Kültür-Sanat
Şehzade Mustafa, İdamına Giden Yolu Kendi Mi Açtı? Osmanlı’nın En Tartışmalı Trajedisi
Osmanlı tarihinin en acı ve tartışmalı olaylarından biri olan Şehzade Mustafa’nın idamı, yüzyıllar sonra bile hem tarihçilerin hem halkın vicdanında derin izler bırakıyor. Pek çok kişi, onun yalnızca entrikaların kurbanı olduğunu düşünürken; bazı tarihçiler, bu trajedinin arkasında Şehzade Mustafa’nın kendi adımlarının da olduğunu savunur.
Muhteşem Yüzyıl dizisinin etkisiyle birlikte özellikle genç kuşak arasında geniş bir hayran kitlesi kazanan Şehzade Mustafa, karizması, zekâsı ve askeri başarılarıyla yalnızca dönemin değil, günümüzün de en çok konuşulan Osmanlı şehzadelerinden biri haline geldi. Ancak bu sevgi, olaylara duygusal bakılmasına ve tarihî gerçeklerin göz ardı edilmesine neden olabiliyor.
👑 Veliaht Doğar Doğmaz Belirlendi
Şehzade Mustafa, Kanuni Sultan Süleyman ile Mahidevran Sultan’ın oğluydu. Doğduğu andan itibaren “geleceğin padişahı” olarak görüldü. Cesareti, liderlik vasfı ve özellikle Yeniçeri Ocağı’nda kazandığı büyük destek, onu daha tahta çıkmadan tehdit olarak gösteriyordu. Mustafa’nın halk nezdinde bu kadar güçlü bir imaj çizmesi, padişah babası Kanuni için ise kaygı verici bir sürecin başlangıcı oldu.
Unutulmamalı ki, Kanuni’nin dedesi II. Bayezid, kendi oğlu Yavuz Sultan Selim tarafından tahttan indirilmiş ve zehirlenerek öldürülmüştü. Kanuni, babasının bu taht mücadelesine şahit olmuştu ve tahtına göz diktiğini düşündüğü her şehzadeye karşı tetikteydi. Şehzade Mustafa, belki de bunu hesaba katmadı.
⚔️ Padişahlık Alametleri Göstermesi Her Şeyi Değiştirdi
Osmanlı’da “isyan” yalnızca kılıç kuşanmakla tanımlanmazdı. Şehzadelerin kendi adına hutbe okutması, kaftan giymesi, otağ kurması gibi eylemler “padişahlık alameti” sayılırdı. Şehzade Mustafa, zamanla bu alametlerin bazılarını göstermeye başladı. İran seferleri sırasında padişahtan daha ihtişamlı otağ kurduğu, bazı askerlerin kendisine “padişahımız” dediği ve yerel beylerin ona biat eder gibi yaklaştığı belgelenmiştir.
Mustafa’nın niyeti doğrudan isyan değildi; fakat gösterdiği işaretler, onun için sonun başlangıcı oldu.
🕵️ Rüstem Paşa ve Hürrem Sultan’ın Rolü
Hürrem Sultan ve damadı Rüstem Paşa, Şehzade Mustafa’nın tahta çıkmasını engellemek için birçok plan yaptı. Rivayete göre, İran şahı ile yazıştığı sahte mektuplar hazırlandı ve Kanuni’ye sunuldu. Mektuplarda Mustafa’nın babasını devirmek istediği yazıyordu. Kanuni bu mektupları görünce, dedesi gibi bir sonla karşılaşmaktan korktu.
📜 Otağa Davet ve İnfaz
1553 yılında Konya’daki İran Seferi sırasında Kanuni, Şehzade Mustafa’yı otağına davet etti. Oğlu için hazırlanan son, işte burada yazıldı. Uyarılara rağmen otağa giren Mustafa, cellatlar tarafından boğularak öldürüldü. Bazı kaynaklara göre, Kanuni bu sahneyi perde arkasından izledi.
İnfazın ardından Osmanlı Ordusu’nda büyük tepki oluştu. Yeniçeriler ayaklandı, halk isyan etti, “Mustafa yaşıyor!” söylentileri yayıldı. Kanuni ise Rüstem Paşa’yı görevden almak zorunda kaldı. Fakat iş işten geçmişti.
📚 Peki Mustafa Yaşasaydı Osmanlı Kurtulur Muydu?
Birçok kişi, “Eğer Şehzade Mustafa yaşasaydı, Osmanlı çökmezdi” diyor. Ancak Osmanlı’nın sorunları bir tek kişinin kaderine bağlı değildi. Bilim, teknoloji, eğitim ve ekonomik gelişme alanında yaşanan eksiklikler imparatorluğun temel zaaflarını oluşturuyordu. Halk bilinçli bireyler haline getirilememişti. Bu sistemsel sorunlar çözülmeden, hangi şehzade tahta çıkarsa çıksın, çöküş kaçınılmazdı.
🕯️ Son Söz
Şehzade Mustafa, hem hayranlık duyulan bir kahraman hem de tarihin acımasız gerçeklerinden biri. İdamı; aşk, güç, ihanet ve trajedinin iç içe geçtiği bir dönemin en çarpıcı yüzü olarak hatırlanmaya devam edecek.