Ortadoğu yeniden tarihî bir döneme tanıklık ediyor. Haftalardır süren çatışmalar, uluslararası baskılar ve yoğun diplomasi trafiğinin ardından Gazze Şeridi’nde beklenen ateşkes yürürlüğe girdi. Mısır basını, Hamas ile İsrail arasında imzalanan anlaşmanın bugün itibarıyla uygulanmaya başlandığını duyurdu. Ancak ateşkesin resmiyet kazanması için gözler hâlâ Tel Aviv’deki kabine toplantısına çevrildi.
İsrail ordusunun bazı askeri üsleri boşaltmaya başladığına dair görüntüler kamuoyuna sızarken, bölgedeki hareketlilik “kalıcı barış mı geliyor, yoksa geçici bir sessizlik mi?” sorularını yeniden gündeme taşıdı.
Ateşkesin İlk Aşaması: 5 Günlük Kritik Plan
Mısır kaynakları, yürürlüğe giren anlaşmanın ilk aşamasının 5 gün süreceğini açıkladı. Bu süreç, hem tarafların sahadaki tutumunu hem de esir takasının seyrini belirleyecek.
Planın detaylarına göre; ilk aşamada İsrail ordusunun kademeli çekilmesi, İsrailli esirlerin serbest bırakılması ve insani yardımların Gazze’ye ulaşması yer alıyor.
Anlaşmanın uygulanması üç ülkenin — Katar, Mısır ve ABD’nin — arabuluculuğunda sağlandı. Diplomatik kaynaklar, sürecin dikkatle izlendiğini, ancak İsrail hükümetinin onayının beklenmeden sahada bazı adımların atılmaya başladığını belirtiyor.
Tel Aviv yönetimi, şu anda Gazze Şeridi’nde hayatta olan 20 İsrailli esir bulunduğunu, ayrıca 28 İsrailli esirin cenazesinin de karşı tarafta olduğunu tahmin ediyor. Öte yandan, İsrail hapishanelerinde 11 bini aşkın Filistinli tutuklu olduğu biliniyor.
Anlaşmanın Gün Gün İşleyişi
Mısır medyasında yer alan plana göre ateşkesin aşamaları şöyle ilerleyecek:
- 9 Ekim Perşembe: İsrail hükümetinin anlaşmayı onaylaması ve esir değişiminde yer alacak isimlerin açıklanması bekleniyor. Aynı gün içerisinde İsrail ordusunun çekileceği bölgelerin haritaları da yayımlanacak.
- 10 Ekim Cuma: İsrail yargısı önünde anlaşmaya yönelik resmi itirazlar yapılabilecek.
- 11 Ekim Cumartesi: İsrail ordusunun yerleşim bölgelerinden çekilmesi devam ederken, Filistinli gruplar esir teslimine hazırlık yapacak.
- 12 Ekim Pazar: ABD Başkanı Donald Trump’ın Orta Doğu’ya gelerek anlaşmanın uygulanmasını yerinde takip edeceği ve “Gazze’deki savaşın sona erdiğini” duyuracağı öngörülüyor.
- 13 Ekim Pazartesi: Türkiye, Mısır, Katar ve ABD’nin gözetiminde esir takası başlayacak. İsrail, alıkoyduğu Filistinlileri ve Filistinli cenazelerini teslim edecek. Aynı gün Gazze sınır kapıları tamamen açılacak ve günlük 400 yardım tırının bölgeye girişine izin verilecek.
Takip eden günlerde bu sayının 600 tıra kadar çıkarılması planlanıyor. Bu yardımların içinde gıda, tıbbi malzeme, elektrik ve temiz su desteği bulunacak.
İsrail’de Kritik Kabine Toplantısı
Anlaşmanın sahadaki etkileri görülmeye başlasa da, İsrail iç siyasetinde tablo hâlâ karmaşık. Başbakanlık ofisinden yapılan açıklamaya göre, kabine kısa süre içinde toplanacak ve ateşkes metni oylanacak.
Ancak hükümet içinde farklı görüşler dikkat çekiyor. Bazı bakanlar, “terör örgütüyle müzakere edilmesini” eleştirirken; bazıları da “insani felaketin önlenmesi için bu adımın zorunlu olduğunu” savunuyor.
