Haberler

Ekrem İmamoğlu, Akın Gürlek Davasında Hem Ceza Hem Beraat Aldı

Paylaşıldı

on

Cumhuriyet Halk Partisi’nin cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, hakkında açılan davada üçüncü kez hâkim karşısına çıktı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’i hedef aldığı gerekçesiyle 7 yıl 4 aya kadar hapis istemiyle yargılanan İmamoğlu, “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” ve “tehdit” suçlarından 1 yıl 8 ay hapis cezası aldı. Ancak aynı davada “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçlamasından beraat etti. Bu gelişme, hem hukuk dünyasında hem de siyasi çevrelerde büyük yankı uyandırdı.


Duruşmaya Yoğun İlgi

Duruşma, Silivri’deki Marmara Cezaevi kampüsünde bulunan mahkeme salonunda saat 10.00’da başladı. CHP’liler, basın mensupları ve sivil toplum kuruluşlarından çok sayıda isim davayı takip etmek üzere Silivri’ye akın etti. Duruşma öncesi mahkeme binası önünde “Cumhurbaşkanı İmamoğlu” sloganları atıldı ve İmamoğlu’nun yeni görüntüsü sosyal medyada hızla yayıldı.

Salona giriş yaptığı sırada ayakta alkışlanan İmamoğlu, kamuoyunda uzun süredir sessiz kaldığı dönemin ardından ilk kez doğrudan kameralar karşısına geçti. Yorgun ama kararlı bir görüntü çizen İmamoğlu, duruşma sırasında yaşanan tartışmalarla da dikkat çekti.


Mahkeme Salonunda “Bana Bakma” Gerginliği

Savunmasını yapan Ekrem İmamoğlu, mahkeme başkanının yönlendirmeleriyle konuşmasını sınırlandırmaya çalışırken, savcının “Bana bakmayın” uyarısıyla ortam gerildi. İmamoğlu’nun tepkisi sert oldu:

“Size bakmak yasak mı? Sayın hâkim, savcı beye bakmam yasak mı?”

İmamoğlu’nun avukatı Fikret İlkiz de savunmasında bu noktaya değinerek,

“Ben de savunmamı yaparken istediğime bakarak konuşurum. Kime bakacağıma ben karar veririm,”
ifadelerini kullandı.

Bu diyaloglar, dava sürecinde yalnızca hukuki değil, sembolik anlamda da bir güç çatışması yaşandığını gözler önüne serdi.


Mahkeme Kararı: Hem Ceza Hem Beraat

Mahkeme heyeti kararını gün içinde açıkladı. Ekrem İmamoğlu, kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ve tehdit suçlarından toplam 1 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. Ancak, “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçlamasından beraat etti.

Bu kararın ardından gözler Yüksek Seçim Kurulu’na çevrildi. Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesi uyarınca mahkûm olan kişilerin kamu görevlerinden yoksun bırakılması gündeme gelebilir. Bu da İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığını etkileyebilecek bir gelişme olarak değerlendiriliyor.


İddianamenin Detayları

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, mağdur olarak Akın Gürlek’in ismi yer aldı. Gürlek’in geçmişte terör davalarına bakan mahkemelerde görev yaptığı, bu nedenle terör örgütleri tarafından hedef gösterildiği ifade edildi.
İddianamede şu ifadeler dikkat çekti:

“İmamoğlu, Başsavcı Gürlek’e yönelik sözleriyle düşünceyi açıklama sınırlarını aşmış, kişisel saygınlığı zedelemeyi amaçlamıştır.”

Ayrıca, CHP Gençlik Kolları Başkanı Cem Aydın hakkında açılan davayla ilgili yaptığı bir konuşmanın, terör örgütlerine hedef gösterme niteliğinde olduğu savunuldu.


Siyasi Yorumlar ve Kamuoyu Tepkisi

CHP ve muhalefet cephesi, kararın siyasi olduğunda ısrarlı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, duruşma sonrası yaptığı açıklamada şu sözleri kullandı:

“Bu karar, yargının tarafsızlığına olan güveni sarsmakla kalmamış, siyasetin yargı üzerindeki gölgesini bir kez daha ortaya koymuştur.”

AK Parti cephesinden ise “yargının bağımsızlığı” vurgusu yapıldı. Sosyal medya kullanıcıları ikiye bölündü. Kimi adaletin yerini bulduğunu savunurken, kimileri de İmamoğlu’nun siyasi kariyerine darbe vurulmak istendiğini belirtti.


Sırada Ne Var?

İmamoğlu’nun hukuk ekibinin karara itiraz edeceği ve üst mahkemeye başvuracağı bildirildi. Davanın Yargıtay süreci ise bu kararın kesinleşip kesinleşmeyeceğini belirleyecek. Bu nedenle İmamoğlu’nun siyasi geleceği hâlâ belirsizliğini koruyor.

Öte yandan kamuoyunun gözü, bu cezanın Yüksek Seçim Kurulu tarafından nasıl değerlendirileceğinde. Eğer ceza kesinleşirse, İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı adaylığı düşebilir. Bu durum muhalefetin 2028 stratejisinde de büyük bir boşluk yaratabilir.

İki Frida Tablosu: Ayrılığın, Kimliğin ve Kadın Gücünün Resme Yansıyan Hali

SONUÇ OLARAK

Ekrem İmamoğlu davası, yalnızca bir yargılama süreci değil, aynı zamanda Türkiye’nin siyasi atmosferinde belirleyici bir dönüm noktası hâline geldi. Hem ceza hem beraat kararıyla sonuçlanan bu duruşma, önümüzdeki dönemde siyasi yasağın tartışıldığı bir süreci başlatabilir. Bu noktadan sonra hem hukuk camiasının hem de kamuoyunun gözü, temyiz sürecinde ve olası siyasi sonuçlarda olacak.

Ekrem İmamoğlu’nun aldığı bu karar, yalnızca bir mahkeme hükmü olmanın ötesinde, Türkiye’nin demokratik işleyişi ve ifade özgürlüğü konularında da tartışmalara kapı araladı. Kararın kamuoyunda yaratacağı etki, önümüzdeki günlerde hem sosyal medyada hem de siyasi arenada sıkça konuşulacak gibi görünüyor. Özellikle muhalefet tabanında yükselen “siyasi dava” söylemi, bu kararın seçim sürecine olan etkilerini daha da artırabilir. Temyiz süreci ve olası gelişmeler, İmamoğlu’nun siyasi yolculuğunun seyrini önemli ölçüde belirleyecek. Gözler artık bir üst mahkemenin vereceği kararda.

Trendler

Exit mobile version