Eğlence
Evde Tek Başına Filmi Hakkında Az Bilinenler: 12 Hafta Boyunca Gişede Zirvede Kalan Film
1990 yılında vizyona giren Evde Tek Başına (Home Alone), yalnızca bir çocuk komedisi olmanın çok ötesine geçerek sinema tarihine adını altın harflerle yazdıran nadir yapımlardan biri oldu. Aradan geçen 35 yıla rağmen hâlâ her yılbaşında milyonlarca insanın aynı keyifle izlediği bu film, gişe performansı, kamera arkası hikâyeleri ve yarattığı kült etkiyle adeta bir sinema mucizesi olarak anılıyor.
Bugün dönüp baktığımızda Evde Tek Başına’nın bu kadar büyük bir fenomene dönüşmesi neredeyse kaderin küçük bir şakası gibi duruyor. Çünkü film, yapım aşamasındayken ne stüdyo ne de sektör profesyonelleri tarafından “büyük bir hit” olarak görülüyordu. Ancak sonuç, sinema tarihinin en uzun süre zirvede kalan filmlerinden biri oldu.
Kimsenin Büyük Bir Şey Beklemediği Film
Filmin senaryosu, 1980’lerin sonlarında Hollywood’un en üretken isimlerinden biri olan John Hughes tarafından yazıldı. Hughes, daha önce The Breakfast Club, Ferris Bueller’s Day Off ve Uncle Buck gibi gençlik ve aile filmleriyle büyük başarı yakalamıştı. Ancak Evde Tek Başına, onun için bile riskli bir projeydi.
20th Century Fox, filmi 16 Kasım 1990’da vizyona soktuğunda büyük bir dağıtım planı yapmadı. Film ilk hafta yalnızca yaklaşık 1.200 sinema salonunda gösterime girdi. O dönem için bu sayı, stüdyonun filme “orta ölçekli” bir iş gözüyle baktığını açıkça gösteriyordu.
Ancak işler beklenenden çok farklı gelişti.
Film, açılış haftasında 17 milyon dolar hasılat elde ederek o hafta vizyonda olan Rocky V’i geride bıraktı ve gişenin zirvesine yerleşti. Asıl şaşırtıcı olan ise bunun geçici bir başarı olmamasıydı. Evde Tek Başına, tam 12 hafta boyunca Kuzey Amerika gişesinde 1 numarada kaldı. Hatta Şubat ayının ilk haftasında bile zirvedeki yerini koruyordu.
Film, toplamda altı ay boyunca sinemalarda gösterimde kaldı ve Haziran 1991’de vizyondan çekildi. ABD iç gişesinde elde ettiği 285 milyon dolar, günümüz enflasyonuyla hesaplandığında 600 milyon doların üzerinde bir değere denk geliyor.
Kevin’in Meşhur Çığlığı Aslında Doğaçlamaydı
Filmle özdeşleşmiş tek bir kare varsa, o da Kevin McCallister’ın ellerini yanaklarına koyup ağzını kocaman açarak çığlık attığı sahnedir. Bu görüntü filmin afişinde, VHS kapaklarında, posterlerde ve sayısız parodide yer aldı.
Ancak işin ilginç yanı şu: Bu sahne planlanmış değildi.
Yönetmen Chris Columbus, o sahnede Macaulay Culkin’den sadece yüzüne biraz kolonya sürmesini ve bağırmasını istemişti. Culkin ise içgüdüsel bir hareketle ellerini yüzüne götürdü ve bağırdığı süre boyunca o pozisyonu korudu. Ortaya çıkan görüntü, Edvard Munch’un ünlü Çığlık tablosunu anımsatıyordu.
Sette herkes bu anın “bir şey” olduğunu fark etti ve sahne olduğu gibi filmde bırakıldı. Sonrasında da Evde Tek Başına’nın görsel kimliğine dönüştü.
Tarantula Sahnesi Gerçekten Tehlikeliydi
Filmde Marv karakterinin yüzünde gezinen dev tarantula, izleyicilerin hâlâ irkilerek izlediği sahnelerden biridir. Oyuncu Daniel Stern’in attığı o çığlık ise çoğu kişiye göre “fazla gerçekçidir”.
Sebebi basit: Gerçekti.
Stern, çekimler sırasında tarantulanın zehirli olup olmadığını eğitmenine sordu. Aldığı cevap, yıllar sonra ortaya çıktı: Tarantulanın zehri çıkarılmamıştı. Çünkü iğnenin çıkarılması hayvanın ölümüne yol açabilirdi.
Yani Stern, sahnede gerçekten zehirli bir tarantulanın yüzünde dolaşmasına izin verdi. Attığı çığlık ise sonradan dublajla eklenmişti; çünkü gerçek çığlık atması hayvanı ürkütüp tehlikeli bir harekete yol açabilirdi.
Joe Pesci, Macaulay Culkin’i Gerçekten Isırdı
Joe Pesci’nin canlandırdığı Harry karakteri, sinema tarihinin en unutulmaz “aptal kötü adamlarından” biridir. Ancak Pesci’nin setteki yöntemi biraz fazla gerçekçiydi.
Macaulay Culkin, yıllar sonra verdiği röportajlarda Pesci’nin kendisini gerçekten korkutmaya çalıştığını anlattı. Hatta kamera arkası görüntülerinde ortaya çıkan bir detay hayranları şaşırttı: Bir prova sırasında Pesci, Culkin’in parmağını gerçekten ısırdı ve derisini yaraladı.