İsrail basını, ordunun Gazze’deki bazı üsleri boşaltmaya başladığını gösteren görüntüleri yayımladı. Bu videolarda askeri araçların, mühimmatların ve lojistik ekipmanların taşındığı görülüyor. Bu durum, ordunun bir çekilme hazırlığında olduğunu doğruluyor.
Gazze’de Umut ve Endişe Yan Yana
Gazze halkı, gece boyunca sokaklarda toplanarak ateşkesi kutladı. Ancak sevinçle karışık bir tedirginlik hâkim. Birçok kişi, “ateşkesin kalıcı olup olmayacağı” konusunda emin değil.
Gazze’de uzun süredir devam eden abluka, altyapı yıkımı ve sağlık sistemi çöküşü, halkın yeniden ayağa kalkmasını zorlaştırıyor. İnsanlar, su, elektrik ve gıda gibi en temel ihtiyaçlara bile erişmekte zorlanıyor.
Ateşkesin ilk adımı olarak açılacak insani yardım koridorları, bölgedeki hayatın yeniden canlanması açısından büyük önem taşıyor. Ancak geçmişteki tecrübeler, her ateşkesin kısa sürdüğünü gösteriyor. Bu nedenle Gazze halkı, bu kez uluslararası garantörlerin devreye girmesini istiyor.
Uluslararası Arena: Trump Sahaya İniyor
ABD Başkanı Donald Trump’ın 12 Ekim’de Orta Doğu’ya geleceği haberi, anlaşmaya siyasi bir boyut kazandırdı. Trump’ın Kudüs’ü ziyaret edeceği, ardından Mısır’da Sisi ve Katar Emiri ile bir araya geleceği bildirildi.
Bu ziyaretin amacı, ateşkesin uluslararası destekle kalıcı hâle getirilmesi. Trump’ın “savaşı bitiren başkan” imajını güçlendirmeye çalıştığı yorumları yapılıyor.
Türkiye, Mısır ve Katar’ın sürece dâhil olması, bölgedeki diplomatik dengenin yeniden şekilleneceğini gösteriyor. Ankara’nın özellikle esir takası sürecinde aktif rol üstlenmesi bekleniyor.
Esir Takasında Zor Pazarlık
Ateşkesin en kritik ayağı, hiç kuşkusuz esir takası olacak. Hamas, İsrail ordusunun “tam çekilmesi” ve ablukanın kaldırılmasını şart koşarken, İsrail tarafı “tüm rehinelerin eksiksiz teslimini” öncelik olarak görüyor.
Filistinli kaynaklar, Hamas’ın elinde 20’den fazla canlı esir bulunduğunu, bunlardan bazılarının sağlık durumunun kritik olduğunu belirtiyor. İsrail ise “tüm askerlerimizi geri almadan anlaşma tam sayılmaz” görüşünde.
Uzmanlara Göre: “Gerçek Sınav Şimdi Başlıyor”
Ortadoğu uzmanları, ateşkesin önemli bir adım olduğunu ancak gerçek sınavın önümüzdeki günlerde verileceğini söylüyor.
Uzmanlara göre, ateşkesin başarısı üç temel faktöre bağlı:
- İsrail’in askeri çekilme takvimi
- Esir takasının karşılıklı güven içinde yürütülmesi
- Yardım koridorlarının kesintisiz şekilde açık kalması
Eğer bu üç başlıkta ilerleme sağlanırsa, Gazze’de uzun süredir beklenen kalıcı barış umudu yeniden doğabilir.
Altında Rekor Serisi: Çeyrek Altın Fiyatı Tarihi Zirvede
Sonuç: Tarihî Bir Fırsat Kapısı
Gazze’de yürürlüğe giren ateşkes, bölge halkı için yeni bir umut ışığı olsa da, kalıcı barışın temini hâlâ belirsiz. Şu an sadece bir “sessizlik” dönemi yaşanıyor. Ancak bu sessizlik, doğru adımlar atılırsa, kalıcı bir barışın başlangıcına dönüşebilir.
İsrail hükümeti anlaşmayı onaylar, ordunun çekilme süreci sorunsuz ilerler ve yardım akışı istikrarlı şekilde devam ederse, Gazze’nin yeniden nefes alması mümkün olacak. Aksi durumda, bu ateşkesin de önceki anlaşmalar gibi kısa ömürlü olması kaçınılmaz.
Gazze halkı umutla bekliyor…
Dünya, nefesini tutmuş izliyor…
Ve herkes aynı soruyu soruyor: Bu kez barış gerçekten mümkün mü?