınabileceğini belirten anayasa hukukçuları, sürecin ifade özgürlüğü ile dini hassasiyetler arasında hassas bir denge gerektirdiğini ifade ediyor.
Türkiye’de İlk Değil
Türkiye’de benzer tartışmalar geçmişte de yaşandı. Mizah dergileri Gırgır ve Penguen de benzer suçlamalarla karşı karşıya kalmış, zaman zaman yargılamalar olmuştu. Ancak Leman dergisi gibi köklü bir yayın organının bu denli ciddi bir soruşturmaya konu olması, olayın ciddiyetini artırıyor.
Editörün Notu: Hassas Dönem, Sakin Dil
Bu tarz olaylar, toplumun farklı kesimleri arasında kutuplaşmayı artırabiliyor. İnanç, ifade özgürlüğü ve sanat arasında çizilen çizgiler net değil ve çoğu zaman bireysel yorumlara açık. Bu sebeple gerek medyanın gerekse kamuoyunun olayları yorumlarken sağduyulu, bilgilendirici ve kutuplaştırmayan bir dil kullanması, toplumsal huzur açısından büyük önem taşıyor.
Sonuç olarak, Leman dergisi hakkında başlatılan soruşturma, Türkiye’de ifade özgürlüğü ve dini hassasiyetlerin sınırlarını bir kez daha gündeme taşıdı. Hem hukuki sürecin hem de kamuoyundaki tartışmaların nasıl şekilleneceği, önümüzdeki günlerde netleşecek gibi görünüyor.
-
Teknoloji3 hafta ago
iOS 26 Geldi! iPhone Sahiplerini Şaşırtacak 10 Büyük Yenilik
-
Haberler3 hafta ago
İsrail İran Savaşı Başladı mı? Ortadoğu’da Tehlikeli Tırmanışın Şifreleri
-
Haberler3 hafta ago
Madleen Gemisi Neden Durduruldu? Gazze’ye Giden Yardım Seferinin Arkasındaki Şaşırtıcı Gerçekler!
-
Kültür-Sanat2 hafta ago
Şehzade Mustafa, İdamına Giden Yolu Kendi Mi Açtı? Osmanlı’nın En Tartışmalı Trajedisi
-
Spor2 hafta ago
Arda Güler, Real Madrid’de Yeni Bir Efsanenin Doğuşunu Mu Müjdeliyor?
-
Kültür-Sanat3 hafta ago
Mona Lisa Neden Hâlâ Gülümsüyor? Leonardo da Vinci Bu Bakışa Ne Sakladı?
-
Haberler2 hafta ago
Anoreksiya hakkında bilinmeyenler! Nihal Candan’ın Vefatına Yol Açan Anoreksiya Nedir?
-
Yemek & Sağlık2 hafta ago
Türkiye’nin En İyi Pizzacıları Avrupa Listesinde! Bu Lezzetler İtalya’yı Bile Kıskandırdı