Bu küçük yara izi, Culkin’in elinde kalıcı bir iz olarak kaldı.
Pesci’nin amacı, kamera önündeki öfkeyi ve tehditi daha inandırıcı kılmaktı. Neyse ki çekimler ilerledikçe Pesci’nin Culkin’e karşı daha dikkatli davrandığı biliniyor.
Evde Tek Başına Devam Filmi İçin Rekor Ücret
Evde Tek Başına çekildiğinde Macaulay Culkin henüz büyük bir yıldız değildi. Film için aldığı ücret yalnızca 100 bin dolardı. Bir çocuk oyuncu için fena sayılmazdı ama Hollywood ölçeğinde oldukça düşüktü.
Film patlayınca her şey değişti.
Stüdyo, devam filmi olmadan bu başarının yarım kalacağını biliyordu. Ancak Kevin McCallister’sız bir Evde Tek Başına düşünülemezdi. Bu durum Culkin’i inanılmaz güçlü bir pazarlık konumuna getirdi.
Menajerleri, ikinci film için 4,5 milyon dolar talep etti ve bu ücret kabul edildi. Bu, o döneme kadar bir çocuk oyuncuya ödenmiş en yüksek ücret olarak tarihe geçti.
Joe Pesci’nin Kafasını Nasıl “Yaktılar”?
Harry’nin kapıdan geçerken kafasının alev aldığı sahne, filmin en unutulmaz anlarından biridir. Ancak elbette Pesci gerçekten yakılmadı.
Bu sahne için eski bir sahne sihirbazlığı tekniği kullanıldı. Alevler, siyaha boyanmış bir manken kafasına uygulandı. Kamera, 45 derecelik açıyla yerleştirilen bir cam üzerinden çekim yapıyordu. Pesci doğru noktaya geldiğinde, kendi başı camın yansımasında kayboluyor ve yalnızca yanan manken kafası görünüyordu.
Sonuç: Gerçekçi ama güvenli bir sahne.
Kevin’in 30 Yaşında Bir Dublörü Vardı
Filmde Kevin’in yaptığı birçok tehlikeli hareketin Macaulay Culkin tarafından yapılmadığını biliyor muydunuz?
Merdivenden kızakla kayma, rafların yıkılması, zipline sahnesi gibi bölümlerde 30 yaşındaki dublör Larry Nicholas kullanıldı. Nicholas, Culkin’le neredeyse aynı boydaydı ve kostümler sayesinde kamera önünde ayırt edilmesi zordu.
Özellikle zipline sahnesinde dikkatli izleyenler, Kevin’in yüzünün kısa bir anlığına görünmediğini fark edebilir.
Kevin Rolü İçin Yüzlerce Çocuk Seçmelere Katıldı
Her ne kadar rol Macaulay Culkin düşünülerek yazılmış olsa da yönetmen Chris Columbus geleneksel seçme sürecini işletmek istedi. Yüzlerce çocuk auditionlara katıldı, kasetler gönderildi, görüşmeler yapıldı.
Sonuç değişmedi.
Columbus, tüm adayları gördükten sonra Hughes’un baştan beri haklı olduğunu kabul etti: Kevin McCallister rolü için Macaulay Culkin’den daha iyisi yoktu.
Gerçek Bir Ev Kullanıldı
McCallister ailesinin evi bir stüdyo dekoru değildi. Dış çekimler, Illinois eyaletinin Winnetka kasabasında bulunan gerçek bir evde yapıldı. İç mekânların bir kısmı stüdyoda yeniden inşa edilse de evin mimarisi filmin ruhunu belirleyen en önemli unsurlardan biri oldu.
Filmden sonra ev, bir turistik cazibe merkezine dönüştü ve değeri ciddi şekilde arttı. 2012 yılında 1,5 milyon dolara satıldı.
Talkboy Oyuncağı Filmden Sonra Gerçek Oldu
Filmde Kevin’in kullandığı Talkboy adlı ses kayıt cihazı, çekimler sırasında gerçek bir ürün değildi. Sadece sahne için hazırlanmış bir aksesuardı.
Ancak film vizyona girdikten sonra çocuklardan Talkboy talepleri yağdı. Tiger Electronics devreye girdi ve cihazı gerçek hayatta üretti. Talkboy, kısa sürede 90’ların en popüler oyuncaklarından biri oldu ve stoklar yetişmedi.
Yıldırım Hareket Halindeki Bir Otomobilin Üstüne Düşerse Ne Olur?
Evde Tek Başına Bir Yılbaşı Klasiklerinden Fazlası
Evde Tek Başına, yalnızca bir komedi filmi değil; aynı zamanda çocukluk, yalnızlık, aile, cesaret ve hayal gücü üzerine kurulmuş evrensel bir hikâye. Bugün hâlâ izlenirken gülümsetmesi, bazı sahnelerde gerilim yaratması ve izleyiciyi geçmişe götürmesi boşuna değil.
Bu film, her yılbaşında yeniden açılan bir zaman kapsülü gibi. Ve belki de asıl sihri burada yatıyor: Kevin büyüse bile, biz izlerken hâlâ onunla aynı yaştayız.